HÜSEYİN ALTUN / MİLLİYET
Yıllar sonra yine bir ortaya gelen İzel-Çelik-Ercan, geçtiğimiz günlerde üretimci Polat Yağcı ile birlikte Arnavutköy’de bir yerden çıkarken objektiflere yansıdı. Müzikleri hit olmasına karşın 1992’de sürpriz halde yaolalrını ayırma kararı alan fenomen müzik kümesi, basın mensuplarına poz verdikten sonra soruları yanıtladı.
“56 MÜZİK SEÇTİK”
İzel-Çelik-Ercan olarak beşinci konserlerini vereceklerini belirten Saatçi, şu sözleri kullandı:
Repertuvar o kadar geniş ki bu sefer hangi müzikleri söyleyemeyeceğimizi tartıştık. Yaklaşık 56 müzik seçtik ancak bir konserde 25-30 müzik söylüyoruz. Bu yüzden biraz eledik müzikleri. En erken konserimiz 25 Eylül Kuruçeşme konseri, herkesi bekliyoruz. Buradan akrabalarıma, dostlarıma da sesleniyorum; bilet kalmadı, istemeyin.
“EN BÜYÜK SÜRPRİZ BİZİZ”
25 Eylül’de Kuruçeşme Açıkhava’da verecekleri konserle ilgili muhabirlerin “Ne üzere sürprizler bekliyor dinleyicileri?” sorusuna İzel, “En büyük sürpriz biz olduğumuz için ben daha oradan çıkamadım” karşılığını verdi. Çelik ise “Sürprizi söyleyemiyoruz ancak toplumsal medyada da paylaştık. Duyduk duymadık demeyin bilet kalmadı, haberiniz olsun. Biz her yere gideceğiz’ diye yazdım” halinde konuştu.
“ORTAKÖY’E KADAR KUYRUK VARDI”
Verdikleri üç gün arka arda konserlerin biletlerin tükenmesi ve yaşadıkları his hakkında da konuşan Saatçi, “3’te 3’tü. Biletler tükenmişti. Ortaköy’e kadar kuyruk vardı. İnsan 20’li yaşlarda yaşadığı hisleri tekrar yaşayınca çok acayip oluyor. Bir bakıyorum seyirci şahane, bir bakıyorum Boğaz” dedi.
“30 SENE NİÇİN BEKLEMİŞİZ?”
Muhabirlerin “Konser sonrası sizi sevenlere haksızlık ettiğinizi düşünüyor musunuz? 30 yıllık bir orta verdiniz sonuçta” kelamları üzerine Ercan Saatçi, şu karşılığı verdi:
İlk basın toplantısında da ‘Kendimize ve bizi sevenlere çok büyük haksızlık yapmışız’ diye özeleştirimizi yaptık. 30 sene niçin beklemişiz hakikaten de. Doğal beklememizin nedenleri vardı, onları da açıkladık ancak evet gerek yokmuş. Bizi bu kadar seven olduğunu konserde anladık.
“AYAĞIMIN TİTREDİĞİ VAKTİ BİLİYORUM”
İzel, “Sadece bizim jenerasyon bizi dinlemeye gelir diye düşüyorduk ancak Z jenerasyonu da dahil her kuşaktan dinlemeye gelenler vardı bizi. Seyircimiz çok çeşitliydi” dedi. Çelik ise “Çok geniş bir repertuvar vardı. En hoş yanı da müziklerimizin tamamını biz söylemesek bile seyircinin söyleyebilecek olmasıydı. Ben sahiden de ayağımın titrediği vakti biliyorum. Bu gerçekten de anlatılmaz yaşanır” yorumunda bulundu.
“EVİMİZE GERİ DÖNMÜŞ ÜZERE HİSSETTİK”
Sahne heyecanını anlatmaya devam eden Saatçi, “İlk basın toplantısında Çelik’in çok hoş bir kelamı vardı. Ben ona çok takıldım, harikuladeydi. Hepimizi özetleyen bir cümleyi aslında. Çelik ‘Evime geri dönmüş üzere hissediyorum’ demişti. Hepimiz bunu hissettik” açıklamasını yaptı.