Kadın cinayetlerinin önüne geçilemiyor. İstanbul Kadıköy’de dün gece Hakan Asilkan, Mihriban Arduç’u 5 el ateş ederek öldürdü. Bu cinayetin akabinde bayanlar bugün birebir yerde açıklama yaptı.
İstanbul Kadıköy Sanatkar Sokak’ta dün gece FF 0-29 isimli kafenin sahibi olduğu belirtilen Hakan Asilkan, ortalarında çıkan tartışma sonucu Mihriban Arduç’u 5 el ateş ederek öldürdü. Asilkan, cinayetin akabinde olay yerinden kaçtı. Daha sonra polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Kadıköy’deki cinayetin yanı sıra İzmir Dikili’de de Hanife Çakıcı, kocası tarafından öldürüldü. Bayanlar bugün, iki bayan cinayetine karşı Kadıköy’de bir ortaya geldi.
“ARTIK YETER!”
Kadınlar ismine yapılan açıklamada şu tabirler kullanıldı:
*Artık yeter! Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. Nedeni yok mazereti bol cinayetlerde bayanların öldürülmesini istemiyoruz. Bizleri içine kapatmaya çalıştığınız aileniz, bizler için dayak, mevt ve tecavüz sarmallarına dönüşüyor.
*Artık kâfi. Bayana yönelik şiddet karşısında aktif tedbirler alınmadığı sürece, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, transfobi ve homofobiye karşı çaba edilmediği sürece bu erkek şiddetinin katlanarak devam edeceğini biliyoruz.
*Bu nedenle bizler yıllardır İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için, bugün de tekrar imzalanması için gayret ediyoruz.
*Çünkü İstanbul Mukavelesi bayanlar ve LGBTİ+’lara dönük şiddet karşısında şimdi şiddet gerçekleşmeden eğitimden, kamusal alanın düzenlenmesine kadar birçok önleyici uygulamayı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı çabayı ve şiddete uğrayan bayanlar ve LGBTİ+’lar için kanunların aktif uygulanmasını sağlar. Erkekleri koruyan cezasızlık siyaseti karşısında yargıya ve iktidara sorumluluklar yükler.
“BİR YILI AŞKIN BİR MÜDDETTİR İSTANBUL MUKAVELESİ YOK”
İstanbul Sözleşmesi’nin bir yılı aşkın müddettir yürürlükte olmadığının belirtildiği açıklama şöyle devam etti:
*Mevcut kanunların uygulanması ya da yargının bayanlar lehine karar almasına dönük rastgele bir adım da yok. Ve bayanlar ve LGBTİ+’lar her gün daha da artan bir formda öldürülmeye, şiddete uğramaya devam ediyor.
*Daha geçtiğimiz hafta İzmir’de boşanmak istediği erkek tarafından hakkında her türlü cürüm duyurusunu yapmış olmasına karşın muhafaza önlem kararına karşın Ezgi Zerkin de silahla vurularak öldürüldü.
*Mihriban da evli olduğu erkek tarafından silahla vuruldu. Erkekler silahlanırken biber gazı taşımanın bile “suç” olabileceği bu şartlarda bayanlar kontrolsüz ferdi silahlanma nedeniyle öldürülüyor.
*Erkek şiddetinin sıradanlaşmasını kabul etmiyoruz. Yeldeğirmeni’nin lubunlara yapılan akının “mahallenin belalı çocukları”nın işi, Mihriban’ın vefatının bir anlık cinnet olmadığını biliyoruz.
*Bir Adamın bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkabilmesiyle, Danıştay’ın bunu hukuka uygun bulmasıyla, bir imamın bizlere et modülü diyebilmesiyle, bir AKP milletvekilinin konutunda meyyit bulunmamızla, neredeyse üç yıldır Gülistan Doku’dan haber alınamamasıyla, Aysel Tuğluk’un ağır demans teşhisine karşın hala tutsak olmasıyla, bir Adamın tekbir getirerek bizleri gündüz gözü sokak ortasında bıçaklamasıyla ve Pınar Gültekin’i canice öldürülmesine karşın katil Cemal Metin Avcı’nın haksız tahrik indirimi alabilmesiyle direkt alakalı olduğunu biliyoruz.
“SÖZLEŞMENİN TEKRAR İMZALANMASINI İSTİYORUZ”
*İstanbul Mukavelesi olsaydı ve aktif uygulansaydı Mihriban hala ortamızda olabilirdi biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar imzalanmasını ve faal bir biçimde uygulanmasını istiyoruz.
*Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, LGBTİ+ fobinin bir kontratla ortadan kalkmayacağını biliyoruz. Bu nedenle patriarkal kapitalizmi ve onun erkek hâkim kurumlarını yıkana kadar uğraşa devam edeceğiz. İstanbul Kontratı Yaşatır. Bayan dayanışması yaşatır. Yaşasın feminist dayanışmamız.