Hürriyet Gazetesi Muharriri Fuat Bol, kamuoyunda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün, Vehhabiler ile ilgili açıklamalarını köşesine taşıdı.
İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden “Cübbeli Ahmet”e hak veren Fuat Bol, “Diyanet kendisinde eksiklik görüyorsa ne idüğü meçhul, sapkın ve sapık bireyleri mescitlerde görevlendireceğine, kendi elemanlarını yetiştirip bu eksikliğini gidersin” dedi.
“Cübbeli Ahmet”in açıklamalarından sonra ise Diyanet’ten şimdi bir açıklama gelmedi.
Fuat Bol’un yazısında ilgili kısım şöyle:
“Diyanet büyük bir aymazlık içinde Vehhabi din adamlarına mescitlerimizde vaaz verdiriyor. Cübbeli Ahmet Ünlü Hoca bu durumun çok yanlış olduğunu, ulusal birliğimizi bozacağını ve hatta iç çatışma çıkarabileceğini söylüyor.
Doğru söylüyor. Kutsal topraklar, din savaşlarıyla elimizden çıktı. İngilizler, Necdilere Vehhabi mezhebini kurdurdu ve kendinden olmayan Müslümanları kâfir ilan ettirdi.
Hacca gidenler Medine’de sevgili Peygamberimizi ziyaret ederken Vehhabi polislerin yaklaşımını görüyorlar. Ziyaretçilere, bu yaptıklarının şirk (küfür-dinden çıkmak) olduğu kendilerine ihtar ediliyor.
Müslümana kâfir diyenin kendisi kâfir olur. Birbirlerini kâfir bilen iki oluşumun, din diye müsabakasının sonucu nereye varır? Hiç düşünülmez mi?
Diyanet kendisinde bir eksiklik görüyorsa, bunu tamamlamak için ne idüğü belgisiz, sapkın ve sapık bireyleri mescitlerde görevlendireceğine, kendi elemanlarını yetiştirip bu eksikliğini gidersin.
Türkiyemizin ikinci bir FETÖ olayına tahammülü yoktur.
Diyanet’in FETÖ olayında karne kırıklığı kendisine kâfi; yeni belalar aramasına gerek yok!”
NE OLMUŞTU
‘Cübbeli Ahmet’ diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Kuveytli Vehhabi ‘şeyh’i Osman El Hamis’in Sakarya’da mescitte vaaz vermesi üzerine Diyanet’i uyardı. Diyanet’in bu bahiste denetimi kaybettiğini belirten Ünlü, Vehhabi isimlere müsaade vermeye devam edilmesi halinde ‘iç savaş’ tehlikesiyle karşı karşıya kalınacağını öne sürdü.
Konuyla ilgili olarak ise Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan bir açıklama yapılmadı.