“İHA ve SİHA’larımız dünya markası oldu”


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bazı temaslarda bulunmak ve programlara katılmak üzere Bingöl’e geldi. Bakan Çavuşoğlu, İHA ve SİHA’ların dünya markası olduğunu söyledi.

BİNGÖL (İGFA) – Diyarbakır programının ardından Bingöl’e havayolu ile gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu Vali Kadir Ekinci, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ve Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek ve il protokolü karşıladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bingöl programı kapsamında ilk olarak Genç Caddesi Dörtyol Mevki’nde esnaf ziyareti yaptı. Vatandaşlarımız ile hasbihal eden Bakan Çavuşoğlu, esnafın sorun ve taleplerini dinledi.

Daha sonra Bingöl Valiliğini ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu, Valilik bahçesinde Valimiz Kadir Ekinci ve Vali Yardımcıları tarafından karşılandı. Bakan Çavuşoğlu, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladıktan sonra Valilik makamında Vali Ekinci’den brifing aldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Bingöl programı Jandarma Genel Komutanlığının 183. Kuruluş Yıl Dönümü münasebetiyle İl Jandarma Komutanlığını ziyaret ile devam etti.

Çavuşoğlu, ‘Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası’ konulu konferansa katıldı.

Bingöl Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansa iş insanları, STK temsilcileri ve vatandaşlarımız katıldı.

İstiklal Marşı ile başlayan konferansın açış ve selamlama konuşmasını Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak yaptı.

Daha sonra konuşan Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, “Türkiye artık gündemi belirlenen değil gündem belirleyen bir ülke haline gelmişse şüphesiz başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ki hükümetimizin büyük bir etkisi var. En yakın çalışma arkadaşları arasında da istikrarlı bir şekilde dik duruşuyla her zaman göğsümüzü kabartan Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun çok büyük bir payı var. Huzurlarınızda kendilerine çok teşekkür ediyorum” dedi.

Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek, “Bizler artık geçmişten kalan bir Türkiye değil geleceğe bakan bir Türkiye’yiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Cumhuriyet tarihimizin en başarılı bakanlarındandır. Bu konuda Libya’da, Azerbaycan’da, Suriye’de, Irak’ta, Rusya ve Ukrayna savaşında ortaya koymuş olduğu performans takdire şayandır. Bu konuda ilkeli, adaletli olmakla beraber Dünya’da ki bütün mazlumların sesi adına Sayın Bakanımıza hoş geldiniz diyorum” dedi.

Vali Kadir Ekinci ise, şunları söyledi:

“Yoğun çalışma temposu ve diplomasi trafiği içinde bizlere zaman ayırıp ilimizi teşrif buyuran Sayın Dışişleri Bakanımıza ‘Hoş geldiniz’ diyor, saygılarımı arz ediyorum. Bu vesileyle, dünden bugüne dış politikamızın omurgasını oluşturan temel parametrelerin konuşulacağı ‘Girişimci ve İnsani Türk Dış Politika’ konulu programın ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Güçlü bir geleneğe ve köklü bir mirasa dönüşen dış politikamızın, Sayın Bakanımız liderliğinde hayata geçirilen ‘girişimci ve insani’ karakteri ile insanımıza, ülkemize ve tüm dünyaya sunduğu açılımlar yarınlarımız adına bizlere güven ve heyecan vermektedir. 100. yılına yaklaşan Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden biri olan “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” vizyonuna katkı sağlamayı hedefleyen girişimci ve insani dış politikamızın bir yandan milli güvenliğimizi ve çıkarlarımızı teminat altında tutarken diğer yandan da dil, din, ırk, coğrafya ayrımı yapmaksızın insanlığın ortak hedeflerine katkıda bulunması bizleri hakikaten gururlandırmaktadır. İhtilafların arttığı, çıkar çatışmalarının, adaletsizlik, eşitsizlik ve belirsizliklerin çoğaldığı bir zamanda insanlık ailesi adına adalet, şeffaflık ve çok taraflılık gibi ahlaki ve insani değerleri seslendirmek inançlarımızın ve medeniyetimizin gerekleridir. Daima insan odaklı olan, diyalogu ve istikrarı esas alan kadim değerlerimizin bereketinin ülkemizin ve milletimizin üzerinden eksik olmaması dileklerimle sizleri sevgi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, “Bakanımız 6 dil biliyor ama en önemli bildiği bir dil var bu da gönül dili. Bu dil olmadan diğer dillerin hiçbir anlamı olmaz. Çarşıda, pazarda gezerken Sayın Bakanımızın gönül dilini ne kadar güzel konuştuğunu gördük. Sizleri Bingöl’ümüzde aramızda görmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bakanımız çok önemli bir siyaset ve devlet adamıdır. Ülkemize, devletimize çok önemli hizmetlerde bulunmuş bir yol arkadaşımızdır. Bir taraftan da Sayın Bakanımız Antalyalı ve Yörük. Yörükler ve Zazalar arasında ki benzerlikleri de bugün görmüş olduk. Dünya’nın en önemli coğrafyasında yaşıyoruz. Sayın Bakanımız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde çok önemli çabalar içerisinde. Eminim burada da bir kısmını bizimle paylaşacaklardır. Ben sadece bu coğrafya da ve küresel düzeyde yapmış olduğu çabalar için kendisine Allah yardımcı olsun diyorum. Milletimizi en güzel şekilde temsil ettikleri için kendisine şükranlarımızı sunuyorum. Bingöl halkı adına kendilerine tekrar hoş geldiniz diyorum” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da konuşmasında, “Türkiye’nin küresel bir aktör haline geldiğini aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Ülkemizin, milletimizin büyük bir tarihi medeniyeti olduğunu unutmayalım. Attığımız her adımda tarihimizden ilham alalım. Coğrafyamıza bakın, bulunduğumuz yerde 3 ana kıtanın tam merkezindeyiz. Karadeniz ülkesiyiz, balkan ülkesiyiz, Ortadoğu ülkesiyiz, Akdeniz, Kafkasya aynı şekilde Afrika’ya uzanan tam merkezdeyiz. Dolayısıyla böyle bir merkezde çok güçlü olmamız gerekiyor. Dünyadaki çatışmaların, sorunların, krizlerin yüzde 60’ı da bizim coğrafyamızda. Doğrudan bizi ilgilendiren çatışmalar. Tüm zorluklara rağmen hatta bu zorlukların bize öğrettikleriyle birlikte Türkiye bölgesel gücünü arttıran bir ülke oldu, küresel bir aktör haline geldi” dedi.

