700 bine yakın firmanın üyesi olduğu Türkiye’nin en büyük Odası İTO’nun 9 Kasım’da gerçekleştirilecek organ seçimleri öncesi son meclis toplantısı, odanın Eminönü Merkez Binası’nda yapıldı.
İTO Lideri Avdagiç, meclis toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri kıymetlendirdi.
Avdagiç, global değişimlerle birlikte gelen fırsatları, Türkiye ismine büyük imkan olarak gördüklerini belirterek, “Coğrafyamız, sağladığı avantaj kadar zorluklar da getiriyor. Lakin riski bertaraf edip fırsata çevirebilecek tecrübeye ve güce sahibiz. Pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile elde ettiğimiz fırsatlar bunun somut örneğidir.” dedi.
Küresel ticarette öne çıkan tedarik avantajını düzgün değerlendirmeye odaklanmamız gerektiğini vurgulayan Avdagiç, bu başarıldığında, Türkiye’nin uzun devirli müspet ayrışma alanı oluşturabileceğini ve üretimde kalıcı büyümeyi ve refahı artırabileceğini kaydetti.
Avdagiç, arz güvenliğini garanti edecek sürdürülebilir bir global tedarik merkezi olmayı odağa alan kısa, orta ve uzun vadeli bir plan oluşturmaları gerektiğini, böylesi bir tezin, Türkiye’nin yeni kalkınma öyküsünün ana teması olacağını kaydetti.
Gelecek gündem unsurunun, Türkiye’nin global resesyondan mümkün olduğunca az etkilenmesi olması gerektiğini aktaran Avdagiç, şunlara dikkati çekti:
“Bu mevzuda atılan tüm adımları önemsiyoruz. Biz resesyona karşı tahkimatımızı güçlü yaparsak üretim maliyetlerimizi istikrarda tutarak rekabet avantajı sağlarız. Pazar ve eser çeşitlendirmesiyle dünya ticaretindeki hissemizi daha da üste taşıyabiliriz.Türk özel kesimi ve Türk girişimcisinin global iktisadın yüksek enflasyon ve resesyonla büyük imtihanında, ülkemizin üretim ve ihracat gücünü koruyabilmesi ve olumlu istikamette ayrışması için her türlü fedakarlığı yaptı.
Dünyada arz kaynaklı bir enflasyon meselesinin öne çıkıyor. Global resesyonun yaklaşan ayak sesleri, talep daralmasına bağlı olarak emtia fiyatlarında gevşemeye yol açtı. Enflasyonun, baz tesirinin de devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki yılın başından itibaren ivme kaybetmeye başladığını göreceğiz. Bu sürecin güzel kıymetlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Enflasyonun ivme kaybettiği bu devri, fiyat istikrarının tekrar tesisi konusunda bir fırsata çevireceğimiz beklentisi içindeyiz. Türkiye tüm zorlukları hükümet ve özel dalla birlikte kolay kılacağını gösterdi. 21. yüzyılı Türk yüzyılı yapacak olan, daima birlikte ‘yeni kızıl elma’mız olan ‘dünyanın gelişmiş 10 iktisadından biri olma’ maksadına gerçek yürümeliyiz.”
Konuşmasında İstanbul Ticaret Odası’nın çalışmalarına değinen Avdagiç, İTO’nun 20’nci periyodunun, oda açısından salgına karşın atılım ve altın yıllar periyodu olduğunu belirterek, “Üyelerimizin tensip ve dayanaklarıyla İTO başkanlığına ikinci sefer adayım. Daima birlikte başladığımız icraatları tamamlamak, projelerimize yenilerini eklemek, İTO’nun 140 altın yılına sizlerle 4 altın yıl daha ek etmek için vazifeye talibim. 700 bin üyemizin tamamını merkeze alan bir idare ve faaliyet anlayışı geliştirdik. Dijital Oda olmakla yetinmedik, dijital çağa istikamet veren üyelerin Odası olmayı hedefledik.” yorumunu yaptı.
Avdagiç kelamlarını şöyle tamamladı:
” Allah’a şükür, bu hususta büyük yol kat ettik. Üyemizden kentimize, kentimizden ülkemize, ülkemizden tüm dünyaya yayılan çalışmalarımızla İTO tarihine altın sayfalar ekledik. İTO’nun Organ Seçimlerini 9 Kasım’da İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nde (İDTM) gerçekleştireceğiz. Bizim tek gayemiz, şahsî hırs ve beklentilerden sıyrılmış bir biçimde İstanbul ve ülke ticaretimize hizmet etmektir.
Bizim tek hedefimiz, 140 yıldır Türk iş dünyasının amiral gemisi olan İstanbul Ticaret Odası’nı, öncü rolünde hep tepede tutmaktır. Bu yolda tek güvencimizde, ‘iyi niyetle çıkılan yolun ve her işin, sonunun da uygun olacağı’ vaadidir. İnanıyorum ki, Kasım ayı içinde sizlerle birlikte bu çatı altında, birinci günkü coşku ve heyecanla tekrar buluşacağız. Yeniden inanıyorum ki, yeni periyotta, daima birlikte İTO için, İstanbul için, Türkiye için hizmetler üretmeye devam edeceğiz.”