İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Esenyurt’ta 21 dernekten 120 kişinin bulunduğu Esenyurt Doğu ve Güneydoğu Anadolu Dernekleri’nin buluşmasına katıldı. Aktifliğe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AKP İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, dernek liderleri ve üyeleri katıldı.
Bakan Soylu, “Eskiden İstanbul’da şenlik, İzmir’de fuarlar olurdu. Doğu ve Güneydoğu’da hüzün olurdu. Güya iki farklı memleket üzere. Evvelce burada üretim olurdu. İşletilmeyen tüm maden yatakları işletildi. Yüksekova’ya inşallah yakın bir vakitte organize sanayi sitesi kuruyoruz. Doğu ve Güneydoğu’nun her tarafı endüstrisinden, ticaretine, tarımından, turizmine büyük bir canlılık oldu. Üniversitesiyle, havalimanlarıyla, hastaneleriyle büyük bir canlılık olduğunu burada söylemek istiyorum. Altını çizerek söylemek istiyorum biz Müslümanız. Doğu ve Güneydoğu Müslümanlığın otağıdır. Medreselileriyle, hayat biçimiyle, kültürüyle, sadakatiyle ve vazgeçmeme isteğiyle fakat o denli bir devir içerisine girildi ki iki üç tane işle karşı karşıya kaldık. Bunlardan bir tanesi FETÖ’dür. Müslümanlığı istismar etmekle, başkalaştırmak için amaç ortaya koymuştur. İkincisi PKK’dır. Yalnızca terör değildir, birebir vakitte inancımıza ve kültürümüze yönelik işlenmiş bir terördür. Bizi kendi değerlerimizden, bizi kendi inancımızdan bizi kendi birikimimizden ayırmak için ortaya konulmuştur. Üçüncüsü de DEAŞ’tır. Bakın üçünün kaynağı da bu topraklar değildir. Üçünün dayanağı de bu topraklar değildir. Amerika pişirmektedir. Avrupa’nın üzerinden de Türkiye’ye bunu göndermektedir. Bu kadar açık ve net. DAEŞ da birebirdir, FETÖ de, PKK da birebirdir.” dedi.
“BİZ AYAKTA KALMASAYDIK EZER GEÇERLERDİ”
Bakan Soylu şöyle devam etti:
“Biz Batı’yı birinci defa bu türlü yakaladık. İngiltere’yi görüyorsunuz. İstikrarsızlığı devam ediyor. Göreceksiniz. Almanya’dan Amerika’ya kadar Avrupa’da ve Batı’da istikametlerini tayin edemeyen bir durum kelam konusu. Makasımızı kapatıyoruz. Ortamızda önemli bir makas var. Zorluk yok mu? Bu kadar başından düşünce geçen, geçirilmesi için yedi düvelin ayağa kalktığı bir ülkenin badiresi olmaz mı? Elbette olur lakin altyapımızı tamamladık. Hem de güçlü bir biçimde tamamladık. Kent hastanelerimizden yollara kadar. Havalimanlarımızdan üniversitelerimize kadar bunların her birinin değerli bir kısmı de son on yılda hücum anında kaldığımız vakit dilimi içerisinde gerçekleşti. Yalnızca kendimize yararımız olmadı. Dünya’ya da yararımız oldu. Biz ayakta kaldığımız için dünyadaki besin ezasını çözebilecek tek ülke olarak Türkiye’yi gördükleri için Recep Tayyip Erdoğan’a müracaat ettiler. Biz ayakta kalmasaydık üzerimize ezer geçerlerdi”