Türkiye’nin birçok bölgede kendisini göstermesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “Büyük ülkenin yükü de büyük olur. Nasıl deriz, Allah herkese kaldırabileceği kadar yük verir. Eğer büyük ülkeysek beklenti de çok sorumluluk da çok. Dolayısıyla yükümüz ağırdır ve bunun üstesinden gelmemiz lazım. Bugün Türkiye’nin Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya, Karadeniz, Ortadoğu, Afrika gibi bölgelerde ben de varım demesi zaten şart. Bunu görmezden gelme lüksümüz yok bizim. Olmalıyız ve daha da güçlü olacağız inşallah” şeklinde konuştu.

Dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalınmaması gerektiğini de söyleyen Çavuşoğlu, “Hamdolsun Türkiye dünya haritasında ağırlık merkezine dönüştüğü bir ülke haline geldi. Birçok önemli kararlar artık burada şekilleniyor. Diplomasi sadece belirli bir zümrenin, siyasetçinin ve diplomatik işi olmaktan çıktı. Madem dış politika çok katmanlı, madem Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikası çok yönlü, madem bir tek başımıza diplomatlar olarak yetemiyoruz, o zaman dış politikanın içindeki aktörleri arttırmamız lazım. Parlementerler, aynı şekilde iş insanımız, sivil toplum örgütlerimiz, öğrencimiz, üniversitelerimiz, belediyelerimiz hepsiyle beraber, dış politikamızı diğer bakanlıklarla beraber uyumlu bir şekilde yürütüyoruz. Savaş tabiri var topyekûn savaş diye. Bu ne demek; tüm imkânlarıyla bir devletin, bir milletin savaşın içine girmesi demek. Tıpkı iki tane yaşanan dünya savaşında olduğu gibi. Biz de şimdi diyoruz ki, diplomaside topyekûn diploması diyoruz. Çünkü dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalamayız” diye konuştu.

Rusya- Ukrayna savaşında barış için en çok çaba gösteren ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Her ülke güç unsurlarıyla olduğu kadar irade ve dayanıklılığıyla da sınanıyor. Ne kadar iradesi var, ne kadar dayanıklı? Küresel salgın bitti, Ukrayna savaşı başladı. Hem gıdada hem enerjide ciddi krizler var. Bu krizler giderek derinleşmeye başladı. Küresel ekonomik durgunluk maalesef her yerde hissedilmeye başlandı. Krizler sadece bölgelerinde değil, binlerce kilometre ötede de etkilerini hissettiriyor. Buna da uzmanlar kelebek etkisi diyor. Mesela Ukrayna krizi Afrika’da açlığa, Avrupa’da göç krizine, Latin Amerika da ise üretim krizine yol açtı. Dolasıyla bir yerde yaşanan bir krizde herkes etkilenir. Bu savaşın uzamasını isteyenler var maalesef. Neden uzamasını istiyorsunuz diye soruyoruz, Rusya’nın zayıflaması lazım diyor. Rusya’ya bedel ödetmemiz lazım diyor. Tamam Rusya’nın yaptığı yanlış. Biz doğruya doğru, yanlışa yanlış diyoruz. O yüzden de zaten saygı görüyoruz. Savaşın uzamasının bedelini kim ödüyor? Dost Ukrayna halkı ödüyor. Canlarıyla, mallarıyla ödüyor. Her gün toprakları bir bir gidiyor. Biz, bu savaşın uzamasını isteyen ülkelere başından söyledik, bunu Ukrayna için bölge için bedeli ağır olur, biran önce ateşkes ondan sonra masada çözümü aramamız lazım diye. Onun için barış için en çok çaba gösteren ülke Türkiye” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Dış politikamızı belirlerken tarih ve medeniyetimizin getirdiği sorumlulukla hareket ediyoruz. Gücümüzü de biliyoruz, sorumluluğumuzun ne olduğunu da çok iyi biliyoruz. Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Kafkaslarda, Balkanlarda, Orta Doğu’da ve hatta uzak coğrafyalarda zalime yavuz, mazluma ise yunus oluyoruz. Yakın ve uzak coğrafyalarda bizim varlığımız kesinlikle tesadüf değildir. Milletimizin ve mazlumun hakkını savunuyoruz, hakkını arıyoruz. Yeri geldiğinde oyun kurucu oluyoruz, yeri geldiğinde Türkiye’ye karşı kurulan oyunları bozan ülke oluyoruz, bozan millet oluyoruz. Başta savunma sanayi olmak üzere her alanda kapasitemizi güçlendiriyoruz. Bugün İHA’larımız, SİHA’larımız dünya markası oldu. Aktif firmalarımız, kamu ve özel firmalarımız gelen talepleri karşılayamaz oldu. Nasıl oldu da Türkiye bu noktalara geldi şaşırıp kalıyorlar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir