İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 10 gün evvel Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ı aradığı sav edildi.
Gazeteci Seyhan Avşar, Halk TV’de Kayda Geçsin programında “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sedat Peker için kimi aradı?” sorusunu yanıtladı.
Seyhan Avşar, Sedat Peker hakkında yürüyen iki davaya ait bilgileri de aktararak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 10 gün kadar evvel Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ı aradığını söyledi ve o konuşmayı aktardı.
Avşar’ın açıklamaları şöyle:
“Sedat Peker çok ağır bir biçimde tecrit altında konuşamıyor. Kendini söz edemiyor, bırakın söz etmeyi tweet dahi beğenemiyor.
Sedat Peker’in Türkiye’de açılan iki dava evrakı olduğunu biliyoruz. Biri Bursa’da başkası ise Anadolu Adliyesi Ağır Ceza’da. Dananın kuyruğu burada kopuyor diyebiliriz. Zira İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaklaşık 10 gün evvel Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ı arıyor. Öteki bir husus için arıyor lakin dönüp dolaşıp konusu Sedat Peker belgesine getiriyor.
Sedat Peker belgesinde şu ayrıntıya değinmek lazım. Sedat Peker’in örgüt evrakında Cahit Çetin denilen bir evrak var. Cahit Çetin kimdir? Cahit Çetin bir devir Sedat Peker’in yakın etrafında olan, Sedat Peker’in fotoğraflarını paylaşan, argümana nazaran kolunda Sedat Peker’in dövmesi olan bir şahıstan bahsediyoruz. Cahit Çetin 2017 yılında öldürülüyor. Bu belge Sedat Peker cürüm örgütü evrakının kanıtlarından biri olarak öne sürülüyor. Savlardan biri Sedat Peker örgütünün bu cinayeti tasarlayarak öldürdüğünü tez ediyorlardı. Lakin Sedat Peker’in yargılandığı – kendisi yok- davada mahkeme bu belgeyi ayırdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tam da Cahit Çetin cinayeti belgesine mevzuyu getiriyor. Diyor ki, ‘Mahkeme Cahit Çetin cinayeti belgesini ayırma kararı vermiş. Siz bunu neye dayanarak verdiniz?’ Bir başsavcıya bunu soruyor. Herkes bilir, yargılamayı mahkemeler yapar. Başsavcı bu duruma sonlanıyor ve diyor ki ‘Yargılamayı ben değil mahkeme yapıyor. Bu ayırma kararını da mahkeme vermiştir’ diye belirtiyor.
SOYLU ÇOK GERGİNDİ: Teze nazaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu konuşmayı yaparken çok gergin ve ses tonu yüksek. Ortam biraz gergin ilerliyor ve başsavcı Soylu’ya diyor ki ‘Sayın bakanım siz bu hususları benimle değil mevkidaşınızla konuşun.’ Yani ben bir bürokratım diyor, bu mevzuyu mevkidaşınızla konuşmalısınız diyor. ‘Ben başsavcıyım, Adalet Bakanı ile konuşmalısınız’. diye ekliyor.
Biz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hata örgütü önderi Sedat Peker ile nasıl husumetli olduğunu, Peker’in Soylu hakkında hangi ifşalarda bulunduğunu hangi argümanları gündeme getirdiğini çok âlâ biliyoruz. Lakin görüyoruz ki İçişleri Bakanı çok öfkeli, çok kızgın, bir yargıya müdahale edebilecek kadar. Kimliğini ve bulunduğu pozisyonu kullanıp o yargıya müdahale edebilecek kadar öfkeli. Bir başsavcıyı arıyor.
CEMİL ÇİÇEK DE İLHAN CİHANER SAVCIYKEN İSMAİLAĞA CEMAATİ SORUŞTURMASI İÇİN ARAMIŞTI: Tarihte bunun örneklerini de biliyoruz. 2009 yılında İlhan Cihaner Erzincan Başsacısı iken o devrin Adalet Bakanı Cemil Çiçek İlhan Cihaner’i arıyor ve diyor ki ‘Siz İsmailağa Cemaatine yönelik bir soruşturma yürütüyorsunuz, bunu yapmayın’ diyor. O devir bu husus günlerce konuşulmuştu hatırlarsınız. Nasıl bir adalet bakanı savcıyı arayıp müdahale eder diyorlardı. Fakat artık görüyoruz ki İçişleri Bakanı bir başsavcıyı arayıp yargıya müdahale etmeye çalışıyor.” (HABER MERKEZİ)