Başbakan Kristersson, İsveç’teki parti önderleriyle basına kapalı yaptığı görüşmenin akabinde, ülkede terör örgütü PKK/YPG destekçileri tarafından düzenlenen Türkiye zıddı provokasyonlara, Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına ve İsveç’in NATO’ya üyelik müracaat sürecine ait açıklamalarda bulundu.
Son birkaç haftadır Stockholm’de yaşanan olayların İsveç’in güvenliğini ne kadar karmaşık hale getirdiğinin ortada olduğunu lisana getiren Kristersson, şunları kaydetti:
Kristersson, kelam konusu aksiyonların İsveç terslerinin işine yaradığını belirterek, bu hareketleri yapanları “kullanışlı aptallar” diye tanımladı.
İsveç’in NATO’ya üyelik müracaatının kıymetli olduğunu vurgulayan Kristersson, “İsveç, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en değerli güvenlik riskleriyle karşı karşıya. NATO konusunda partilerin farklı kanıları var. İsveç’in başvurusunu 28 NATO ülkesinin onaylamasıyla daha inançlı bir duruma geldik lakin şimdi NATO üyesi olmadığımızı da göz arkası etmemeliyiz.” dedi.
Kristersson, bu hafta içinde ABD’ye gidip ülkesinin NATO üyelik süreci hakkında görüşmeler yapacağını da kaydetti.
Öte yandan, Toplumsal Demokrat Parti önderi Magdalena Andersson da Başbakan Kristersson ile görüşmeye girmeden evvel İsveç basınına açıklamada bulundu.
Andersson, çok sağcı İsveç Demokratlar Partisi başkanı Jimmie Akesson’ın Türkiye aleyhinde yaptığı açıklamalarla İsveç’in NATO üyeliğini riske attığını belirterek, hükümetin İsveç Demokratlar partisi ile işbirliği yapmayı bırakması gerektiğini savundu.
Akesson ise Andersson’a verdiği yanıtta, Toplumsal Demokrat Parti’nin terör örgütü PKK/YPG ile yakın ilgiler içinde olduğunu ve Türkiye’nin temel bu duruma reaksiyon gösterdiğini tabir etti.