Son dakika haberi: Ayasofya’nın yeterli korunmadığına dair iddiaları SABAH ekibi yerinde inceledi. Ayasofya’dan Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Çiçekli yapının nasıl korunduğuna dair detayları paylaştı. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz da dünyada en iyi korunan tarihi yapısının Ayasofya olduğunu söyledi. 159 güvenlik kamerası, 250 güvenlik görevlisi ve alanında uzman isimler Ayasofya’yı titizlikle koruyor. Ayasofya Camii’nin korunmadığına dair dezenformasyona karşı işte Ayasofya’nın gerçekleri…
Ezan-ı Muhammedî’nin sesi meydanda yankılanıyor. İçeri giremeyenler dışarıda saf tutmuş cuma namazını bekliyor. Giriş kapısı ise kapalı. Bir kadın kapı girişindeki güvenliğe “Namaz kılacağız açar mısınız?” diye soruyor. Güvenlik görevlisi büyük bir sorumlulukla “Adım atacak yer yok içeride” diyerek ibadet esnasında izdiham olmaması için Sultanahmet Camii’ne yönlendiriyor. Bildiniz. İbadet esnasında bile titizlikle korunan bu yer Fatih Sultan Mehmed Han’ın emaneti Ayasofya. İki yıl önce aslına rücu ederek müzeden camiye çevrilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin girişinde biz de beklemekteyiz. Geliş nedenimiz ise malum; son dönemde Ayasofya Camii’nin yeterli korunmadığına dair iddialar…
GÜVENLİK GÖREVLİLERİ İTİNALI, ŞEFLERİ ANBEAN TAKİPTE!
Bir süre sonra Ayasofya’nın giriş kapısı açılıyor; güvenlik koridorundan x-ray cihazları ve dedektör kapısı var. Burada güvenlik kontrolüne giriliyor ve titizlikle arama yapılıyor. Etrafta birçok güvenlik görevlisi görmek mümkün; turizm polisleri, özel güvenlik görevlileri, Emniyet’in çeşitli birimlerinde görev yapan görevlilerin itinalı halleri gözden kaçmıyor. Güvenlik görevlilerin şefi ise elinde telsizi anbean takipte! Her şeyi kontrol eden şef görevlilere gerekli talimatları da veriyor.
AYASOFYA 159 KAMERAYLA İZLENİYOR!
Kısa bir süre sonra Ayasofya’dan Sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Çiçekli ile buluşuyoruz. Çiçekli, Ayasofya’nın nasıl korunduğuna dair bilgileri aktarmak için güvenlik merkezine götürüyor bizi. Burada pür dikkat kamera görüntülerini inceleyen görevliler var. Kamera görüntülerinden bir an bile gözlerini ayırmayan güvenlik görevlileri şüpheli bir hareket gördükleri an telsizle diğer ekip arkadaşlarına anında haber veriyor.
Güvenlik Merkezi’nde Çiçekli söz alıyor: “Burası güvenliğin yönetim merkezi. Ayasofya’nın korunması için 159 güvenlik kameramız var. Yedi gün 24 saat arkadaşlarımız burada görev başındalar. Kameralar sürekli kayıt halinde; hareketli ve sabit olanları da mevcut. Herhangi bir olumsuzluk tespit edildiğinde derhal müdahale ediliyor.”
GÜNDE 50 BİN KİŞİ ZİYARET EDİYOR!
Güvenlik merkezinden çıktıktan sonra ziyaretçi sayısı bahse konu olunca Çiçekli ziyaretçi sayısını açıklıyor: “Müzeyken ziyaretçi sayısı günde 10 bindi. Cami olduktan sonra pandemiye rağmen ziyaretçi sayısı 10 bin küsurdu sonra 20 bin ardından 30 bin bandına ulaştı. Bu ay itibariyle Ayasofya Camii’ne günde 50 bin civarında ziyaretçi geliyor, ciddi bir ziyaretçi akını var.”
250 GÜVENLİK PERSONELİ KORUYOR!
Ardından Çiçekli’ye ziyaretçi akınını nasıl kontrol ettiklerini, Ayasofya’nın güvenliğini nasıl sağladıklarını sorduğumuzda tek tek anlatıyor: “Toplamda 250 küsur personelle güvenliğini sağlıyor ve koruyoruz; bu sayıya cami dışı, çevresi ve içi dâhil… 250 güvenlik görevlisinden 180 civarı emniyet personeli içlerinde turizm personeli ve diğer birimlerden personel var. 70’i ise özel güvenlik personeli. Onlar doğrudan cami içerisinde görevli! Gece gündüz demeden Ayasofya Camimizi koruyoruz, arkadaşlarımız 7 gün 24 esasıyla aktif takipte!”
