Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ukrayna’daki Zaporijya Nükleer Santrali etrafındaki durumu “Ekibin oraya girip özgür ve inançlı bir ortamda raporlama yapmasını umuyoruz. Böylelikle nükleer santral civarındaki büyük gerginliğe bir orta verilebilir. Olağan ki kimse nükleer bir felaket istemiyor. Rusların da istediğini sanıyorum, lakin tesisin etrafını sarmış durumdalar. Durum hala çok kritik, tehlikeli. Biz elimizden geleni yapıyoruz lakin milletlerarası kamuoyu da bu teşebbüsü desteklemeli.” kelamlarıyla kıymetlendirdi.
Sözcü Kalın, CNN International’a konuştu. Türkiye’nin, Rusya ve Ukrayna ortasındaki inanç bağını artırmak için çabaladığını söyledi ve “Biz, BM üzerinden tahıl mutabakatı için Rusya ve Ukrayna ortasında kurduğumuz itimadın müzakereleri yine başlatmak için bir platform ya da bağlam sağlayabileceğine inanıyoruz. Fakat bunun için hem Rusların ve Ukraynaların iradesi hem de memleketler arası kamuoyunun takviyesi lazım. Ruslar Ukrayna kentlerine saldırmayı bırakmalı. İki taraf da net olmalı. Bu mevzuda çok çalışıyoruz. Tüm ayrıntıları paylaşamam fakat bu olay özelinde tarafları yakınlaştırmak için büyük efor harcıyoruz.” sözlerini kullandı.
İbrahim Kalın, 2014’te ilhak edilen Kırım Yarımadası’nın Ukrayna’ya ilişkin olduğunu hatırlattı. “Biz Kırım’ın ilhakını hiç tanımadık. Yasal değildi. Kırım hem tüzel hem de tarihi olarak Ukrayna’nın kesimidir. Rusya’nın farklı argümanları var. Kırım şu an hukuken Ukrayna’nındır. Biz de onların egemenliğini ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz.” kelamlarıyla muhtemel bir tahlilin bu gerçeği temel alması gerektiğini vurguladı.