2009 yılında Cem Garipoğlu tarafından katledilen Münevver Karabulut‘un babası Süreyya Karabulut konuştu. Posta’dan Alev Gürsoy Cimin’in sorularını yanıtlayan baba Karabulut, “Benim tek dileğim var, mezarın açılması. Tek kaygım da o mezar açıldığında orayı boş görmek. Ya da orada oburu var” dedi.
‘Kızımın katledildiği koltukta poz verdiler’
Süreyya Karabulut, “Neden intihara inanmıyorsunuz?” sorusuna şu karşılığı verdi: “O kadar çok sebep var ki; bunlardan biri de yavrumun modüllere ayrılarak katledildiği koltukta bu vicdansızlar gülümseyerek memnun aile pozu verdi. Hayatlarında hiçbir değişim olmadı. Ne evlat acısı yaşadılar, ne de kızıma dair bir acı. Ayrıyeten katilin cezaevinde Çince, İngilizce öğrendiği bilgisi var. Kaç defa yurtdışında görüldüğü de dillendirildi. Ben bir babayım, kızım hayallerime giriyor ve o adamın ölmediğine yüzde yüz eminim.”
‘Tek yanlışım otopsiye girmemek’
Karabulut tek kusurunun otopsiye girmemek olduğunu belirtiyor ve “Bu mevzuda neden diretmedik, hala onun pişmanlığı içimizi kemiriyor. Bu katil intihar ettiğinde eşime ve avukatıma fotoğrafını gösterdiler. O fotoğraf da inandırıcı gelmedi bana” diyor. Karabulut, “Benim tek dileğim var, mezarın açılması. Tek endişem da o mezar açıldığında orayı boş görmek! Ya da orada oburu var. İnanmıyorum, ölmedi. Kızımın kanının yerde kalmadığını gördükten sonra ölmek istiyorum. Öbür bir beklentim yok” diye konuşuyor.
‘Aileden para almadık’
Aileden para aldıkları tezlerine da yanıt veren baba, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bu aileden tek kuruş para almadık. Ortaya girmek isteyenler oldu fakat onların kirli parasına tenezzül etmedim. Kızım öldürülmeden evvel aşçıydım, artık mesleğimi yapamıyorum. Zira bıçağı her elime aldığımda kızım aklıma geliyor. Yalnızca devlet, mahkeme sonucu 1 milyon 200 bin lira tazminata hükmetti. O parayı da 14 yıl sonra aileden icra yoluyla aldık. Oğluma laf söylüyorlar. Ablasının acısı yüzünden ABD’ye gitti, mühendis oldu. Kendi parasını kazanıyor.”