“ESKİDEN VAR OLAN, ASIRLARIN YIPRANMIŞLIKLARINDAN KAYNAKLANAN ELEŞTİRİLER BİZİ ÜZÜYOR”
Dış avludan geçtikten sonra camiye girmeden önceki iç kısımda yani Bizans İmparator koridorunda dokuz kapı bulunuyor. Ortada İmparator kapısı her iki yanında dörder kapı var. Çiçekli buraya Bizans terminolojisi ile “iç narteks” denildiğini bugünün terminolojisine göre ise “son cemaat yeri” olarak adlandırıldığını ve Ayasofya’nın içine girişin ana kapısı olduğunu belirtiyor.
“Kapı kırıldı”, “Su haznesine ayakkabı kondu”, “Duvarlar kazındı”, “Ayasofya korunmuyor” gibi sosyal medyadaki dezenformasyon içeren paylaşımları sorduğumuzda Çiçekli “Ayasofya itinayla korunuyor” diyor ve ekliyor: “Üzerinde asırların yorgunluğu olan 1500 yıllık bir yapıdan bahsediyoruz. Gözünüzün gördüğü her yüzey nereden baksanız bu yaşta.
Buna duvarı, kapısı, maksuresi ve her şey buna dâhil. Yüzlerce yıllık yorgunluğu üzerinde barındıran bir yapı olduğu için yeni bir tahribattan bahsetmekten ziyade üzerindeki yorgunluğun işaretlerini görmek lazım. Buraya olağanüstü bir teveccüh var ve buna karşın gerçekten artırılmış bir tedbir de var. Yapıcı tenkitlere açığız ama eskiden var olan, asırların yıpranmışlıklarından kaynaklanan ya da gerçekten öyle olduğu şüpheli olan hususlar üzerinden eleştiriler bizi çok üzüyor.
Burada ben dâhil benim mahiyetimde görev yapan bütün arkadaşlar dünyevi bir görev yapmanın ötesinde ibadet şuuruyla bu görevi yapmaya çalışıyor. Ve arkadaşlarımız mesai mefhumunu gözetmeksizin çalışıyor, müdahale edilmesi gereken sıra dışı bir durum olduğunda derhal müdahalesini yapıyor. Dolayısıyla Ayasofya’da herhangi bir güvenlik sıkıntısı ya da güvenlik zafiyetinden bahsetmek asla ve asla söz konusu değil.”
ASIRLARIN YORGUNLUĞU NEDEN!
Ayasofya’nın içini gezdikten sonra çıkışta yine İmparator koridorundan sol tarafa doğru yola devam ederek meydana çıkış yapılıyor. İşte son dönemde duvarlarının kazındığı yönünde iddiaların yer aldığı bölüm de bu çıkışta! Bu bölümde duvarlarında olduğu gibi hemen yukarısında da aynı yıpranmışlık mevcut. Çiçekli de buna dikkat çekerek duvarın kazındığı iddialarını yalanlıyor: “O yer burası. Duvarın yukarısında da benzer yıpranmışlıklar var. Yılların değil asırların yorgunluğu derken bundan bahsediyoruz!”
“DUVARA BİR MÜDAHALE YOK, ZAMAN İÇERİSİNDE YIPRANMIŞLIK VAR!”
Ayasofya Camii’nde buluştuğumuz İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü ve Ayasofya Camii İdare Kurulu Üyesi Dr. Coşkun Yılmaz, dünya tarihinin en önemli yapıtlarından biri olan Ayasofya Camii’nin nasıl korunduğunu anlatarak iddialarla ilgili şunları söylüyor: “Dünyanın en eski tarihi yapılarından biri olan Ayasofya Camii 1500 yıllık bir yapı.
Fatih Sultan Mehmet’ten başlayarak bütün Osmanlı sultanları Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve Kudsü Şerif’e ve Ayasofya’ya katkıda bulunmayı özel bir vecibe ve zenginlik olarak görmüşlerdir. Bu mabedin yaşamasında Mimar Sinan’ın ve sonrakilerin katkıları var. Cumhuriyet döneminde de bu böyle devam etmiştir. Bugün de Vali Yardımcımız görevli, en üst düzeyde Cumhurbaşkanımızın nezaretinde buranın bakımı yapılıyor. Sosyal medyaya düşen hadiselerin önemli bir kısmı bir algı oluşturma çabası veya çok maksadını aşan bir tartışmaya konu oldu, bu doğru değil.
