İlk testleri başarıyla geçti: Orman yangınlarıyla müdahale, zaman ve su tasarrufu sağlayacak
Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde Türkiye’nin yanı sıra farklı ülkelere teknik tekstil ve dört mevsim zorlu şartlarda iş görebilecek gölgeleme sistemleri ihraç eden firmadan 16 kişilik ekip, Manavgat, Akseki gibi ilçelerdeki orman yangınlarından sonra helikopterlere takılan su sepeti üretmek için çalışma yaptı.
Pilotların taleplerini de alan firma yetkilileri, yerli kaynaklarla içi su doluyken açılıp, kapanabilen, göletlerden daha hızlı su alma imkanı sağlayan, yazın içerisinde su doluyken depolanabilen su sepeti tasarladı, uzun denemelerin ardından üretime geçildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde iki yangın söndürme helikopteriyle denemeleri yapılan su sepetleri, testleri başarıyla geçti.
“Bambi” olarak da tabir edilen yeni nesil su sepetleri sayesinde, pilotlar helikopterlere bağladıkları sepetteki suyu istediği miktarda, farklı bölgelerdeki alevlerin üzerine kontrollü ve daha verimli püskürtebilecek.
Ocakta seri üretime geçmeye hazırlanan firma, Türkiye’nin ihtiyacının yanı sıra farklı ülkelere de ihraç etmeyi amaçlıyor.
– “SİSTEM, HELİKOPTERDEN ENERJİ TRANSFER ETMEDEN BAĞIMSIZ ÇALIŞIYOR”
Şirketin genel müdürü Evren Ulaşan, AA muhabirine, Ankara’dan dönerken Akseki ve Manavgat’ta yolun her iki tarafında etkili olan orman yangınından çok etkilendiğini dile getirdi.
Helikopterle yangın söndürme aparatlarının teknolojilerini incelediklerini aktaran Ulaşan, “Dünyada kayda değer bunu yapan sadece bir firma var, 140 ülkeye ihraç ediyor. Biz de üretebiliriz diye Tarım ve Orman Bakanlığımız ile TSK’daki yetkililerimizi ve üst düzey pilotları dinleyerek, ‘Bu işin eksik yönleri ne?’, ‘Üzerine biz ne koyarak teknolojide bir adım öne çıkabiliriz.’ diye çalışma yaptık. Dünyada tek kontrol edilebilir helikopter yangın söndürme aparatlarını ürettik. Bakanlığımız proje aşamasından testlere kadar bize destek oldu.” diye konuştu.
Ürünün tasarımının üç ay sürdüğüne değinen Ulaşan, şunları kaydetti:
“Ürünün en büyük avantajı alevler 5-6 noktaya sıçradığında mevcut donanımla pilotlar, cansiparane mücadele ediyor ama suyu tek noktaya bırakabiliyor. Düğmeye bastığı an suyun tamamı yaklaşık 2,5 saniyede boşalıyor, kapatma imkanı yok. Diğer dört noktada gördüğü küçük yangına müdahale etmek için ya tekrar su almak ya da ayrı bir helikopter gelmek zorunda. Geliştirdiğimiz bu sistem sayesinde pilotlar, suyu istediği yere ister iki saniyede, isterse yarım saatte kontrollü şekilde boşaltabilir. Denize, gölete ulaşan helikopter, mevcut su sepetlerini doldurmak için en az 8-10 saniye zaman kaybediyor. Manevra yaparak, suya dalmasını bekliyor. Biz bunu aştık. Ürün iki saniye içinde tamamen suyun içerisine dalıyor.”
– SU TASARRUFU SAĞLIYOR
Ulaşan, ürünün helikopterden tamamen bağımsız, güç ve enerji transferi gerektirmeden, pnömatik sistem olarak tabir edilen sıkıştırılmış havayla çalışan mekanik bir teknolojiyle çalıştığına dikkat çekti.
İki tondan 10 tona kadar su kapasiteli üretebileceklerini vurgulayan Ulaşan, “Mevcutta kullanılan ve hızlı şekilde devreye alabileceğimiz tonajlar 2 ile 3 ton arasında değişiyor. Çok hızlı hareket edip, büyük yangınlara sebebiyet vermeden önüne geçebiliriz. Ürünün, temmuz ağustos aylarında tamamı su dolu şekilde bekletilmesi de bizim teknolojimiz. İçine su doldurup, depoda bekletip yangın çıktığı an helikoptere bağlanarak, yangın bölgesine hareket edilebilir. Bu özelliği de alevlere çok hızlı müdahale imkanı sağlıyor.” ifadesini kullandı.
Ulaşan, küresel ısınmayla azalan su kaynaklarının etkin kullanımı için önemli bir yatırım olduğunu belirterek, “Bunun maliyetleri 30 bin dolardan başlayıp, 70 bin dolara kadar çıkıyor. Biz bu maliyetleri üçte bire çektik. Daha gelişmiş teknolojiyle çok daha düşük maliyetlerle ihracatta yer almak istiyoruz. Dünyada 3 milyar dolarlık pazarı söz konusu.” dedi.