Dervişoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, RTÜK’te 1 Temmuz’da bir üyeliğin boşaldığını ve bu kontenjan boşluğunun doldurulması için heyet tarafından TBMM’ye bildirimde bulunulması gerektiğini, lakin kurum liderinin sürece dışarıdan müdahil olmaya kalkıştığını sav etti.
Kurumların TBMM üzerinde vesayet oluşturma heveslerini kınadığını söyleyen Dervişoğlu, “O istifanın olduğu gün üyelik GÜZEL Parti’nin hakkıydı. Lakin Meclis aritmetiğinde birtakım değişiklikler olacağını varsayarak ve umut ederek süreci bugünlere taşıdılar. İstifa ile üyeliğin boşalması kelam konusu olduğunda, Meclis Başkanlığı’na bu durumu bildirmekten imtina ettiler. Yazıyı Meclis’e göndermediler. Münasebetiyle da TBMM Başkanlığı bahisle ilgili harekete geçmedi.” diye konuştu.
“ÇALMAYA KALKIŞTILAR”
Tatile giren Meclis’in 1 Ekim’de açıldığını hatırlatan Dervişoğlu, “1 Ekim itibariyle de üyelik yeniden YETERLİ Parti’nin hakkıydı. Tekrar RTÜK tarafından TBMM’ye bir bildirimde bulunulmadığı için hak ettiğimiz üyeliği bizden evvel saklamaya, sonra çalmaya kalkıştılar.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu süreçte bağımsız bir milletvekilinin APK’ye katıldığını lisana getiren Dervişoğlu, şunları söyledi:
“Aritmetik, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin lehine değiştiği günün akşamında da ‘üyeliği Adalet ve Kalkınma Partisi hak ediyor’ diye düşünmek suretiyle TBMM Başkanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi Küme Başkanlığı’na aday üyelerin bildirilmesi için yazı yazdı. GÜZEL Parti olarak sürece müdahalemiz o basamakta başladı. Öncelikle biliyorum ki, bir RTÜK üyeliği YETERLİ Parti’nin başını göğe erdirmeyeceği üzere Adalet ve Kalkınma Partisi’ni de yerin tabanına sokmaz ve TBMM’de, RTÜK üyeliğinden kaynaklı hile diye tabir edilecek adımların atılması hem Parlamento tarafından hem de aziz milletimiz tarafından yadırganacak ancak hiç o denli olmadı. Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla iktidar kümesi açısından RTÜK üyeliği ziyadesiyle kıymetliymiş. Bu üyeliği elde edebilmek ismine da her türlü hukuksuzluğa imza atmak üzere bir yanlış yola sapmak durumunda kalmışlar.”
AKP’li bir öteki milletvekilinin bağımsız olmasıyla, hakkın UYGUN Parti’ye geçtiğini belirten Dervişoğlu, “Bu hesaplamalar, bu aritmetik değişiklikleri başınızı karıştırıyor da olabilir. Bu türlü bir durumda neyi, nasıl uygulayacağınıza dair de birtakım tereddütler yaşayabilirsiniz. Meclis Başkanlığı’nın bu tereddüdü yaşadığını zannediyorum.” dedi.
İlgili kanuna değinen Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kanun her siyasi parti kümesine düşen üyeyi belirliyor ve ‘orada siyasi parti kümelerinin halihazırdaki oranı dikkate alınmak suretiyle üye seçimi yapılır’ diyor. Bu üyelik DÜZGÜN Parti’ye düşerken, bunu bizim elimizden çalacaklarını zannettiler. Ondan sonra da birtakım siyasi entrikaların, hareketlerin yaşandığı hissiyatı yarattılar. Meğer bunlara hiç gereksinim yoktu. Hem Genel Kurul’da hem komitede yaptığımız konuşmada kimseden adalet dilenmediğimizi, yalnızca adaletin temin edilebilmesi için hukukun uygulanması gerektiği konusuna vurgu yaptık.”
TBMM Başkanlığının bu durumu çıkmaz bir iş olarak gördüğünü savunan Dervişoğlu, bunun için TBMM Başkanlık Divanı’nın toplandığını ve tavsiye kararı alındığını söyledi. Dervişoğlu, bu kararda 1 Temmuz tarihini istifa tarihi olarak tespit edip, buna bağlı olarak RTÜK üyeliğinin hangi partiye düştüğünün hesaplanacağının bildirildiğini aktardı.
Bir tavsiye kararının kanunun önüne geçirilmesinin asla mümkün olamayacağını savunan Dervişoğlu, 1 Temmuz’da da üyeliğin YETERLİ Parti’nin hakkı olduğunu tez etti.
Üyeliği DÜZGÜN Parti’ye vermemenin bir hukuksuzluğun altına imza atma eforu manasına geldiğini ileri süren Dervişoğlu, kelam konusu üyeliğin DÜZGÜN Parti’den alınması için panik havası oluşturulduğunu savundu. Dervişoğlu, “Buradan açık ve net olarak söz ediyorum: Bu üyeliğin Adalet ve Kalkınma Partisi’ne verilmesi, bugünün koşullarını gerçek değerlendirdiğimizde önemli bir hukuksuzluk manası taşıyor. Hukukçu olan Meclis Liderimizin bu türlü bir hukuksuzluğa alet olmaması gerektiği konusuna vurgu yaparken, birebir vakitte da bu türlü bir hukuksuzluğun kesimi olmaması noktasında temennilerimi kendisine iletiyorum.” tabirlerini kullandı.
(AA)