ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı tarafından hazırlanan “Bölgesel İşbirliği ve İstikrarın Güçlendirilmesinde Türkiye’nin Merkezi Rolü” kitabı yayımlandı.
Türkiye’nin, barışın tesisine ve çatışmaların sonlandırılmasına yönelik merkezi, çok taraflı ve istikrarlaştırıcı rolünün anlatıldığı kitapta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin, teşebbüsçü ve insani dış siyaseti sayesinde milletlerarası barışın ve huzurun tesisine yönelik gerçekleştirdiği teşebbüsler yer alıyor.
Türkiye’nin “girişimci ve insani diplomasi” yaklaşımının beş kısımda anlatıldığı kitabın birinci kısmında, Türkiye’nin bölgesel çatışmaların sona erdirilmesine yönelik barışın tesisi eforları kapsamında Rusya-Ukrayna savaşının diplomatik yollarla sona erdirilmesine yönelik teşebbüsleri, Rusya ve Ukrayna makamlarının Türkiye’de bir ortaya getirildiği toplantılar ile savaşın sona erdirilmesine yönelik oynadığı kilit role yer veriliyor.
İkinci kısımda Türkiye’nin, dünyadaki birçok ülkeyi olumsuz etkileyen krizlerin barışçıl yollarla çözülmesine yönelik orta buluculuk uğraşları kapsamında Karadeniz’den Ukrayna tahılının emniyetli halde geçmesi için Tahıl ve Yiyecek Hususlarının Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Teşebbüsü Belgesi’nin imzalanması sürecindeki rolü ele alınıyor.
Türkiye’nin terör örgütlerine karşı gayretinin anlatıldığı üçüncü kısımda, terör örgütlerinin konuşlandığı Suriye’de barışın sağlanması ve otorite boşluğundan yararlanan terör örgütlerinin bölge ülkelerine tehdit oluşturmasının engellenmesi eforları aktarılıyor.
Dördüncü kısımda, Türkiye’nin milletlerarası ilgilerde ikili ve çok taraflı tansiyonların azaltılması konusunda oynadığı merkezi role değinilerek, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin memleketler arası hukuktan doğan, hakkaniyet temeline dayalı haklarını korurken birebir vakitte komşu ülkelerle çatışmasızlık ortamını koruyabilmesindeki başarısı üzerinde duruluyor.
Son kısımda ise Türkiye’nin bölgesel iş birliği süreçlerine yaptığı çok istikametli katkı, Azerbaycan-Ermenistan ortasındaki ilgilerin olağanlaşması teşebbüsleri, Bakü ve Türkiye ortasında direkt ulaşımın sağlanmasına yönelik gayretler ve eski çatışma bölgelerinin ticarete yine açılması bahisleri işleniyor.