TÜGVA Üsküdar İlçe Temsilciliği olarak kullanılan Kent Tiyatroları Kerem Yılmazer Sahnesinin olduğu binadaki 1 konferans salonu ve 6 odanın tahliyesi mahkemelik olmuştu.
Sözcü’den Hasret Güvemli’nin haberine nazaran; 2 yıldır süren hukuksal sürecin sonunda mahkemeler İBB’yi haklı buldu ve işgalci olduğu tespit edilen TÜGVA’nın açtığı dava, son olarak İstanbul 4. Yönetim Mahkemesi tarafından 24 Haziran 2022 tarihinde oybirliği ile reddedildi.
Tahliye süreci 2020 yılında başladı. İBB idaresi, 2 Mart 2020’de TÜGVA Üsküdar İlçe Temsilciliği olarak kullanılan taşınmazın rastgele bir tahsis kararına dayanmadan fuzulen işgal edildiği gerekçesiyle tahliye edilmesi için vakfa ihtarname gönderdi.
İhtarnameye karşın tahliye gerçekleşmeyince kaymakamlığa yazı yazıldı. Üsküdar Kaymakamlığı da bunun üzerine taşınmazdaki işgalin 25 Kasım 2020 tarihine kadar tahliye edilmesi aksi taktirde kolluk kuvvetleri ile tahliyenin yapılacağı tarafında karar alarak vakfa bildiri etti.
TÜGVA bu sürecin iptali için İstanbul 2. Yönetim Mahkemesi’nde dava açtı. Davada evvel yürütmeyi durdurma kararı alındı, daha sonra bu karar kaldırıldı.
İstanbul Bölge Yönetimi 10’uncu Yönetim Dava Dairesi de vakfın itirazını kesin olarak reddetti.
KARAR KATILAŞTI TAHLİYE İÇİN HAREKETE GEÇİLDİ
Kararın nihaileşmesinin akabinde İBB tahliye için tekrar süreç başlattı. Taşınmazın tahliyesi için İBB’nin başvurusu üzerine Üsküdar Kaymakamlığı 17 Ağustos 2021’de tekrar karar aldı.
Vakıf, tahliye sürecinin iptali için tekrar dava açtı. Vakıf, gençlikle ilgili kıymetli bir misyonu yerine getirdiğini belirterek taşınmazı ecrimisil (işgal tazminatı)ödeyerek kullandığını, kiracı olduğunu öne sürdü ve tahliye kararına ait sürecin iptalini istedi.
İBB de savunmasında, taşınmazın belediyeye ilişkin olmadığını, belediye tarafından kiralanan bir taşınmazın vakfa tahsis edilmesinin mevzuata karşıt olduğunu vurguladı.
PROTOKOLDE YER ALMIYOR
Davaya bakan İstanbul 4. Yönetim Mahkemesi kararında; vakfın yaptığı birinci itirazda İstanbul 2. Yönetim Mahkemesi’nin aldığı son ret kararına atıf yaptı.
İlk mahkeme kararında taşınmazın ecrimisil ödeyerek kullanılmasının geçerli bir türel münasebete dayalı olarak kullanıldığı manasına gelmeyeceğine dikkat çekilmişti.
Taşınmazın rastgele bir kontrat ya da tahsis kapsamında kullanıldığına ait bir doküman bulunmadığı, hasebiyle vakfın fuzuli işgal durumunun sabit olduğu vurgulanmıştı.
Ayrıca taşınmazın ortak hizmet projesi yürütmek maksadıyla yurt olarak vakfa tahsisine ait 2015 yılında yapılan bir protokol bulunduğu, lakin protokolün ortak hizmet projesinin yürütülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle sonlandırıldığı aktarılmıştı.
Protokolde yer alan ve vakfa tahsis edilen taşınmazın Üsküdar Ahmediye Mahallesi’nde diğer bir taşınmaz olduğu ve TÜGVA’nın İstanbul Vilayet Temsilciliği olarak kullanıldığına dikkat çekilerek dava konusu taşınmazın kelam konusu protokolde yer almadığı da vurgulanmıştı.
Davacı vakıf tarafından aksini kanıtlayacak bir tezin ileri sürülmediği tabir edilmişti.
KARAR HUKUKU UYGUN BULUNDU
İstanbul 4. Yönetim Mahkemesi de kararından birinci mahkemenin davayı ret münasebetlerine dikkat çekerek Üsküdar Kaymakamlığı’nın 17 Ağustos 2021 tarihli tahliye sürecinin yargı kararının uygulanması niteliğinde olduğunu vurguladı.
Anılan mahkeme kararı ile ortaya konulduğu üzere vakfın taşınmazda fuzuli işgalci olduğu anlaşıldığından tahliye sürecinde hukuka ve mevzuat kararlarına karşıtlık bulunmadığı sonucuna varıldı.
İstanbul 4. Yönetim Mahkemesi 24 Haziran 2022 tarihinde oybirliği ile vakfın açtığı davanın reddine karar verdi.