Olay, geçen salı günü öğle saatlerinde İzmir’in Bornova ilçesindeki Doğanlar Hüsnü Bornovalı Ortaokulu’nda meydana geldi. Teze nazaran; okul müdürü Meral Yılmaz, bir öğretmenin doğum günü kutlaması için kendisinden habersiz alınan pasta nedeniyle öğretmen Suzan Karabağ Toptaş ile kelamlı tartışma yaşadı. Okuldaki hizmetlinin kendisini “kötü davrandığı” gerekçesiyle CİMER’e şikayet etmesinin sorumlusu olarak da Suzan Toptaş’ı gördüğü sav edilen Meral Yılmaz, tüm öğretmenleri toplantıya çağırdı.
Toplantıda yaşanan tartışma sonucu Meral Yılmaz’ın, “Susacaksınız” diyerek Suzan Karabağ Toptaş’ın ağzını kapatıp sarstığı öne sürüldü.
Toptaş, olaydan bir gün savcılığa hata duyurusunda bulurken Eğitim İş İzmir 2 No’lu Şube, Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube ve Türk Eğitim-Sen 2 No’lu Şube yöneticileri, bugün okul önünde bir ortaya gelerek basın açıklaması yaptı. Öğrencileri de açıklamaya katılarak Suzan Karabağ Toptaş’a dayanak verdi.
“BASKIYLA OKUL YÖNETİLMEZ”
Sendikalar ismine açıklamayı yapan Eğitim-İş İzmir 2 No’lu Şube Lideri Ahmet Cangı, şunları söyledi:
“Maalesef ki Meral Yılmaz hadisesi bu okulda birinci değil. Daha evvel de defaten şikayet konusu olmuş, uyarılmış, yetkili ünitelere iletilmiş. Lakin görülüyor ki bir sonuç alınamamış. Meral Yılmaz olayı, ülkemizde bir yığın örneği olan ehliyetsiz, liyakatsiz atama örneğinin en somut halidir. Okulda arkadaşlarına ve çalışanlarına karşı zirveden bakan, ‘ben ne dersem o’ mantığıyla hareket eden ve nobran tutumları ile ülkemizdeki yönetici profilini tam olarak yansıtan bir hadisedir. Meral Yılmaz üzere idarecilerin bu üslubu nerden öğrendiklerini çok âlâ biliyoruz. Öğretmene parmak sallanmaz, öğretmenin kolu sıkılmaz, öğretmenin ağzı kapatılamaz. Baskıyla, zorla okul yönetilemez. “
“GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLMELİDİR”
Okullardaki şiddeti ve eğitim işçilerine yönelik taarruzları önleyecek olan Ulusal Eğitim Bakanlığı ve yereldeki yetkilileri neden sessiz kalmaktadırlar? Buradan Ulusal Eğitim Bakanlığı’na ve yetkililere tekrar sesleniyoruz: Birebir işi yapan öğretmenleri bölen, ayrıştıran ve yaşanan şiddeti ve itibarsızlaştırmayı artırma mümkünlüğü bulunan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu derhal geri çekin. Öğretmenlik meslek onuruna yakışan çalışma şartlarını yaratın. Yönetimci atamalarını liyakate uygun yapın. Bizler darp edilen, mobbinge uğrayan bütün meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu buradan tekrar söylüyoruz. Yetkilerce derhal inceleme/soruşturma başlatılmalı ve soruşturma sonuçlanana kadar okul müdürü Meral Yılmaz vazifeden el çektirilmelidir. Yoksa iş yerinde bozulan huzur yerine gelmeyecek, çalışma barışı onarılamaz hale gelecektir.
“YETKİLİLER DE SORUMLU”
Eğitim-Sen İzmir 4 No’lu Şubesi Örgütlenme Sekreteri İsmail Akyol, okul müdürüyle ilgili daha evvel yetkilileri uyardıklarını belirterek şöyle konuştu:
“Bu olayın buraya geleceği belirliydi. Bu okul müdürünün okul yönetme hünerinin hakikaten çok zayıf olduğunu yetkililere bildirmiştik. Olayın sorumlusu okul müdürü ise öbür bir sorumlusu da bugüne kadar hiçbir şey yapmayan yetkililerdir. Artık bu okul müdürümüzün bu okulda müdürlük yapma yeterliliği ortadan kalmıştır. Yasallığını kaybetmiştir. Bu öğrencilere, bu öğretmenlere artık müdürlük yapamaz. Bizim yetkililerden acil talebimiz, okul müdürünün çabucak en azından soruşturma sonlanana kadar vazife yerinin değiştirilmesi. Okul müdür yardımcısı arkadaşımızın da pazartesi gününden itibaren kendi okulunda başlamasıdır.”
“OKUL MÜDÜRÜ KENDİNİ KABUL ETTİREMEMİŞTİR”
Türk Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube Lideri İrfan Toksoy ise şunları söyledi:
“Bornova’da uzun yıllar okul müdürlüğü yapmış bir sendikacı olarak şunu tabir etmek istiyorum. Okul müdürü, okulda çalışanların hamisidir, ağabeyidir, ablasıdır. Onları dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı koruyup adalet dağıtmakla hükümlüdür. Okul müdürlüğü esasen güç iştir ama bu okul müdürümüz, kendisini buradaki çalışanlara ve hizmet verdiği öğrencilere, velilere kabul ettirememiştir. Münasebetiyle devletimiz aciz değildir. Bu halde kabul görmeyen bir idareciyi ısrarla burada tutmanın hiçbir kimseye ve eğitime yararı olmayacaktır. Onun için en kısa müddette gereği yapılmalıdır.”