Türk sinemasına bir ömür vakfeden Direktör Yücel Çakmaklı, Zeytinburnu Belediyesi’nin düzenlediği “Yücel Çakmaklı 86 Yaşında” paneli ile anıldı. Direktör İhsan Kabil’in moderatörlüğünü yaptığı panelde Çakmak’lının birçok sinemasının imalcisi olan Ali Osman Emirosmanoğlu, Direktör Nazif Tunç ve Doç. Dr. Mesut Bostan konuşmacı olarak yer aldı. Yücel Çakmaklı ile sinema çekme serüvenini anlatan Emirosmanoğlu, Birleşen Yollar sinemasıyla ilgili şimdiye kadar duymadığımız bilgileri verdi.
Milli sinemanın temellerinin atıldığı Birleşen Yollar sineması, Şule Yüksel Şenler’in o sırada bir gazetede yayınlanan (tefrika) Huzur Sokağı romanından senaryolaştırılmıştı. Tefrikayı çok beğendiklerini söyleyen Emirosmanoğlu, “Tam Türk sinemasına uygun bir öyküydü. Şule hanım bize çekimler sırasında başörtülerin bağlanması vs. mevzularında da yardımcı oldu. Hatta tefrika bitmemişti. Son kısmını da Bülent Oran tamamlamıştı. Şule Hanım’ın da güzeline gitti ve romanının son kısmını bizim senaryodaki üzere bitirdi” dedi.
KABE SAHNESİ EK EDİLMELİ
70’lerin Türkiye’sinde ulusal sinemaları çekmenin hiç kolay olmadığını söyleyen Emirosmanoğlu, sansür surasıyla yaşadıklarını ise şu tabirlerle anlattı: “Sekiz yüz bin liraya sinema çekmişsiniz. Üç yüz bin lira sermayeniz var. Beş yüz bin lira borçlanmışsınız yani. Ondan sonra sansür konseyine gönderiyorsunuz ‘Bu sinema Türkiye sinemalarında oynamaz’ diye evrak geliyor. Sıkıntı zar üçe iki ekseriyetle geçirebildik. Şu anda seyirci Birleşen Yollar’ı izliyor lakin Türkan Şoray’ın hayalinde Kabe’yi gördüğü sahne yok. Aslında ek etmek gerekiyor.”
MİLLİ SİNEMA ROLÜ TRT YAPIMLARINDA
Konuşmasında Yücel Çakmaklı’nın ulusal sinemadaki öncü rolünü daha çok TRT imallerinde gördüğünü söyleyen Nazif Tunç, “Daha evvel Tohum mecmuasında inanç sinemasından, kaynağını Türk milletinin inancından, tarihinden, geleneğinden alan Türk karakter temsilleriyle örülmüş olan yerli bir sinemadan bahsediyor. Ancak ulusal sinemadaki öncü rolünü daha çok TRT üretimlerinde görüyorum. Yeşilçam’da, biraz da tahminen yıldız sisteminin veya da genel seyircinin beklentilerine karşılık vermek durumunda kaldığını görürüz” sözlerini kullandı.
ANNEMİ SİNEMAYA GÖTÜRDÜ
Konuşmacılardan Doç. Dr. Mesut Bostan ise Yücel Çakmaklı’nın hiç sinemaya gitmemiş bir kısmı sinemaya götürdüğünü anlatarak, “Benim annem yıllarca bir sinema salonuyla yan yana bir meskende oturuyor ancak yıllarca sinemaya gitmiyor. İşte, hoca kızı sinemaya sarfiyat mi, diye gitmiyor. Ve birinci gittiği sinema de Birleşen Yollar’dır” diyerek Çakmaklı’nın öncü rolünü anlattı. Programın son kısmında izleyiciler ortasında bulunan ünlü senarist Atilla Gökbörü ve Yeşilçam’ın en değerli imaj direktörlerinden Çetin Tunca da kelam alarak Yücel Çakmaklı’ya dair his ve kanılarını lisana getirdi. Panel, izleyicilerden gelen soruların yanıtlanması ile son buldu.
KABE YOLLARINDA’NIN BİRİNCİ GÖSTERİMİ AFYON’DA
Yeni Şafak’ın duyurduğu yıllar sonra bulunan Yücel Çakmaklı’nın birinci sineması Kabe Yollarında’nın tamiratından sonraki birinci gösterim tarihi muştusunu veren Emirosmanloğlu, “Uluslararası Sinema Derneği olarak 4. ayda Afyonkarahisar’da Yücel Çakmaklı Sinema Şenliği yapılacak. Orada Kabe Yollarında sinemasının birinci gösterimi gerçekleşecek. Renkli çektiğimiz kısımlar da sona ek edilecek” dedi.