ABC News’in haberine nazaran, NASA’nın yaptığı açıklamada, Webb Teleskobu keşfinin bilim beşerlerine Dünya okyanuslarının nasıl oluştuğuna dair fikir verebileceği belirtildi.
Webb teleskobunun yakın kızılötesi tayfçeker aygıtını kullanan astronomlar, Jüpiter ve Mars ortasında yörüngede bulunan 238P/Read Kuyruklu Yıldızı’nın etrafında su buharı bulunduğunu doğruladı.
NASA açıklamasında, keşfin, Jüpiter’in yörüngesindeki daha sıcak Asteroit Kuşağı’nda buz halindeki suyun korunabileceğine ve oluşumunun birinci periyotlarında Dünya’ya düşen asteroitler yoluyla Dünya’daki suyun kaynağını oluşturabileceğine dair görüşleri doğruladığı kaydedildi.
DÜNYA’DAKİ SUYUN KAYNAĞI OLABİLİR
Bir yıldızın yakınlarındaki suyun gaz halinde olduğu ve Dünya gibisi, oluşum halindeki kayalık gezegenlerden ayrılmış olabileceği belirtilen açıklamada, birtakım astronomların, Dünya’daki suyun kaynağının kuyruklu yıldızlar olduğunu düşündüğüne işaret edildi.
Webb Gezegen Bilimi Projesi’nde çalışan bilim insanı, çalışmanın muharrirlerinden Dr. Stefanie Milam, “Bildiğimiz kadarıyla kainatta ömür barındıran tek gezegen olan Dünya’mızdaki suyun buraya nasıl geldiği hala gizemini koruyor.” dedi.
Dr. Milam, “Güneş Sistemi’ndeki su dağılımının hikayesini anlamak, öteki gezegen sistemlerini ve Dünya gibisi bir gezegene mesken sahipliği yapıp yapamayacaklarını anlamamıza yardımcı olacaktır.” tabirini kullandı.
Read Kuyruklu Yıldızı’nın asteroit neslinde bulunan bir ana jenerasyon kuyruklu yıldız olduğu, muhakkak devirlerde koma ismi da verilen halesinin ve kuyruğunun ortaya çıktığı, sınıflandırmasının ise 2006’da Michael Read ve öteki iki bilim insanı tarafından yapıldığı kaydedildi.
Geleneksel kuyruklu yıldızların, buz halindeki suyun Güneş ışınlarından uzakta olduğu için korunabileceği bir alan olan Neptün’ün yörüngesinin ötesinde bulunduğu, kuyruklarının Güneş’e yaklaştıkça buharlaşan donmuş hususlardan oluştuğu belirtildi.
KARBONDİOKSİT BULUNMUYOR
Çalışmanın önderi, Maryland Üniversitesi öğretim üyesi, astronom Michael Kelley, “Geçmişte ana jenerasyonda kuyruklu yıldızların tüm özelliklerine sahip uzay cisimleri gördük fakat sadece Webb’den gelen bu kesin izgesel bilgilerle bu imgeleri oluşturanın mutlaka su buzu olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
Öte yandan, Webb’den gelen ölçümler, 238P/Read Kuyruklu Yıldızı’nda karbondioksit olmadığını gösterdi.
Araştırmacılar, olağan kaidelerde bir kuyruklu yıldızın buharlaşabilen unsurunun yaklaşık yüzde 10’unun karbondioksitten oluştuğunu, Read’da kelam konusu gazın olmamasının suyun varlığından daha şaşırtan olduğuna işaret edildi.
Konunun iki mantıklı açıklaması olabileceğini kaydeden Kelley, “Read’in Asteroit Kuşağı’nda uzun mühlet kalması bunun mümkün sebeplerinden birisi olabilir, karbondioksit su buzundan daha kolay buharlaşır ve milyarlarca yıl içinde kuyruklu yıldızdan ayrılmış olabilir.” dedi.
Kelley, ikinci olasılığın Read Kuyruklu Yıldızı’nın Güneş Sistemi’nin karbondioksit içermeyen sıcak bir bölgesinde oluşması olabileceğini vurguladı.
Araştırmanın müelliflerinden, Astronomi Araştırma Üniversiteleri Birliğinden (AURA) Heidi Hammel, Asteroit Kuşağı’ndaki gök cisimlerinin küçük ve sönük olması nedeniyle evvelce tespitinin sıkıntı olduğunu belirterek Webb Teleskobu’nun imkanlarıyla öbür ana jenerasyon kuyruklu yıldızlarda da karbondioksit olup olmadığını araştıracaklarını tabir etti.
Araştırma Nature mecmuasında yayımlandı.