İyi Parti’nin eğitimde fırsat eşitsizliğinin önlenmesi hedefiyle verdiği araştırma önergesi TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. Yeterli Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, taşımalı eğitim sistemini eleştirerek, “Cumhuriyet, eğitim seferberliğini köy okullarıyla başlattı. Son 20 yılda 20 binden fazla köy okulunu kapattınız, köyleri boşalttınız. Doğal böylece tarımı da bitirdiniz. ‘Taşımalı eğitim sistemi’ denilen garabet bir uygulamaya geçtiniz ve 1 milyonu aşkın çocuğumuz, öğrenciler, diğer köylere yahut kent merkezlerine taşınıyor. En yeterli sanatkarlar, öğretmenler, bilim adamları bu köy okullarından yetişmişti sayın milletvekilleri. Çocuklarımızın elinden fırsatlarını aldınız; yükselme, başarma hayallerine kavuşma umutlarını aldınız” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda bugün ‘Çevre Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri yapılıyor. Âlâ Parti, eğitimde fırsat eşitsizliğinin önlenmesi ve sebeplerinin araştırılması hedefiyle verdiği araştırma önergesinin direkt Genel Şura gündemine alınmasını önerdi.
“Çocuklarımızın elinden fırsat eşitliğini, hayallerine kavuşma umutlarını aldınız”
İYİ Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, önergenin münasebetini şöyle açıkladı:
“Yirmi yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarı olarak yanlış, sorumsuz ve liyakatsiz idarenizle hem eğitimi mahvettiniz hem de ekonomiyi yerle bir ederek derin yoksulluğu ortaya çıkardınız. Her hususta olduğu üzere eğitimde fırsat eşitsizliğiyle çocuklarımızın geleceğini kararttınız. Fırsat eşitliğini bize Cumhuriyet sağlamıştır. Bugün bu koltuklarda oturuyorsak fırsat eşitliğinden yararlandığımız içindir sayın milletvekilleri. Çocuklarımızın elinden Cumhuriyet’in imkânlarını almaya hakkınız yok. Cumhuriyet için eğitim; köylü kentli, varlıklı, yoksul ayırt etmeden her tüten ocağın geleceğe dair güveniydi.
Cumhuriyet, eğitim seferberliğini köy okullarıyla başlattı. Son 20 yılda 20 binden fazla köy okulunu kapattınız, köyleri boşalttınız. Olağan böylece tarımı da bitirdiniz. ‘Taşımalı eğitim sistemi’ denilen garabet bir uygulamaya geçtiniz ve 1 milyonu aşkın çocuğumuz, öğrenciler diğer köylere yahut kent merkezlerine taşınıyor. En güzel sanatkarlar, öğretmenler, bilim adamları bu köy okullarından yetişmişti sayın milletvekilleri. Çocuklarımızın elinden fırsatlarını aldınız; yükselme, başarma, hayallerine kavuşma umutlarını aldınız.”
“Bu eğitim programı tümden ortadan kaldırılmalı, yine demokratik bir eğitim programı tasarlanmalıdır”
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de şöyle konuştu:
“Taşımalı eğitim, özel eğitim derken öğretmenin içinde bulunduğu durum, öğretmenin sözleşmeliliği, öğretmenin maaş alamaması, öğretmenin kademelendirilmesi ve gibisi üzere antidemokratik süreçlerin tamamı birleştirildiğinde, zarurî din dersi üzere bir zulüm olduğunda asıl olması gereken şey şudur: Bu eğitim programı tümden ortadan kaldırılmalı ve tıpkı Anayasa sürecinde olduğu üzere, bir toplumsal kontrat özelliği arz eden eğitim için toplumsal iştirakle tekrar demokratik bir eğitim programı tasarlanmalıdır.
Bu programa bir; eğitim iş kolunda örgütlü sendikalar, iki; eğitim ve bilim insanları, üç; sivil toplum örgütleri, dört; öğrenci velileri, beş; öğretmenler, altı; öğrencilerin kendileri dâhil olmalı ve demokratik tartışmayla çoğulcu, iştirakçi, ana lisanda inançları savsaklamayan, kabul eden ve herkesin kimliğini, kültürünü, cinsiyetini kabul eden, erkek egemenliğe karşı demokratik, eşitlikçi bir eğitim programı olmalıdır. Bunun dışındaki her türlü eğitim programı bir hak ihlalidir.”
“Milli eğitim, ağlama duvarı haline gelmiştir”
CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan da şu tenkitleri yaptı:
“Milli eğitim, ağlama duvarı hâline gelmiştir. Öğrenciler, öğretmenler, okullar, yıllardır sıkıntılarının çözülmesini bekliyorlar. İmtihan sistemi de eşitsizliği daha çok artırıyor. Velileri kamu-özel ayrımına sürükleyen eğitimin içeriği ve donanımı da sıkıntılı. Bakanlar değişiyor, problemler çözülmüyor. Bu sıkıntılar eşitsizliğe taban hazırlıyor hem de eşitsizliği büyütüyor.
Taşımalı sistem, öğrencilerimize meseleler üstüne sorun da yaşatıyor. Öğrenciler, bu güç şartlarda eğitim süreçlerini sürdürürken imtihan merkezli eğitim sisteminin eleğinden geçiyorlar ve çaresizleşiyorlar.”
İYİ Parti’nin önerisi reddedildi.