Geçen günlerde Ağrı Dağı etekleri büyülü bir stant açılışına şahit oldu. Doğubayazıt’ta İshak Paşa Sarayı diğer hiçbir yerde şahit olunmayacak bir sergi-mekân buluşmasına konut sahipliği yapmaya başladı. İsmail Acar’ın İshak Paşa Sarayı’na özel hazırladığı “Nuh” standına.
Acar, Nuh’un olduğu söylenen (biri Ağrı Dağı’nda oburu Meşar köyünde) gemiye bu kadar yakın açılan standına, birini başkasından ayırmadan, bölgeyi, kendisini ve geldiği toprakları etkilemiş Adem’in tüm çocuklarını almayı amaçlamış, kozmik kültürü etkilemiş yalvaçlar dahil. Anadolu’nun özdeksel, tinsel kıymetlerini de katarak hazırladığı, başta 210 x 363 santimetre boyutlarındaki “Nuh” tablosu olmak üzere yeni işlerinin yanında, her standında kesinlikle olan Atatürk’e ait bir eser sarayın duvarında tüm görkemiyle uzunluk göstermekte. Acar’ın imzasıyla neredeyse bütünleşmiş, memleketler arası fotoğraf etrafında üstünde çok durulan nar natürmortlarının stantta oluşu ise bilhassa bölgedeki üniversitelerin, fotoğraf sanatıyla ilgilenen gençlerin izleyebilmesi için bulunmaz bir fırsat. Acar’ın bayanlarımızın gücünü öne çıkardığı, desenlerin belirlediği bayanların tıpkı vakitte resmi desenleyenler olduğu “Anadolu Kadınları” tablosu ise duvarınızda görmek isteyebileceğiniz görsel olarak iç açıcı bir eserken mana olarak da çok güçlü, akılda kalıcı. Usunuza vakit zaman gelecek farklı bir tecrübe vaat eden bir iş ise sarayın selamlığının ortasına kurulmuş, Acar’ın “Nuh” tablosunun dijital sanat çalışması. Çocuk stant ziyaretçilerinin ayrılmak istemediği, üç boyutlu tasarlanmış bu yapıtın iç alanına girip kendinizi gemiye alınanlardan biri olarak deneyimlemeniz mümkün.
Görme engellilerin de gezebileceği “Beş Duyu Beş Olgu” başlığı taşıyan özel stant alanında ise yaratılış, aşk, güç, endişe, kıyamet olguları bahis edilmekte. Görme engelliler bu yapıtları Braille alfabesiyle okuyarak eserler rölyef olduğundan figürleri de algılayarak gezebilmekte. Ana stant alanındaki “Yunus Emre ile Mevlana” resmi de tıpkı biçimde iki yolla birden alımlanmakta. Bu yapıtta dikkat cazibeli öbür şey ise o iki adem çocuğunun elleri; Yunus’un elleri yere gerçek iken, Mevlana’nın elleri göğü göstermekte.
ÇOCUKLARLA ATÖLYE
Acar ayrıyeten, 2300 rakımlı Meşar köyünde çocuklarla buluşup fotoğraf gereçleri dağıtarak bir atölye çalışması yaptı. “Nuh’un Gemisi” efsanesine ait fotoğraflar yapan çocukların yeteneği, körelmemiş yaratıcı düşünme marifetleri umut yüklüydü. Nuh’un gemisini çizip boyadıktan sonra üzerine toprak döken çocuğun yaratıcılığı ise yaş, sosyoekonomik koşullar, coğrafya gözetmeksizin hayatın sanat niyetiyle uygulanışının bir ispatı, yetişkinler için ise ders alınası örneğiydi. Birçok sanat insanını imrendirecek derece bir ders niteliğinde hem de. Hem uygulamalı atölye hem de stant ile dokunulan Anadolu çocuklarına öteki bir ömür bakışı kazandırıyorsa, tüm bu emeğe sevinilmez mi?
NUH’UN GEMİSİ MÜZESİ
Ağrı Valiliği Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü, kültür ve sanat faaliyetleri kapsamındaki bu stant üzere, geçen yıl yeniden İshak Paşa Sarayı’nda düzenlenen “İtalyan Ressamlar Doğubayazıt’ta Sergisi”nin de mimarı Hikmet Eraslan’ın, doğduğu Meşar köyünde Nuh’un Gemisi olduğu söylenen kalıntının üstten izlendiği doruğa, “Nuh’un Gemisi Müzesi” açılmasına ait verdiği muştu ise öbür bir sevinç. Yurdun en doğusundaki, Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı ile bakışan o doruğa kurulacak bu türlü bir müzenin bölgeye, yurda, insanlığa sunabileceklerini düşünmek bile heyecan verici. Sanata evet.