İBB Lideri İmamoğlu ve Kartal Belediye Lideri Gökhan Yüksel, Muharrem ayı hasebiyle Pendik’te bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi’ni ziyaret etti. Muharrem Matemi lokmasının, Dede Bektaş Özcan’ın duasıyla dağıtılmasından sonra Ekrem İmamoğlu şöyle konuştu:
“TÜM İNANÇLAR, BU MİLLETİN BİR BÜTÜN HALİNE GELMESİNİ SAĞLIYOR”
“Bu ülkenin taşı, toprağı daima birlikte harman olmuş, dünyanın en hoş cennet vatanı. Bu vatanın da en kıymetli ögeleri, elbette gelenekleri, görenekleri, ömür biçimi, elbette ki etnik kökenleri, elbette ki inançları… Tüm inançlar, bu milletin bir bütün haline gelmesini sağlıyor. Tüm gelenekler, görenekler milletimizin bir bütün haline gelmesini sağlıyor. Yani biz, daima birlikte Türk milletiyiz. Daima birlikte geleceğe en hoş hislerle, en umutlu hislerle bakabiliyoruz. Bu bağlamda, Alevi vatandaşlarımızın hoş buluşmalarında, ancak Muharrem ayındaki yas devrinde, matem devrinde, ancak en coşkulu anlarında, lakin acılı anlarında bir ortada olmanın bana kattığı gücü ve kuvveti tanım edemem.
“CEMEVLERİ, ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN İBADETHANELERİDİR. NOKTA”
Başka bir kavram yüklemeksizin, diğer bir kavramı virgüllü, noktalı anlatmaya çaba etmeksizin her yerde söyledim, her vakit söyledim, bugün de söylüyorum: cemevleri, Alevi vatandaşlarımızın ibadethaneleridir. Nokta. Bizler de her inanca hizmet etmek zorunda olan kamu kurumları olmak üzere ve her vatandaşımızın hislerine paha veren, inançlarına hizmet etmeyi kendine prensip etmiş yöneticiler olarak, kayıtsız koşulsuz cemevlerimizin gereksinimlerine ya da bir bölgede muhtaçlık olunan cemevlerine her türlü katkıyı, dayanağı vermekle yükümlüyüz. Yani bu bir siyasi tercih değildir. Bu bir ferdî lütuf, tercih değildir. Bu, kamu kurumlarımızın, milletimize, yani Alevi vatandaşlarımıza borcudur. Borcunu ödediği için bizim size olan katkılarımız zorunludur diyorum.
“ZOR GÜNLERİ DAİMA BİRLİKTE ATLATACAĞIZ”
Ortak çabamızla, daima birlikte, omuz omuza, bir ortada düşünerek, akılla, mantıkla, fikirle, vicdanla, ahlakla sıkıntı günleri daima birlikte atlatacağız. Bu cennet vatan, kolay kurulmadı. Hepimizin geçmişinde şehitler var, gaziler var. Yüz yıl evvel, yüz yaşına yaklaşan Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, onun silah arkadaşları ve bu cennet vatanın her ögesi, büyük bir uğraş verip, bize hem bu dünya hoşu kenti hem de cennet vatanı emanet etti. Artık sıra bizde. Bizler de en üstün çalışmaları ortaya koyarak, 7/24 uğraş göstererek, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınıyla erkeğiyle bir millet olarak barış içinde, huzur içinde, inanç içinde, refah içinde ikinci yüzyılda daha keyifli olmalarını sağlamaktır borcumuz. İnanın bu bakış açısıyla ve bu vazife şuuruyla vazifelerimizi yapıyoruz.”