İstiklal Caddesi Saldırısında ‘Cumartesi’ Detayı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Hatalar Ofisince 17 kuşkulu hakkında düzenlenen tutuklamaya sevk yazısında, İstiklal Caddesinde 13 Kasım pazar günü meydana gelen ve 6 kişinin vefatına 101 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı taarruz olayının faili Ahlam Albashır’ın 14 Kasım 2022 günü saat 03. 00 sıralarında yakalandığı kaydedildi.

Olayı, Suriye’nin Kobane kentindeki YPG içerisinde istihbarat üst seviye sorumlusu olarak faaliyet gösteren Hacı kod isimli şahsın organize ettiği belirtilen yazıda, kuşkulu Ahlam Albashır’ın PKK/KCK Terör Örgütünün Suriye yapılanması olan YPG üst seviye sorumluları tarafından verilen talimat üzerine İdlib’e giderek irtibatlandığı, Bilal ile birlikte kaçakçılar vasıtasıyla sondan geçerek Türkiye’ye yaklaşık 4 ay evvel giriş yaptığı söz edildi.

Ahlam ve Bilal’in, örgütsel talimat alarak kendilerini bekleyen Esenler’de dokumacılık atölyesi işleten Ferhat Habeş ile Fatma Berkel’in ikametine giderek yerleştikleri, bu meskende belli müddet ile kalmaya devam ettikleri, daha sonra dokumacılık atölyesine taşınarak bir müddet burada barındıkları, atölyede çalışmakta olan Bilal kod isimli Ahmet Haj Hasan ile irtibat kurduğu, Ahlam Albashır’ın ise Ahmet Haj Hasan’ın gayri resmi eşi olan Rama Altaha ile münasebet kurduğu anlatıldı. Belli bir mühlet Ahmet Haj Hasan’ın meskeninde kaldığı, sonrasında Ahmet Haj Hasan’ın gayri resmi eşi olan Rama Altaha’nın konutuna yerleştirdiği, bu müddette Rama’nın oğlu olan A.E. ile Taksim’deki birinci keşif çalışmasına birlikte gittikleri, onları korsan taksicilik yapan Yasir Alkoralı’nın götürdüğü kaydedildi.

Ahlam’ın daha sonra yeniden korsan taksici Yasir ile ikinci sefer keşif yaptığı, Yasir’in Ahlam’ı bekleyip tekrar dokuma atölyesine bıraktığı anlatılan yazıda, Ahlam ve Bilal’in 12 Kasım’da Taksim’e birlikte gitmeye karar verdikleri, lakin sonra Yasir ile irtibat kurup vazgeçtikleri, olayın gerçekleştiği 13 Kasım’a erteledikleri, Yasir ve Ahlam’ın mesajlaşmalarında belirlendiği söz edildi. Olay günü Bilal ve Alham Albashır’ın dokuma atölyesinde bulunan ve patlamaya neden olan düzeneği çanta içerisine yerleştirdikleri ve Yasir’in kullandığı 34 MG 5910 plakalı araç ile Taksim’e gittikleri, Alham Albashır’ın bomba dolu çanta ve poşetlerle olayın meydana geldiği alana ilerlediği, Bilal’in ise korsan taksiyle dokumacılık atölyesine geri döndüğü anlatıldı.

Savcılık yazısında, Yasir’in kullandığı araç üzerinde olay yeri inceleme süreçleri sonucu düzenlenen raporda, olayda kullanılan TNT kalıntılarına araç içerisinde rastlanıldığı belirtildi. Olay yerine ulaşan Alham Albashır’ın bomba düzeneğinin bulunduğu çantayı İstiklal Caddesi üzerinde bulunan mağaza önündeki bankın bitişiğine bıraktığı ve bir mühlet burada bekleme halinde kaldığı, sonrasında Hacı kod isimli örgüt sorumlusunun telefonla talimat vermesi üzerine olay yerinden koşarak uzaklaştığı sırada bomba düzeneğinin patlatıldığı belirtildi.

Bilal’in Suriye kırsalında bulunan örgüt sorumlusunun talimatı ile hareket eden ve korsan taksicilik yapan Ammar Jarkas ile bağlantı kurduğu, Ammar’ın yönetimindeki 34 BMR 902 plakalı araçla Edirne’ye hareket ettikleri, Bilal’in Halil kod isimli üst seviye sorumlu ile irtibat halinde bulunan Hamza kod isimli Hüseyin Güneş’e teslim edildiği belirtildi.

Öte yandan dün gece saatlerinde tutuklama talebiyle İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen ve sabaha karşı da ‘Devletin Birligini ve Ülke Bütünlüğü Bozma’, ‘Nitelikli Taammüden Öldürme’ cürümlerinden tutuklanan şüphelilerin sorgularında suçlamaları reddettikleri öğrenildi. Bombayı bırakan kuşkulu Ahlam Albashır sözünde, emniyette ve savcılıktaki tabirlerini tekrar ettiğini belirterek ‘Atılı suçlamaları kabul etmiyorum, hatasızım, özgür bırakılmamı talep ediyorum’ dedi.

Korsan taksici Yasir Al Korali de Türkiye’de 7 yıldır yaşamakta olduğunu, çocuklarının da Türkiye’de doğduğunu belirterek ‘Eğer bilseydim bu bayan bunları yapacaktı bu bayanı otomobilime alıp onu götürmezdim. Türkiye’yi kendi ülkem üzere görmekteyim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Hatasızım, hür bırakılmamı talep ediyorum’ diye konuştu. Kuşkulu Ahmad Haj Hasan ise ağabeyinin Suriye Özgür Ordusunda şehit edildiğini, PKK’yı bu nedenle tutmadığını belirterek olayla ilgisinin olmadığını savunarak hatasız olduğunu söyledi. Kuşkulu Hüseyin Güneş ise rastgele siyasi bir maksadı olmadığını, çocuklarına baktığını, ‘Dört bankadan icralığım, terörle bir temasım yoktur’ dedi. Şüpheliler Fatma Berkal, Ferhat Habeş, Rama Eltaha  ve oğlu A.E. ise hatasız olduklarını ve hür bırakılmalak istediklerini belirttiler.