Ayasofya Camii insanlığın kültürel zenginliği ve bize emanet! Hepimizin! Ve en üst düzeyde korunuyor. Ayasofya herhangi bir görüş, yaklaşım veya farklılıktan dolayı bir tartışma mevzusu olmaktan çıkarılmalı. 1500 yıllık bir yapının ister istemez tarihi süreç içerisinde yıpranmışlıkları oluyor. Örneğin su hazinesi ile ilgili açıklamayı yapmıştık. Orada restorasyon mantığı var. Duvardaki hadiseyle ilgili özel bir müdahale yok, zaman içerisinde oluşan bir yıpranmışlık var.”
“DÜNYADA EN İYİ KORUNAN TARİHİ YAPI AYASOFYA CAMİİ!”
Yılmaz sözlerini şöyle devam ediyor: “Ayasofya gibi yapılar dünyada sürekli bakım ve onarımda tutulan yapılardır çünkü zamanın verdiği yıpranmışlık vardır. Buradaki mesele teknik donamını yeterli ekiplerin olması. Bunların hepsi bizde mevcut. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ayasofya için özel ekipler oluşturdu. Güvenliği ayrı temizlikçisi ayrı… Ama Kültür ve Turizm Bakanlığı Ayasofya’daki bütün bu mimari kültürel unsurların korunması için üst düzeyde idareci ve uzmanlar görevlendirdi, bu uzmanlar 24 saat Ayasofya’yı yakından takip ediyor ve koruma altına alıyor. Ayasofya’nın uluslararası üne sahip bir bilim kurulu var.
Burada hangi adım atılıyorsa hepsi bilim kurulunun onayıyla yapılıyor. Bu anlamda Ayasofya Camii dünyada en iyi korunan yapı veya binalardan birisi. Ayasofya’nın korunması Cumhurbaşkanlığımızın ve bakanlığımızın uyguladığı politikalar sayesinde dünyanın kültürel mirasını koruma konusunda en gelişmiş yöntem, en gelişmiş teknoloji ve en yetenekli uzmanlar tarafından yürütülüyor. Bunlar yapılıyorken, bunu zayıflatabilecek bütün girişimler ülke ve millet olarak hepimize zarar verir. Ayrıca Ayasofya’daki ziyaretçi yoğunluğu etraflıca değerlendiriyor ve çalışmalar sürüyor. En gelişmiş yöntemlere göre en güzel sonuçlar elbette alınır.
Vatandaşlarımız da Ayasofya Camii’ne duyarlı, bu da bizi çok memnun ediyor. Duyulan hassasiyetten rahatsız olmak söz konusu değil, bu bizim kültürel mirasın korunmasındaki gelişmişliğimizi gösterir sadece. İstirhamım şu: Her mevzuyu bir kavga ve zıtlaşma mevzusu yapmayalım. Araştıralım, soruşturalım, doğru haberi paylaşalım. Doğrunun yayılması ve doğru sonucun alınması için gayret edelim. Ayasofya üzerinden bir kavgaya, gürültüye gerek yok, ülkenin itibarına zarar vermenin bir anlamı yok.”
“TARİHTE İLK DEFA VALİ YARDIMCISI SEVİYESİNDE AYASOFYA YÖNETİLİYOR!”
Vali Yardımcısı Çiçekli ise Ayasofya Camii’ne devletin verdiği öneme dikkat çekerek Ayasofya’dan Sorumlu Vali Yardımcılığı için şunları söylüyor: “Ayasofya’nın sevk ve idaresine devletimizin gösterdiği önemin bir ifadesi olarak Ayasofya’da görevli birçok kuruluş, yerel yönetim dâhil sevk ve idare edilmesi için belki de tarihte ilk defa bir vali yardımcısı seviyesinde Ayasofya yönetiliyor. Bu bizim için şereftir. Ayasofya İdare Kurulu başında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan Bey var. Kültür ve Turizm Bakanlığından, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden genel müdürlerimiz var. Biz de Ayasofya İdare Kurulu’nun sevk ve idaresi altında Ayasofya’yı yönetmeye çalışıyoruz.”
HER GÜN TEMİZLİĞİ YAPILIYOR, HAVALANDIRILIYOR!
Ayasofya’nın içerisinde ise hummalı bir çalışma var. Temizlik görevlileri canhıraş çalışıyor. Çiçekli ayda bir bütün halıların yıkandığından söz ederek, “Ayasofya’nın düzenli olarak temizliğini her gün yapıyoruz. Gece 23.00 ila sabah imsak vaktine kadar bütün caminin pencerelerini açmak suretiyle havalanmasını temin ediyoruz. Onun dışında sabah namazından sonra 8.30 ila 10.00 arasında genel bir temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerini de yapmış oluyoruz” diyor.