Müzisyen Jehan Barbur, “21 yaşınızdan beri sahnedesiniz. Mesleğinize 7 albüm sığdırdınız… Müzikal manada nasıl bir yerde görüyorsunuz kendinizi?” sorusuna, “Vicdanımın rahat ettiği bir yerdeyim ben. Nabza nazaran şerbet vermekten çok daima kendi nabzımı yokladım. Seyahat ettim ve ediyorum müzikte. Ardında durmadığım hiçbir iş yapmadım ayrıyeten hayalini kurduğum herkesle çalışma fırsatı buldum. Tatminim ve huzurluyum. İnce eledim sık dokudum. Bunu devam ettirmeyi diliyorum” cevabını verdi.
Barbur, Dünya gazetesinden Aslı Barış’ın sorularını yanıtladı.
-Piyasa koşullarından uzak müzik yapmanın karşılığı ne?
Kafam çok rahat. Kimseye hizmet etmek, ruhumu satmak, “mış” üzere yapmak zorunda değilim. Hele, piyasaya hizmet eden biri olmak zorunda hiç değilim.
-Sosyal medyadan Bülent Ortaçgil ve Erkan Oğur ile bir kare paylaştınız, “hayatımın en değerli iki adamı” cümlesiyle… Yeni bir proje mi, yoksa konser anısı mıydı?
Konser hatırasıydı. Biliyorsunuz Erkan Oğur’la da yeni bir müzik paylaştık. Bugün müziğin içinde olmama sebep ve vesile iki kıymetli adam. Bu her daim bu türlü olacak…
-Sizin için kullanılan ‘Kent Ozanı’ ya da “kadife sesli antidepresan” tabiri için ne düşünüyorsunuz?
Ne memnun bana… Ancak ben daha çok insanları yazdığım müziklerle bir nebze de olsa rahatsız etmek isterim…