İYİ Parti Genel Lider Başdanışmanı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Güçlü, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu.
“ASGARİ FİYAT ORTALAMA BİR FİYATA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA”
Asgari fiyatın tespiti için görüşmelerin başladığını söyleyen Güçlü, “Asgari fiyatın bir ülkede bu kadar çok konuşuluyor olması, içerisinde bulunduğumuz ağır ekonomik buhranının temel sebeplerinden ve göstergelerinden biri. Zira 2001 yılında ülkemizdeki minimum fiyatın medyan fiyata oranı yüzde 53’müş. Bugün gelinen düzey yüzde 75. Tekrar 2002’de ortalama fiyatın minimum fiyata oranı yüzde 28. Bugün yüzde 45’lik bir düzeye gelmiş. Bu şunu gösteriyor; minimum fiyatın biraz üstünü ve altını da hesaba kattığımızda minimum fiyatın düzeyi ülkemizde ortalama bir fiyata dönüşmüş durumda.” dedi.
“MAAŞ ARTIŞLARI BESİN FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞİ KARŞILAMIYOR”
Genel Lider Meral Akşener’in de dünkü küme toplantısında besin eserlerindeki fiyat artışlarına değindiğini hatırlatan Güçlü, kimi kanaların bu anlarda yayından çıktığını söyledi.
“Biz milletimizle bu gerçekleri paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şiddetli, TÜİK’in TÜFE sepetindeki tartıları kullanarak günde 3 ekmek tüketen bir ortalama ailenin mutfak masrafını örnek gösterdi.
TÜİK’in Nisan 2022’den sonra yayımlamaktan vazgeçtiği ortalama fiyatları temel aldıklarını belirten Şiddetli, 58 temel eserde Kasım’daki fiyatın 1930 TL olduğunu tabir etti.
Geçen pazar prestiji ile büyük perakendecilerden ve 3 harfli market zincirlerden fiyat bilgisi alarak karşılaştırma yaptıklarını lisana getiren Güçlü, “Geçen sene 1.930 TL olan sepet bu ay büyük perakendecide 5.077 TL’ye, üç harfli markette ise 3.970 TL’ye ulaşmış. İkisinin bile ortalaması besin enflasyonunun ülkemizde yüzde 134 olduğunu göstermekte. En fazla fiyat artışları vatandaşlarımızın en çok tükettiği meyve, zerzevat, süt ve süt eserlerinde.” formunda konuştu.
Maaş artışlarının da besin fiyatlarındaki yükselişi karşılamadığını vurgulayan Şiddetli, “Yine minimum fiyat üzerinden gidelim. Tekrar kasım ayındaki datalara nazaran; ortalama aile için 1 ay yeteceğini varsaydığımız bir paketimiz var. 1930 TL diyelim. O tarihte minimum fiyat 2.768 TL’ydi. Münasebetiyle besin sepeti, minimum fiyatın yaklaşık yüzde 69’una tekabül ediyormuş. Lakin bugün orta kalitedeki bir sepetin taban fiyat gelirine oranına baktığımızda, yüzde 92’lik bir düzeye ulaşmış. Bu müthiş bir tablo. Ücretlilerin, çalışanların karşı karşıya kaldığı bu tablo ne kadar sürdürülebilir, milletimiz de bunu merak ediyor.” tabirlerini kullandı.
“HAZİN BİR TABLO”
Deprem Belediyesi’nin 17 Mayıs 2022 tarihinde İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü ile imzaladığı protokol çerçevesinde pilot uygulama olarak okul öncesi öğrencilere fiyatsız kahvaltı ulaştırıldığını hatırlatan Şiddetli, Belediye Başkanı’nın uygulamanın tüm öğrencileri kapsayacak formda genişlemesi için teşebbüste bulunduğunu anlattı.
Demre Kaymakamlığı’nın ise 12 Eylül 2022 tarihinde “Makam onayı olmadığı” için projeyi durdurduğunu aktaran Güçlü, “Makam onayı, Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nün ve Vilayet Valiliği’nin oluru olduğu takdirde bunun devam edebileceğine dair bir yazı. Belediye Liderimiz bu yazıyı almasının akabinde 16 Eylül 2022’de bu kere, Vilayet Ulusal Eğitim’e kelam konusu talebini gönderiyor. O gündür ‘makam olurları’ kâfi görülmemiş olacak ki, bize rastgele bir geri dönüş olmadı. Biz bu projeyi şu anda uygulayamıyoruz. Sanırım Sayın Cumhurbaşkanı’nın makam olurları kâfi görülecek ki, onun onayının beklendiği bir tabloyla mı karşı karşıyayız doğrusu; bu da ülkemizin geldiği sistem gereği çok düşündürücü, acıklı bir tablo” değerlendirmesini yaptı.
“BAKANLIĞIN VERDİĞİ SAYILAR HATALI”
Zorlu şunları ekledi:
“İYİ Parti bu ülkede demokrat, ulusal merkezi temsil eden kalkınmacı bir parti. Partimizin yapan muhalefet anlayışı ile iktidar maksadına yönelme sorumluluğunu her fırsatta göstermemize karşın, birileri birtakım yorumlar yaparken şu tabirden geri durmuyorlar; ‘Türkiye’de muhalefet mi var?’, ‘Muhalefet ne yapmak istiyor?’, ‘Muhalefet proje mi üretiyor?’ Arkadaşlar biz projeyi ürettik, uyguladık, başarılı olduk lakin iktidar engelliyor. Biz bunu mütevazi imkanlarımızla gerçekleştirdik.”
