İyi Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, TBMM’de personel vefatlarıyla ilgili olarak, “İş Cinayetleri Raporu’na nazaran; bin 359 personel 2022 birinci 9 ayında, 18 bin 285 personel son 10 yılda, 30 binden çok emekçi son 20 yılda kaybetti hayatını. Ve çalışanların yüzde 85’i fiyatlı emekçiler. Son dokuz yılda en az 556 çocuk emekçi hayatını kaybediyorsa, ölen çocuklardan üçte biri 15 yaş altında ise gözlerinizi kapatmayacaksınız. Ekonomik meseleleri inkârla, tahlil olarak da sabır ve 20 yıl sonra yeni vaat paketleriyle çıkamazsınız artık düzlüğe” açıklamasını yaptı.
İyi Parti Isparta Milletvekili Aylin Bahadır, dün TBMM Genel Kurulu’nda kelam alarak emekçi vefatlarını gündeme getirdi. Yürekli, hususla ilgili şunları lisana getirdi:
“Euro Stat bilgilerine nazaran; her 100 bin emekçide yaşanan mevt oranı ülkemizde 5,36. Bizden sonra gelen 2. sıradaki ülkede 3.5, bizi kıskanan Almanya’da 1. Sayıştay raporlarından yakın tanıklıklara uzanan olgular gösterdi ki Amasra’daki grizu patlaması bir emekçi katliamı. Uzmanlar diyor ki ihmal var. Madencilikte, ihmal, ‘ölümlü kazayı göze almak’ demek. Biz Soma’da yitirdiklerimizi, Ermenek’te can verenleri, Amasra’da bir kör kuyuda hayata veda edenleri unutmayacağız. Göz nazaran göre gidiyor canlar ve burada 3-5 konuşma, oralarda nutuklar, kanıksanıyor güya ihmaller, vefatlar.
“2022’nin birinci 9 ayında bin 359 emekçi hayatını kaybetti”
İhmallerle ölenlerin ihmaller değil ortak yanları yalnızca, kaygıları de ortak; sıkıntıları ekmek. Onlar ekmeğe koşuyor ve enflasyon maaş artırımından daima önde koşuyor. O ekmeği bir müddettir onlara çok görenlerin yedikleri lokmaları boğazlarına dizeceğim üzgünüm vereceğim sayılarla. İş Cinayetleri Raporuna nazaran; bin 359 personel 2022 birinci 9 ayında, 18 bin 285 emekçi son 10 yılda, 30 binden çok personel son 20 yılda kaybetti hayatını. Ve çalışanların yüzde 85’i fiyatlı emekçiler. 2012 yılında kabul edilen İş Sıhhati ve Güvenliği Kanunu var, sorumluluklar aşikâr. Fakat uygulama tekrar eksik ki, sonuç birebir: mevt ve sonuncu sonuç aslında; kanıksamış ve tahlil üretmeyen bir iktidar. Miadı dolmuş ilaç üzere. Var ancak işe yaramıyor.
“Türkiye personel haklarının en berbat olduğu 10 ülkeden biri”
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun Global Haklar Endeksi raporunun geçen yılki dataları diyor ki; Türkiye emekçi haklarının en makûs olduğu 10 ülkeden biri. Teminatsız çalışma şartları, kamuda kontratlı istihdam, mülakata dayalı atamalar, eğitimde kontratlı yüzbinler, 100 bini aşan sıhhatte taşeron çalışanlar hepsi ekmek arıyor. Ve çok değerli bir başlığa dikkat çekmek zorundayım. Sayısı milyonu aşan çalışan çocuk emekçilerimiz. Personel sınıfının en garantisiz, korunmasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kısmı onlar. AK Parti iktidarının toplumsal siyasetleri ile her geçen gün daha fazla çocuk emekçi oldu.
“Aynaya bakacaksınız, bu Türkiye’deki yoksulluğun ve sefaletin aynasıdır çünkü”
Yok artık diye örtü çekilse de 13 yaşındaki kimya çalışanı Ahmet, 16 yaşındaki dokumacılık personeli Emin, 13 yaşındaki konfeksiyon çalışanı Emine, 6 yaşında araba camları silen Nazar, 13 yaşındaki tarım çalışanı Abdulsamed ve yüzlerce çocuk personel ekmek arıyor. Zira TÜİK’e nazaran; 30 Avrupa ülkesi ortasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip iki ülkeden birisi Türkiye artık. Türkiye, ILO’nun 138 sayılı İstihdama Kabulde Minimum Yaş Sözleşmesi’ni 1998’de, 182 sayılı En Makus Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması Acil Aksiyon Sözleşmesi’ni 2001’de onayladı. Türkiye’de çocuk işçiliğin gerçek boyutu bilgilerle perdeleniyor. Yasadışı çocuk personel çalıştırmayı önlemeye yönelik önlem alacak, denetleyeceksiniz. Kayıt-dışı çocuk personel çalıştırmaya göz yummayacaksınız. Son dokuz yılda en az 556 çocuk personel hayatını kaybediyorsa, ölen çocuklardan üçte biri 15 yaş altında ise gözlerinizi kapatmayacaksınız. Ekonomik meseleleri inkârla, tahlil olarak da sabır ve 20 yıl sonra yeni vaat paketleriyle çıkamazsınız artık düzlüğe. Aynaya bakacaksınız, bu Türkiye’deki yoksulluğun ve sefaletin aynasıdır zira.”