Bursa’da yüksek sesle müzik dinleme kavgasında 30 yaşındaki Zeki Özezen’i öldürdüğü teziyle tutuklanan 34 yaşındaki Kıral Dalkıran’ın yargılandığı davada savcı, mütalaasını açıkladı. Suçu o tarihte 14 yaşında olan kızı Ç.D.’nin üstüne atan babanın müebbet mahpusu, 16 yaşındaki Ç.D.’nin ise ‘suçu üstlenmek’ten 2 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi.
Olay, 2021 yılının Mayıs ayında, Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana geldi.
Zeki Özezen, yüksek sesle müzik dinleyen komşusu Kıral Dalkıran’ı sesi kısması için uyardı. İkili ortasında çıkan tartışma, arbedeye dönüştü. Tabancayla vurularak ağır yaralanan Özezen, kaldırıldığı hastanede hayatını yitirdi. Kaçan Kıral Dalkıran ise polis takımlarınca yakalandı. Dalkıran, sözünde, Zeki Özezen’i kızı Ç.D.’nin vurduğunu söyledi. Gözaltına alınan Ç.D., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı, babası Kıral Dalkıran ise hür bırakıldı.
Olaydan 4 gün sonra tekrar gözaltına alınan Kıral Dalkıran tutuklanırken, kızı Ç.D. ise özgür bırakılarak annesine teslim edildi.
Ç.D.’nin, cezaevindeyken Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Savcılığı’na mektup yazdığı ortaya çıktı. Ç.D., mektubunda, ‘Zeki Özezen’i ben değil, babam öldürdü. Yaşım küçük olduğu için az ceza alacağımı söyleyip hatası üstlenmemi istediler. Cezaevinde oyun parkı olduğunu ve burada oynayabileceğimi söylediler. Kabul ettim. Ben hatalı değilim’ dedi. Mektubun akabinde Ç.D.’nin özgür kaldığı, babasının ise tutuklandığı belirtildi.
Savcının soruşturmayı tamamlamasının akabinde hakkında Bursa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis istemiyle dava açılan Kıral Dalkıran, duruşmadaki sözünde, ‘Olay anında konutumun önünde müzik dinliyordum. Zeki, müziğin sesini kısmamı istedi. Ben de sesini kıstım. Sonra markete gittim. Geri döndüğümde kızım Ç.D.’nin silahla Zeki’yi vurduğunu öğrendim. Ben vurmadım. Suçsuzum’ dedi.
Yargılanmasına devam edilen Kıral Dalkıran, birinci duruşmada verdiği sözünü tekrarlayarak hatasız olduğunu savundu.
Bilirkişi raporuna nazaran, maktule yönelik atışlar incelendiğinde silahın kullanılmasının ustalık gerektirdiğini belirten müşteki avukatı, bu nedenle Ç.D.’nin olayı gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Bazı şahitlerin olayı gerçekleştiren kişinin Kıral Dalkıran olduğunu gördüklerine yönelik beyanlarını da hatırlatan avukat, Ç.D.’nin, ailesinin baskısıyla cürmü üstlendiğini lakin tutuklandıktan sonra cezaevinden mektup yazarak hatası babasının işlediğini beyan ettiğini hatırlattı ve bu nedenle Kıral Dalkıran’ın indirim kararları uygulanmaksızın cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkilinin hurdacı olduğunu ve atış konusunda ustalığının olmadığını belirtti.
Esasa ait mütalaasını açıklayan savcı, Kıral Dalkıran’ın ‘kasten öldürme’ hatasından müebbet mahpusla cezalandırılmasını ve hakkında tahrik indirimi uygulanmasını talep etti.
Dalkıran’ın ‘6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet’ kabahatinden cezalandırılmasını isteyen savcı, sanığın kızı Ç.D.’nin ise ‘suçu üstlenmek’ten 2 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını istedi.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı son kelamı sorulan Kıral Dalkıran, suçlamaların temelsiz olduğunu, tanık beyanlarının tümünün çelişkili olduğunu öne sürerek, “Atılı hatası işlemedim. Beraatimi ve tahliyeme karar verilmesini istiyorum’ dedi.
Avukatların mütalaaya karşı mühlet talebini kabul eden mahkeme heyeti, Kıral Dalkıran’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı erteledi.