Genel Lider Akşener’in bu mevzuyu gündeme getirmesinden dakikalar sonra Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın bir açıklama yaptığını kaydeden Kuvvetli, Bakanlığın verdiği sayıların yanlışlı olduğuna işaret etti.
“Panik haliyle sayılar yayınlanırken dikkat etmek lazım” diyen Güçlü, “Bakanlığın bahsettiği 1 milyon 800 bin öğrencinin 1 milyon 214 bini taşımalı sistemle öğrencilere zarurî yemek veriliyordu. Ayrıyeten 400 bin pansiyonlu okul öğrencisine de yemek veriliyordu. Bunları topladığımızda zati 1 milyon 600 bin yapıyor. Bu sayıları bilhassa söylüyorum zira bir kelam var; ‘eğri cetvelden yanlışsız çizgi çıkmaz’ diye. Projenizi ortaya koyamazsanız, plansız, programsız hareket ederseniz bu sayıları da karıştırmış olursunuz.” sözlerini kullandı.
Zorlu, YETERLİ Parti iktidarında çocukların okullarına gittiklerinde kahvaltı ve öğlen yemeklerini önlerinde bulacağını; eğitimdeki muvaffakiyet ve kalitenin de bu yolla artacağını ekledi.
İYİ PARTİ’DEN SURİYE ADIMI
Taksim’deki terör saldırısının akabinde Suriye’nin kuzeyine yönelik kara harekatı için de çalışma yapıldığı tarafında bir tablo ile karşı karşıya olduklarını tabir eden Kuvvetli, “Bugün DÜZGÜN Parti olarak çok kıymetli bir davette bulunmak istiyoruz.” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü, “Bilhassa 2011 yılından bu yana atılan, kimi eksik ve yanlış adımlar sebebiyle, bugün Suriye’deki alandaki istikrarlar, terör koridorunu tedbire konusunda yeni bir telaş alanıyla bizi karşı karşıya bırakıyor. Burada konuşlanmış birtakım aktörlerin, Rusya ve Amerika’nın bölgedeki oyun senaryosunu paylaşarak YPG/PKK terör örgütüyle, mevcut rejim ortasında Türkiye’yi sıkıştırarak, bu araçsallığı yeni bir manivela alanı haline getirmek istediğinden tasa duymaktayız. Bu bizi, iki değerli sorunla yüzleştiriyor. Bir tanesi, buradaki terör bataklığının tahlili problemi; ikincisi de elbette ülkemizde tahammül sonlarımızı çoktan aşmış, vatandaşımızın geleceğini kaygılandıran sığınmacı problemi. Bu ikisinin bir an evvel önlem alınarak çözülmesi gerekiyor. Bunların hiçbiri seçime materyal yapılamaz. Biz bu türlü bir anlayışın karşısındayız. İçerisinde yer almayacağız üzere bu anlayışın ortaya konulmasının da karşısında duracağız.” halinde konuştu.
Zorlu, “Devletimizin Suriye ve Suriye’deki terör örgütleri ile uğraş konusunda bölgedeki üstün güçler ortasında sıkıştığını görüyoruz. Bu noktada üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek emeliyle devletimizin bilgisi ve yönlendirmesi dahilinde Suriye yetkililer ile görüşmek üzere bir heyet hazırlıyoruz. Büyük olasılıkla da resmi müracaatımızı pazartesi günü yapacağız. Görüşme gerçekleşirse devletin ilgili ünitelerini de bilgilendireceğiz” sözlerini kullandı.
Genel Lider Meral Akşener’in 5 Ocak 2020 tarihinde bu sorunun tahlili için Suriye Devlet Lideri Beşar Esad ile görüşmeye hazır olduğunu tabir ettiğini hatırlatan Güçlü, “Biz biraz evvel bahsettiğimiz telaşlar ve açıklayacağım 4 unsur çerçevesinde Genel Liderimizin bu davetini Dışişleri Bakanlığımıza resmi bir yazı olarak bildirmeye karar verdik. Bu mevzunun takipçisiyiz ve milletimiz ismine kaygılandığımız bu tablodan bir an evvel uzaklaşmak istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Zorlu’nun paylaştığı hususlar şöyle:
1.Ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin vatanlarına geri dönmelerinin sağlanabilmesi için gerekli ekonomik, toplumsal ve güvenlik şartlarının sağlanabilmesine katkıda bulunmak,
2.Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması emeliyle bu ülkede varlığını sürdüren PKK/YPG terör örgütünün faaliyetlerine son verdirilmesi için ortak bir strateji geliştirilmesi,
3. Suriye’nin yine imarı ve milletlerarası topluma dönüşünün sağlanması için diplomatik dayanağın sağlanması,
4. Suriye’de faaliyet gösteren ve Türkiye ile Suriye’ye güvenlik tehdidi yaratan PKK/PYD dışındaki terör örgütleriyle gayrette ortak bir yaklaşım geliştirilmesi.
Cuma ya da pazartesi günü resmi yazıyı Dışişleri Bakanlığı’na iletileceğini aktaran Kuvvetli basın toplantısının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.