İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Konseyi (YSK) üyelerine hakaret ettiği argümanıyla yargılandığı davada karar açıklandı.
Hakkında 4 yıl 1 aya kadar mahpus cezası talep edilen Ekrem İmamoğlu, ”YSK üyelerine hakaret” cürmünden 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırıldı.
MAHKEMENİN KARARINDA HANGİ SÖZLER YER ALDI?
Mahkemenin kararında şu sözlere yer verildi:
”Sanığın bu aksiyonu kabul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı, (YSK üyelerine karşı) olduğu işlediği anlaşıldığından sanığa verilen cezanın TCK’nın 125/son unsuru delaletiyle TCK 43/2-1 unsurları uyarınca 1/2 oranında artırılarak sanığın sonuç olarak 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığa verilen cezada ayrıca artırım ve indirim uygulanmasına yer olmadığına,
Sanığın, TCK’nın 53/1 hususunda belirtilen belirli hakları kullanmaktan (Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gözetilmek suretiyle ) tıpkı hususun 2.fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından ise anılan unsurun 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu mahpus cezasından şartlı salıverilinceye kadar mahrum bırakılmasına, üzerinde toplum 812,00 TL’nin sanıktan tahsiline,
Sanık ve müdafilerin kararın tefhiminden itibaren 7 günlük müddet içerisinde mahkememize yahut eş bedel bir mahkemeye yazılı bir dilekçeyle ya da kelamlı beyanını mahkeme katibine tutanak tutturmak ve hakime onaylatmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakkının bulunduğuna, bu mühlet içerisinde belirtilen biçimde istinaf yasa yoluna başvurulmaması durumunda kararını nihaileştireceği konusunun sanığa ihtarına. Sanık ve mağdurların yokluğunda sanık müdafilerinin yüzüne karşı, sav makamının huzurunda mütalaaya uygun, açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup metottan anlatıldı.”
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına, Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat katıldı. Çok sayıda CHP ve UYGUN Parti’li isim de duruşmada izleyici olarak bulundu.
REDDİ HAKİM TALEBİNE RET
Sanık avukatlarının evvelki duruşmada kanıtların tam araştırılmadığını öne sürerek reddi hakim talebinde bulunduğunu hatırlatan mahkeme hakimi, reddi hakim talebinin üst mahkeme tarafından reddedildiğini tutanağa geçirdi.
Söz verilen sanık avukatı Kemal Bolat, kararın açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediklerini belirterek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun şahit olarak dinlenilmesini istedi. Hakim, Soylu’nun şahit olarak dinlenilmesi talebini reddetti.
TANIKLAR DİNLENDİ
Duruşmada şahit olarak dinlenilen Ekrem İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun ve siyasi danışmanı Necati Özkan da İmamoğlu’nun hiçbir vakit YSK ve YSK üyelerine yönelik rastgele bir açıklamasının olmadığını savundu.
SAVCI MÜTALAASINI YİNELEDİ
Esasa ait mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, daha evvel verdiği mütalaayı yinelediğini belirtti.
Mütalaada, İmamoğlu’nun “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı misyonlarından ötürü alenen zincirleme hakaret” hatasından 4 yıl 1 aya kadar mahpusla cezalandırılması istendi. Savcı, Nisan ayındaki mütalaasını yineleyerek İmamoğlu’na mahpus cezası verilmesini ve hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘siyasi yasak’ içeren 53. hususunun de uygulanmasını istedi.
Sanık avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için müddet talep etti.
Hakim ise savunmaların hazırlanması için kâfi mühletin evvelki celselerde verildiğini söz ederek bu talebi reddetti.
Bunun üzerine sanık avukatları savunmalarını hazırlamak için duruşmaya orta verilmesini talep etti.
Hakim, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlaması için duruşmaya saat 16.00’ya kadar (3 saat) orta verdi. Verilen ortanın akabinde tekrar başlayan duruşmada avukatlar savunmalarını yaptı.
