İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Pendik’teki Cemevi’nde Alevi vatandaşlarla bir ortaya geldi. Cemevlerinin Alevilerin ibadethanesi olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Umut ederiz ki; bu ülkenin ve bu kentin 85 milyon insanı, 16 milyon hemşehrisi, çocuklarıyla birlikte, gençleriyle birlikte hoş bir geleceğe ulaşsın” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu ve Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel, Muharrem orucunun 4’üncü gününde, Pendik Pirli Mahallesi’ndeki Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi’nde Alevi vatandaşlarla bir ortaya geldi.
Muharrem Matemi lokması, dede Bektaş Özcan’ın duasıyla dağıtıldı. Vatandaşların lokmasını paylaşan İmamoğlu, konuşmasına, “Kıymetli dedemiz, çok hoş hisleriyle, dualarıyla bizlerle bir ortada oldu. Sizlerle bir ortada olmak da beni açıkçası dünyanın en memnun insanı kılıyor” kelamlarıyla başladı. “Cemevlerine girdiğimde, toplumumuzun hisleri, vatanseverliği, milletine ve memleketine bağlılığı beni her daim etkilemiştir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“TÜM İNANÇLAR, BU MİLLETİN BİR BÜTÜN HALİNE GELMESİNİ SAĞLIYOR”
*Bu ülkenin taşı, toprağı daima birlikte harman olmuş, dünyanın en hoş cennet vatanı. Bu vatanın da en değerli ögeleri, elbette gelenekleri, görenekleri, hayat biçimi, elbette ki etnik kökenleri, elbette ki inançları… Tüm inançlar, bu milletin bir bütün haline gelmesini sağlıyor.
*Tüm gelenekler, görenekler milletimizin bir bütün haline gelmesini sağlıyor. Yani biz, daima birlikte Türk milletiyiz. Daima birlikte geleceğe en hoş hislerle, en umutlu hislerle bakabiliyoruz.
*Bu bağlamda, Alevi vatandaşlarımızın hoş buluşmalarında, lakin Muharrem ayındaki yas devrinde, matem devrinde, ancak en coşkulu anlarında, ancak acılı anlarında bir ortada olmanın bana kattığı gücü ve kuvveti tanım edemem.
“ACILARDAN DERS ÇIKARAN BİR TOPLUM VAR ETMEYİ DİLİYORUM”
“Kerbela’dan bugüne kadar yaşanan bütün acılardan, önümüze umutla bakmayı ve o sorunlu günlerden, hallerden ders çıkaran bir millet, bir ortam, bir toplum var etmeyi daima birlikte diliyorum” diyen İmamoğlu, “Umut ederiz ki, bu ülkenin ve bu kentin 85 milyon insanı, 16 milyon hemşehrisi, çocuklarıyla birlikte, gençleriyle birlikte hoş bir geleceğe ulaşsın diliyorum. Ve Yaradan’a dua ediyorum ki; her meskenin çocuğu hak ettiği bir biçimde eğitimini alsın, hak ettiği bir biçimde bu kentin nimetlerinden faydalansın, hak ettiği bir biçimde işine gücüne kavuşsun. Hoş yuvalar kursun. Eşitliğin ve adaletin bu kentteki varlığı, bu ülkenin üstüne de güneş üzere doğsun” sözlerini kullandı.
“CEMEVLERİ, ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN İBADETHANELERİDİR, NOKTA.”
Cemevlerinin Alevi vatandaşların ibadethaneleri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü;
*Başka bir kavram yüklemeksizin, öteki bir kavramı virgüllü, noktalı anlatmaya çaba etmeksizin her yerde söyledim, her vakit söyledim, bugün de söylüyorum: Cemevleri, Alevi vatandaşlarımızın ibadethaneleridir. Nokta.
*Bizler de her inanca hizmet etmek zorunda olan kamu kurumları olmak üzere ve her vatandaşımızın hislerine kıymet veren, inançlarına hizmet etmeyi kendine prensip etmiş yöneticiler olarak, kayıtsız kuralsız cemevlerimizin gereksinimlerine ya da bir bölgede muhtaçlık olunan cemevlerine her türlü katkıyı, takviyesi vermekle yükümlüyüz.
*Yani bu bir siyasi tercih değildir. Bu bir şahsî lütuf, tercih değildir. Bu, kamu kurumlarımızın, milletimize, yani Alevi vatandaşlarımıza borcudur. Borcunu ödediği için bizim size olan katkılarımız zorunludur diyorum.
*Çok hoş günler bizi bekliyor. Ortak çabamızla, daima birlikte, omuz omuza, bir ortada düşünerek, akılla, mantıkla, fikirle, vicdanla, ahlakla güç günleri daima birlikte atlatacağız. Bu cennet vatan, kolay kurulmadı.
*Hepimizin geçmişinde şehitler var, gaziler var. Yüz yıl evvel, yüz yaşına yaklaşan Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal. Atatürk, onun silah arkadaşları ve bu cennet vatanın her ögesi, büyük bir uğraş verip, bize hem bu dünya hoşu kenti hem de cennet vatanı emanet etti.
*Şimdi sıra bizde. Bizler de en üstün çalışmaları ortaya koyarak, 7/24 uğraş göstererek, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınıyla erkeğiyle bir millet olarak barış içinde, huzur içinde, inanç içinde, refah içinde ikinci yüzyılda daha keyifli olmalarını sağlamaktır borcumuz. İnanın bu bakış açısıyla ve bu vazife şuuruyla vazifelerimizi yapıyoruz.
“GÜCÜMÜZÜ, KUVVETİMİZİ SİZLERDEN ALIYORUZ”
“Gücümüzü, kuvvetimizi sizlerden alıyoruz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaldı:
*Ama her yerde duamız odur ki: Allah’ım bizi şu hoş bakan, hoş insanlarımızın o hoş yüreklerine, hoş gözlerine, ağabeylerimize, amcalarımıza, ablalarımıza, kardeşlerimize, yol arkadaşlarımıza mahcup etme. Size mahcup olmak, bizi çok üzer. Zira bizden çok başarılı olmamızı bekliyorsunuz, biliyorum.
*Ama göreceksiniz hem sizleri mahcup etmeyeceğiz hem sizlerin beklentilerini karşılama konusunda üstün muvaffakiyetler elde edeceğiz hem de ülkemizin çok hoş bir geleceğe kavuşmasına daima birlikte imza atacağız. En büyük gücü de milletimizden alıyoruz.
*O milletimizin içerisinde sizler, çok öbür bir yerdesiniz. Tutulan oruçların kabul olmasını diliyorum. Bütün o oruçlarınızın dualarınızın, memleketimizin ve milletimizin hoş geleceğine vesile olmasını diliyorum barış içinde, huzur içinde. Berbat kalpli olanlardan Allah hepinizi korusun.
*Milletimizi birbirine düşürüp ayırmaya, kayırmaya, birbirlerine üstünlük kurmaya çalışanlardan hepimizi Allah korusun. Çok hoş bir geleceğe daima birlikte yürüyelim diyorum.