İsrail Başbakanı Yair Lapid, İsrail ile Lübnan’ın deniz sonlarının çizilmesi konusunda muahedeye vardıklarını duyurdu.
Lübnan Meclis Lider Yardımcısı İlyas Ebu Saab da İsrail ile deniz sonu muahedesine ait müzakerelerde iki tarafın taleplerini karşılayan bir tahlile ulaştıklarını duyurdu.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, deniz sonu çizimi müzakerelerinde arabulucu pozisyondaki ABD’nin gönderdiği en son mutabakat tasarısında, Lübnan’ın tüm haklarının korunduğunu duyurdu.
BU SABAH İKİ ÜLKEDEN DE “ANLAŞMAYA YAKINIZ” AÇIKLAMALARI GELMİŞTİ
İsrail hükümeti basın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya nazaran, Ulusal Güvenlik Kurulu Lideri ve Lübnan ile yürütülen deniz hududunun çizilmesine ait müzakere heyetinin lideri Eyal Hulata, “Tüm taleplerimiz karşılandı. İstediğimiz düzeltmeler yapıldı. İsrail’in güvenlik çıkarlarını koruduk ve tarihi bir muahede yolundayız” dedi.
İsrail ile Lübnan ortasında, ABD’nin arabuluculuğunda yürütülen deniz sonunun çizilmesine ait müzakerelerde, Washington’un taraflara son muahede taslağını gönderdiği, iki ülkeye “müzakerelerin artık sona erdiğini” bildirdiği ve karşılık beklediği belirtilmişti.
Lübnan Meclis Lider Yardımcısı İlyas Ebu Saab, İsrail ile deniz sonu muahedesine ait müzakerelerde iki tarafın taleplerini karşılayan bir tahlile ulaştıklarını duyurdu.
İsrail ile deniz sonu muahedesine ait müzakerelerin başarılı bir biçimde tamamlandığını belirten Saab, “Lübnan’ın ve İsrail’in taleplerini karşılayan bir tahlile ulaştık” dedi.
Lübnan ve İsrail ortasında rastgele bir gaz ve petrol paylaşım durumu olmayacağının altını çizen Saab, “Lübnan Kana’daki (gaz sahasındaki) tüm haklarına sahip olacaktır” sözünü kullandı.
Saab, mutabakatın ayrıntılarını daha sonra açıklayacaklarını söyledi.
İSRAİL İLE LÜBNAN ORTASINDAKİ DENİZ SONU ANLAŞMAZLIĞI
İsrail ile Lübnan ortasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz alanı uyuşmazlığı bulunuyor.
İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak sav ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı 5 bloktan üçünün İsrail kıta sahanlığı hudut bölgesinde yer aldığını öne sürüyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometrekare olduğunu savunuyor.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail ile bir yıldır askıda olan dolaylı müzakerelere tekrar başlanması için 14 Haziran’da, arabulucu ABD’li diplomat Amos Hochstein ile bir ortaya gelmişti.
Hochstein, son olarak 9 Eylül’de Beyrut’ta birtakım temaslarda bulunmuş ve muahedeye varılması konusunda optimist olduğunu söz etmişti. Lübnan Cumhurbaşkanı da 19 Eylül’de İsrail ile müzakerelerde son basamağa gelindiğini, teknik ayrıntılar üzerinde görüşmelerin yapıldığını belirtmişti.
Lübnan ve İsrail, deniz hududunun çizilmesi konusunda 2 Ekim’de ABD’den gelen “yazılı teklifi” teslim aldıklarını açıklamıştı.
LÜBNAN DEĞİŞİKLİK TALEP ETTİ, İSRAİL REDDETTİ
Lübnan, ABD’den gelen yazılı teklife 4 Ekim’de “bazı değişikliklerin talep edildiğini” içeren bir karşılık verdiğini açıklamıştı.
İsrail Başbakanı Yair Lapid’in 6 Ekim’de mutabakat taslağında Beyrut’un değişiklik taleplerini reddettiği bildirilmişti.
Lapid’in, “Lübnan’ın mutabakat metninde yapılmasını istediği değişiklikleri kabul etmediği ve müzakere grubuna bunları reddetmesi talimatı verdiği” belirtilmişti.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz da Hizbullah’ın İsrail’in altyapısına ziyan vermeye kalkışması durumunda Lübnan’ın ödeyeceği askeri bedelin “ağır olacağı” tehdidinde bulunmuştu.
İsrail’in daraltılmış güvenlik kabinesi tıpkı gün gerçekleştirdiği toplantısında, Gantz, müzakerelerdeki olumsuz gelişmeler üzerine orduya hudutta “saldırgan yahut savunma odaklı her türlü senaryoya hazırlık yapılması” talimatı vermişti.
Son tıkanmanın akabinde, ABD’li diplomat ve arabulucu Amos Hochstein’in hafa sonu boyunca taraflarla görüşmeler gerçekleştirdiği ve müzakerelerde evre kaydedildiği bildirilmişti.