12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Gayret Günü öncesi, dünyada çocuk işçiliğine dair son durumu pahalandıran Benjamin Smith, Covid-19 salgınının çocuk işçiliğinin artışını etkilediğini anlattı.
“ILO olarak Kovid-19 devri sonrası için yaptığımız varsayımlar ve ülkelerden aldığımız sayılar, salgının geçim kaynağı, istihdam ve hane halkının ekonomik durumuna yönelik tesirlerinden dolayı çocuk işçiliğinin artmakta olduğunu doğruluyor.” diyen Smith, salgın öncesi periyoda ilişkin ILO’nun yaptığı araştırmalara nazaran dünya genelinde çalışan 160 milyon civarında çocuğun bulunduğunu kaydetti.
Smith, “Tahminlerimize nazaran bu yılın sonuna hakikat dünyada çocuk emekçi sayısı yaklaşık 9 milyon artabilir.” dedi.
Çocukların yüzde 70’i tarım sektöründe
Smith, çocuk çalışanların çoklukla kayıt dışı iktisat dahilinde istihdam edildiğinin altını çizerek, “İş gücünde yer alan çocukların yüzde 70’i tarım bölümünde çalışıyor ve çocuk personellerin üçte ikisi aileleriyle bir arada iş yapıyor.” tabirlerini kullandı.
Aileleriyle birlikte çalışan çocukların yoksulluktan dolayı iş gücüne katılmak zorunda kaldığını vurgulayan Smith, “Ebeveynlerin yanlışsız düzgün bir işi olmadığı için birden fazla vakit çocuklarını, üretkenliklerine bakmaksızın iş gücünde kullanmak durumunda kalıyorlar.” değerlendirmesini yaptı.
Benjamin Smith, ILO’nun bu yılki Dünya Çocuk İşçiliğiyle Çaba Gününde, bu sorunu çözmek için kilit ögelerden biri olan “Evrensel Toplumsal Koruma” konusuna odaklanacağını belirterek kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çocuk işçiliğine dair UNICEF ile hazırladığımız rapor, ailelere nakit yardımı yapılması, işsizlik sigortası ve emekli maaşında düzenleme üzere önlemleri içeren toplumsal müdafaa yatırımlarının, çocukların okuluna devam etmesi ve iş gücünden uzak durmasına dair büyük katkılar sunabileceğini gösteriyor. Bunun yanı sıra toplumsal muhafaza kapsamında okullara beslenme dayanağı yapılması da çocukların eğitime devamını teşvik edebilir. Ülkelere bildirimiz, kaliteli eğitimin yanı sıra toplumsal müdafaaya da yatırım yapmalarıdır. Bu yatırımlar doğal ki sıhhat ve iktisat alanlarındaki yatırımlarla da tamamlanmalıdır ki eğitimin önündeki mahzurlar kaldırılsın.”
Öğrencilere nakit yardımının da çocukları eğitime devam etmeye teşvik eden değerli bir öge olduğunu kaydeden Smith, “Temel eğitim birçok ülkede fiyatsız, lakin okul üniforması, ders kitabı yahut okula ulaşım üzere masraflar, birçok çocuğun eğitimine mahzur teşkil edebilecek ögeler.” tabirlerini kullandı.
Ekonomik durumu makûs olanların yanı sıra ötekileştirilmiş etnik azınlıklar, yerli topluluklar ve göçmenlerin de günümüzde çocuk işçiliğine en uygun toplumsal kümeler ortasında yer aldığını vurgulayan Smith, “Her ülke ulusal çocuk işçiliğiyle çaba siyaseti benimser ve toplumsal muhafaza sağlayan önlemler alırsa, ILO olarak belirlediğimiz 2025’e kadar her türlü çocuk işçiliğini sonlandırma gayesinin gerçekleştirilmesi yolunda büyük adımlar atılmış olur.” diye konuştu.
79 milyon çocuk tehlikeli işlerde çalışıyor
ILO ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) 2020’de ortak hazırladığı rapora nazaran dünyadaki yaklaşık 160 milyon çocuk çalışanın içinde yaşları 5 ila 17 olan ve tehlikeli işlerde çalışan 79 milyon çocuk bulunuyor.
Çalıştırılan çocukların 5-11 yaşlarındakilerin yüzde 28’i ve 12-14 yaşlarındakilerin yüzde 35’i okula gitmiyor.
Asya ve Pasifik, Latin Amerika ve Karayipler, 2008’den bu yana çocuk personelliği konusunda istikrarlı bir ilerleme kaydederken, Afrika genelinde durum 2020’ye yanlışsız berbatlaştı.
En çok çocuk personel Afrika’da
Çocuk personelliği oranı Asya ve Pasifik bölgesinde yüzde 13,3’ten 5,6’ya, Latin Amerika ve Karayipler’de yüzde 10’dan 6’ya düşerken, Sahraaltı Afrika bölgesinde ise 2008-2012 periyodunda düşüş olsa da 2012’de yüzde 21,4 olan oran 23,9’a yükseldi. Sahraaltı Afrika, çocuk çalışanların en ağır olduğu bölge olarak dikkati çekiyor.
ILO, çocukların içinde bulunduğu makûs durumu vurgulamanın bir yolu olarak 2002 yılında birinci defa “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Uğraş Günü’nü başlattı.
“Dünya Çocuk İşçiliğiyle Çaba Günü” ile çocuk işçiliğine karşı dünya çapında büyüyen hareket için bir katalizör olunması ve çocuk işçiliğine karşı kampanyada hükümetler, sivil toplum, okullar, gençlik ve bayan kümeleriyle medyanın dayanağı amaçlanıyor. (AA)