İstanbul’un Barajlarında Doluluk Son 10 Yılın En Düşük Seviyesinde

İstanbul’un barajlarında su düzeyi 10 yılın en düşük düzeyinde. İki baraj neredeyse büsbütün kurumuş durumda. İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz, ‘Su düzeyimizin yüzde 30’un altına düşmesine karşın kısa ve uzun vadede İstanbul için bir su külfeti görmüyoruz’ dedi.

İstanbul’da kurak geçen sonbahar aylarının akabinde Aralık ayında da yağış ölçüsünün az olması nedeniyle İstanbul’a su sağlayan barajlarda doluluk oranları her geçen gün azalıyor. 

İSKİ datalarına nazaran bugün ölçülen doluluk oranı yüzde 30.3 olarak kayıtlara geçti. Bu oran son 10 yılın en düşük doluluk oranı olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yıl bu tarihlerde barajlardaki doluluk oranı yüzde 52.84 olarak ölçülmüştü.

İstanbul’un en büyük barajlarından biri olan Büyükçekmece baraj gölü de bu durumdan nasibini aldı. İSKİ datalarına nazaran barajdaki doluluk oranı yüzde 33.47 olarak ölçüldü. 2022 yılının Nisan ayında doluluk oranı yüzde 96’nın üzerine çıkmış, neredeyse baraj büsbütün dolmuştu. 

Barajdaki su düzeyindeki azalmanın akabinde İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından gelebilecek bir saldırıyı Trakya’da durdurmak için yapılan tarihi ‘Çakmak’ savunma çizgisinin birtakım kısımları gün yüzüne çıktı. Su düzeyinin geri çekilmesiyle daha evvel suyla dolu alanlar adeta çöle döndü. Bölgedeki son durum havadan görüntülendi.

İstanbul’un şu anda en fazla su bulunan barajı ise Terkos. İSKİ bilgilerine nazaran baraj gölü havzasında doluluk oranı yüzde 36.51 olarak ölçüldü. Toplam kapasitesi 162 milyon metre küp olan Terkos’ta yaklaşık 59.23 milyon metreküp su kaldığı belirtildi. Baraj gölünün bir çok kısmında su çekilmelerinin izleri görülürken, su olan kısımların ise sığlaştığı görüldü.

İstanbul’un öteki barajlarında da durum çok farklı değil. İstanbul’da doluluk oranının en düşük ölçülen barajı yüzde 4.39 ile Papuçdere barajı oldu. Bu barajın çabucak yakının da bulunan Kazandere barajında ise doluluk oranı yalnızca yüzde 4.68. Bu iki Baraj adeta kurudu.

İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Bülent Solmaz ‘Su düzeyimizin yüzde 30’un altına düşmesine karşın kısa ve uzun vadede İstanbul için bir su sorunu görmüyoruz. ‘ dedi. Solmaz şöyle devam etti:

‘Dip suyu diye bir kavramdan bahsediliyor. Taban suyu diye bir kavramı ben literatürde duymadım. Ayrıyeten bizim göllerimizde, istediğimiz su kalitesine uygun yerlerden su çekmekteyiz. Münasebetiyle kalitemizde bir sorun yaşamıyoruz. Her gölümüzü bir yıl içerisinde tamamından fazlasını kullanmış oluyoruz. Bizim barajlarımız hidroelektrik için yapılmış barajlarla karşılaştırılıyor. Bu barajlarda su daima üst kottan kullanılır. Bunların tabanında bataklık üzere bir yer oluşma ihtimali var. Ama biz suyun tamamını değişik düzeylerden alarak, bir yıl içinde devrettirdiğimiz ve bunu arıtma tesislerimizde işlediğimiz için bizim taban su kavramı yoktur.’

Bülent Solmaz, ‘İstanbul’un yağış noktası dediğimiz Melen’den Istrancalar’a kadar 400 kilometrelik bölgede kâfi yağış aldığımız anda biz bunu İstanbul’un her noktasına problemsiz ve su kalitesini garanti edecek halde ulaştırıyoruz. İstanbullunun hayatına tehlikeye sokacak bir suyun verilmesi düşünülemez bile’ diye konuştu.