2 YIL 7 AY 15 GÜN MAHPUS CEZASI
Avukatların savunmaları sonrası bu kere karar için orta verildi. Ekrem İmamoğlu, ”YSK üyelerine hakaret” hatasından 2 yıl 7 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırıldı.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
İddianamede, İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’da gazetecilere yaptığı açıklamada, YSK üyelerine hakaret içeren tabirler kullandığı öne sürülüyor. İmamoğlu’nun, “açıklama sırasında kullandığı telaffuzla YSK üyelerine alenen hakaret ettiğinin anlaşıldığı” belirtilen iddianamede, “bu kelamın, konsey üyelerinin onur, onur ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu” tabir edildi. “İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019’da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, telaffuzun kamu vazifelisi olan ve konsey halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu konusunda tereddüt bulunmadığı” belirtildi. İddianamede yer alan yazılı savunmasında İmamoğlu ise kelam konusu açıklamasında YSK üyelerine yönelik bir tabiri olmadığını, bu telaffuzun kimse tarafından da Şura üyelerine yönelik algılanmadığını söz etti. İmamoğlu’nun o periyot YSK Lideri olan Sadi İtimat ile 10 YSK üyesine yönelik, “zincirleme formda heyet halinde çalışan kamu görevlilerine karşı vazifelerinden ötürü alenen hakaret” kabahatini işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar mahpusla cezalandırılması istendi.
SİYASİ YASAK NEDİR?
Siyasi, yasak bu cezayı alan bir kişinin, daima, müddetli yahut süreksiz bir kamu vazifesinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden yahut Devlet, vilayet, belediye, köy yahut bunların kontrol ve nezareti altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya yahut seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten men edilmesi manasına geliyor.
Siyasi yasağa ait Türk Ceza Kanunu’nun 53.maddesi ise şöyle:
‘Belli hakları kullanmaktan mahrum bırakılma’
Madde 53-(1) Kişi, taammüden işlemiş olduğu kabahatten ötürü mahpus cezasına mahkûmiyetin yasal sonucu olarak;
a) Daima, müddetli yahut süreksiz bir kamu misyonunun üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden yahut Devlet, vilayet, belediye, köy yahut bunların kontrol ve nezareti altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya yahut seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)
c) Velayet hakkından; vesayet yahut kayyımlığa ilişkin bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti hukuksal kişiliklerinin yöneticisi yahut denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun yahut kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun müsaadesine tabi bir meslek yahut sanatı, kendi sorumluluğu altında özgür meslek erbabı yahut tacir olarak icra etmekten, mahrum bırakılır.
SİYASİ YASAKLI NE DEMEK?
Mevzuatta yer alan ”Siyasi partiler bu şahısları hiçbir suretle seçimlerde aday gösteremezler” düzenlemesi uyarınca, siyaset yasağı konulan bireyler, hiçbir partiye üye olamıyor.
Siyaset yasağı konulan şahıslar bağımsız olarak hem genel hem de lokal seçimlere girebiliyor.
SİYASİ YASAK GELSE NE OLUR?
İmamoğlu hakkında açılan dava, kamu görevlisine hakaret hatası nedeniyle. Bu davadaki alt hudut, bir yıl mahpus cezasıdır. Kısa vadeli mahpus cezası kapsamına girmektedir ve ertelenmesi hâlinde 53. unsurun 1. fıkrasındaki yaptırım, bu durumda uygulanmayacaktır. Lakin burada hakaret cürmünün heyet halinde çalışan kamu vazifelileri hakkında işlendiği ileri sürüldüğünden zincirleme cürüm kapsamına alınacak ve ceza 1/4’den 3/4’e kadar arttırılabilecektir. Bu durumda da cezanın alt hududu olan bir yıldan verilmesi imkânsız olacaktır. Yani mahkûmiyet hâlinde, 53. unsurun 1. fıkrasının “a” bendinden belediye başkanlığı misyonuna ait, “b” bendinden ise seçme ve seçilme ehliyetine yönelik bir yasaklama gelecektir.
