İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin (IRCICA) Hattat Mustafa Rakım Efendi adına düzenlediği 12. Milletlerarası Hat Yarışması’nın sonuçları geçtiğimiz hafta Cağaloğlu’ndaki IRCICA merkez binasında düzenlenen törende açıklandı. Bu sene yüksek bir katılımla gerçekleştirilen yarışmaya 697 eser gönderildi. Türkiye, Cezayir, Fas, Irak, İran, Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan’dan hat uzmanlarından oluşan jürinin değerlendirmeleri sonucunda ise 10 ülkeden 49 hattatın 61 eseri ödüle layık görüldü. Dereceye giren hattatlara nakit para ödülü verildi. Yarışmada birincilere 10 bin, ikincilere 7 bin 500, üçüncülere 6 bin dolar takdim edildi. Mansiyon ödülü alan yarışmacılara ise biner dolar nakit para hediye edildi. Yarışmada toplamda 200 bin dolar ödül dağıtıldı. Törende ayrıca IRCICA’nın düzenlediği hat sanatı eğitim programlarını başarıyla tamamlayan, 9 ülkeden (Hindistan, Hollanda, İngiltere, Kazakistan, Lübnan, Malezya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Yemen) 15 hattata icazetnameler verildi. Ödül töreni sonrası IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç ve Celî Tâlîk Kategorisi’nin birincilerinden Yusuf Mazı, Sülüs-Nesih Kategorisi’nden Hakan Arslan ve Muhakkak Kategorisi’nin birincisi Meryem Nuruzihalilani ile konuştuk.
HAT KREATİF ÜRÜNLER YAPILMASINA İMKÂN SAĞLIYOR
IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, hattatlar için bu tarz yarışmaların önemine dikkat çekerek, “Yarışmadan ödül alanlara hem maddi hem de manevi olarak karşılığı var” diyor. Yarışmanın ödül alan kişilerin ilmi kariyerlerinde çok önemli olduğunu vurgulayan Kılıç, bir hattatın buradan ödül almasının övünç kaynağı olduğunu söylüyor. Hat sanatının yaygınlaşması ve bugünü ile ilgili değerlendirmede bulunan Kılıç, “Hat sanatı geleneksel sanatlarımızdan bir tanesi. Aslında çok değişik kreatif ürünlerin yapılmasına imkân sağlayan bir sanat dalı. Neticede harflerden meydana gelen bu hat sanatından yola çıkarak adeta bir tür resim sanatının stilistlik çalışmalarının geçiş alanı olarak da görmek mümkündür. Hat sanatına bizim tarihimize baktığımız zaman bir çeşmenin başında, bir caminin girişinde, bir mezar taşında görmekteyiz. Dünyaca kabul edilmiş estetik uzantısı olan bir sanat tarzıdır” diyor.
BU YARIŞMA İLE DÜNYA SİZİ TANIYOR
Ödüllü bir sanatçı olan Arslan, 2013 yılından beri çeşitli yarışmalara katılarak birçok ödüle layık görülmüş. IRCICA’nın bir önceki yıldaki yarışmasında da üç dalda ödül almış. Arslan, “IRCICA çok önemli bir yarışma ve artık en köklü bu işin şampiyonlar ligi olan bir yarışma. IRCICA’dan ödül aldığınız zaman tüm dünya hat camiasında sizi tanıyor” diyor.
YAZMAYI DELİCESİNE SEVMEK LAZIM
Arslan birinci olduğu hatta, “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘Of!’ bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle” İsrâ Sûresi (17) 23. ayetini yazmış. Arslan, bir hattat da olmaz olmaz özellikleri de şöyle sıralıyor: “Aşk, muhabbet, bu işi delicesine sevmek yoksa yürütemez. Ömrünüzü vererek yazacaksınız. Eski tabirle hat sanatına sen küllünü vereceksin o sana cüzmünü verecek. Bu işi çok sevmesi çok dert edinmesi gerekiyor. Eski üstadların bize bıraktığı miraslara sahip çıkma niyetiyle bu işi yapması gerekir.”
AŞK OLMADAN MEŞK OLMAZ
İLK AFERİNİ HATTAT OLAN BABASINDAN ALIYOR
İran asıllı, Türk vatandaşı Meryem Nuruzihalilani Muhakkak Kategorisi’nde birinci, Sülüs Kategorisi’nde ise ikincilik ödülüne layık görüldü. 8 yıldır Türkiye’de yaşayan Nuruzihalilani, Davut Bektaş ve Hasan Çelebi’den icazet almış.
Nuruzihalilani’nin hat ile hemhâl olması ise ailesinden geliyor. Sanatçı bir aileye sahip olan Nuruzihalilani’nin babası da hat sanatı ile ilgileniyor. Bir gün okuldayken defterine yazdığı yazılarını gören babası bunları kimin yazdığını soruyor ve kızının kaleminden çıktığını duyunca da inanamıyor. Daha sonra babası Nuruzihalilani’nin yazdığı yazının sülüs olduğunu söylüyor. “İlk kez sülüsü duyuyordum. Daha önce hiç duymamıştım. Sonra baktım ve dedim ki benim yazdığım karakterlere ne kadar benziyor. Sonra meşk ettim” diyerek anlatıyor ve o günden beri tam 25 yıldır hat yazıyor. Yarışmanın sorumlulukları olduğuna da dikkat çekiyor. Nuruzihalilani, yarışma sayesinde yeni şeyler öğrendiğini dile getirerek, “Kelimelerle, satırlarla hep uğraşmanız gerekiyor çünkü en iyisini ve en güzelini yapmaya çalışıyorsunuz ve bu da sizi ileriye götürüyor” diyor.