Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yaptığı açıklamalarda “Okullarımızın kırtasiyesinden paklık materyaline, küçük tamiratlarından donatım eksikliklerine kadar tüm muhtaçlıklarını tüm vilayetlerimizde karşılayabilecek bütçemiz de var, gücümüzde var” dedi.
Ancak veliler birebir biçimde düşünmediklerini lisana getirerek her kayıt devrinde kendilerinden istenen ölçüleri hatırlattı.
Söz konusu açıklamayı Odatv’ye pahalandıran eğitimci ve Eğitim-İş Eski Merkez İdare Heyeti Üyesi Makust Balmuk, “İstanbul Bağcılar ilçesinde dahi ortaokul kaydı için 7 bin TL isteyen müdür var” diyerek Bakanın kelamlarını eleştirdi.
Balmuk, “Bakan Özer daha evvel de Şanlıurfa’da bir okul müdürüne gördüğü eksik üzerine ‘para istediniz de yollamadık mı’ diye fırça atmıştı velilerin içinde” diyerek şunları aktardı:
“Yıllardır birinci kere bir Ulusal Eğitim Bakanı kâfi bütçemiz var diyor. Üstelik defaten söylüyor. Bunu duyan okul müdürleri bakanlıktan ödenek talep etmiyor mu ki bu kadar sitem var?
Okul müdürleri bakanın bu kelamlarına karşın neden bağış topluyorlar? Artık denilecek ki bağışı okul müdürü toplamaz okul aile birliği toplar. İşin iç yüzünü herkes çok düzgün biliyor. Ya da bir okul müdürü velilerden bağış talep edilmeyecek dese okul aile birliği tekrar toplar mı? Toplayabilir mi?
Sayın bakan ya işin iç yüzünü bilmiyor ya kamuoyunu yanıltıyor ya da tribüne oynayarak okul müdürlerini daha da sıkıntı duruma sokuyor.
Bugünlerde velilerin okul arama uğraşları başladı. Vereceğim örnekler şahsen duyduğum örnekler.
İstanbul’un ekonomik durumu düşük ailelerin yaşadığı Bağcılar ilçesinde dahi ortaokul kaydı için 7 bin TL isteyen müdür var. 2 bin vereyim diyen garson veliye öteki kapı gösteren de. Öbür ilçeleri hiç söylemiyorum.
Hadi onu geçelim Bakırköy ilçesinde adresi tutan veliden dahi 6 bin TL isteyen var desek. Olmaz demeyin oluyor. Evet zorlayamaz biz de biliyoruz ancak istiyor. Bu ilçeye bir de öteki ilçeden öğrenci gelse inanın paranın ölçüsünü söylemeye lisan varmaz. Alışılmış ki yalnızca bu ilçelerle hudutlu değil durum. İstanbul özelinde Bakırköy, Beşiktaş üzere ilçelerde okullar mahalledeki çocuklarla zati dolmuyor. Nüfus yaşlı, çocuğu olanların büyük bir kısmı özel okulu tercih ediyorlar. Buna karşın sınıflar tıka basa dolu. Nasıl mı oluyor? Veli az gelişmiş ilçede çocuğunu okutmak istemeyince bu ilçelere yöneliyor ve kesenin ağzını açıyorlar çocukları için. Bu okullara dışarıdan öğrenci gelmese bu kadar çok servis aracı olur muydu sizce?
Evet bizde biliyoruz okul aile birliği kaynağı yani veli bağışı olmadan okullar dön(e )mez. Yani bakan Özer’in kelamları yalnızca tribün kelamlar. Bu ve gibisi kelamlar geçmişte de çok söylendi. Bu kelamlardan ziyan gören okul müdürleri, müdürlük ve öğretmenlik mesleği oldu. Evet suyunu işi abartanlar da azımsanamayacak kadar çok lakin mecburî olanlar daha çok badireye sokuldu. Bütçesi milyon TL’leri bulan okullar var. Bunu bakanlık da biliyor.”