İMAMOĞLU MİSYONDAN Mİ ALINACAK?
İmamoğlu’la ait kararda siyasi yasak da gelirse, bu durumda cezanın infazı müddetinde belediyelerde seçimle gelinen misyonlar üstlenilemeyeceğinden İmamoğlu, misyonundan ayrılmak zorunda kalabilir. Yani İmamoğlu cezası kadar belediye başkanlığı yapamayabilir.
Eğer mahpus cezası 2 yıl altında ise ceza ertelenebilir ve belirlenen kontrol müddeti içinde yeniden Ceza Kanunu’nun 1. unsurunda belirtilen vazifeler üstlenilemez ve kişi seçme ve seçilme ehliyetinden mahrum bırakılır.
Ancak cezanın infazından sonra, tekrar seçimle gelinen bu vazifelere aday olunabilir. Ceza ertelenmezse ise, haklardan mahrum kalınan mühlet cezanın infazı müddeti kadardır. Fakat tüm bu sonuçların doğabilmesi için cezanın mutlaklaşması gereklidir.
İMAMOĞLU’NDAN SARAÇHANE DAVETİ
Öte yandan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Twitter’dan yaptığı açıklamada İstanbulluları saat 16.00’da Saraçhane’ye davet etti.
İmamoğlu paylaşımında şu tabirlere yer verdi:
”16 milyon İstanbullunun konutu Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha evvel nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek ismine herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum.”
KILIÇDAROĞLU’NDAN GÖRÜNTÜLÜ PAYLAŞIM
Almanya ziyaretini iptal edip Türkiye’ye döneceği öğrenilen CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’na dayanak için Twitter’dan görüntü ileti yayınladı.
Kılıçdaroğlu ”Adalet, adalet , adalet” başlıklı iletisinde şu tabirlere yer verdi:
”Ekrem liderin ve İstanbulluların yargılandığı davaya bakan hakim, ‘Sözlerin kime yönelik olduğu muhakkak, tartışmasız Süleyman Soylu’ya karşı söylendiği belli’ demişti. Bunu diyen bir hakimin vereceği karar açık ve nettir. Beraat dışında verilecek her karar saray talimatının ve kumpasın itirafı olacaktır. Sarayı son defa uyarıyorum, yargının üzerinden elinizi çekin. Bu halk kimsesiz değildir, aklınızı başınıza alın.”
AKŞENER’DEN DAVETE YANIT
İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener de Twitter’dan ”Ankara’dan yola çıktım, Saraçhane’de görüşürüz” paylaşımı yaptı.
BABACAN’DAN AÇIKLAMA
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ise, ”Siyasi yargı kararlarıyla ulusal iradenin engellenemeyeceğini en âlâ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilmesi gerekir. İBB Lideri Sayın İmamoğlu ile ilgili yargıdan adil bir karar bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
DAVUTOĞLU’NDAN İMAMOĞLU’NA TAKVİYE TELEFONU
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu da ”İstanbul’da millet iradesiyle seçilen Belediye Lideri Sn. Ekrem İmamoğlu’nu arayarak yanında olduğumuzu bir defa daha vurguladım. Siyasi maksatla yapılan yargılamanın ve adaletsizliğin karşısındayız” sözünü kullandı.
”AHMAK” TARTIŞMASI
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortasında “ahmak” tartışması yaşanmıştı.
Soylu, 31 Mart seçiminin iptalinin akabinde Avrupa Kurulu Mahallî ve Bölgesel İdareler Kongresi için Fransa’ya giden İmamoğlu’na “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi gidip şikayet eden ahmağa söylüyorum. Yazıklar olsun bu milletin sana verdiğine. Kursağından geçenlere yazıklar olsun” demişti.
İmamoğlu ise Soylu’ya “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Evvel ona bir odaklansın” cevabını vermişti.