Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programında konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Programın, bu haftaki konuğu, oyuncu ve yazar Bahadır Yenişehirlioğlu oldu.
Payitaht Abdülhamid dizisinde 154 bölüm boyunca Tahsin Paşa karakterine hayat veren ve sonrasında Barbaroslar Akdeniz’in Kılıcı dizisinde Derviş karakteriyle ekranlarda olan Bahadır Yenişehirlioğlu ‘’Bir karakterden diğer bir karaktere insanın kendini dönüştürmesi o kadar kolay olmuyor. Ben Payitaht Abdülhamit dizisinde Tahsin Paşa’yı canlandırdım. Bütün dünyada da çok ciddi bir karşılığı oldu. Şimdilerde bambaşka ülkelerde yayınlanıyor ve bambaşka refleksler alıyor. Barbaroslar Akdeniz’in Kılıcı dizisindeki Derviş karakteri için, Tahsin Paşa karakterinden kurtulmam gerekiyordu benim. Sanıyorum birçok aktör başka başka şeylere tutunuyor. Benim için en önemli şey sestir. Karakterin sesini bulduğum takdirde o ses vücudunuza şekil veriyor. Davranışlarınızı biçimlendiriyor. Ben senaryoyu okuduğumda ilk önce karakterin sesini duymak istedim. O da derin bir sesti. Çünkü Derviş hem felsefik akıl, hem siyasi akıldı dizide. İlk bulduğum sesti. O ses, karakteri çıkarmak için çok işime yaradı.’’ dedi.
Geçtiğimiz aylarda dizideki karakteriyle aynı isimde olan ‘’Derviş’’ romanı okuyucuyla buluşan Bahadır Yenişehirlioğlu, ‘’Oynadığı karakterlerin romanını da yazan birinin dünyada pek örneği yok. Ben hattı zatında yazarım. Esas kariyerim yazarlık. Oyunculuk geçmişim yok. Yani bir tiyatro eğitimi, sinema eğitimi almadım. Biriktirdiğim şeylerle alakalı önemli projelerde yer aldım ne mutlu.’’ dedi.
İlk olarak ‘’Hünkarım’’ romanında Tahsin Paşa’nın hayatını kaleme olan Bahadır Yenişehirlioğlu tarihteki yaşanmış önemli olayların dizi ya da sinema filmi olarak izleyiciyle buluşmasında görsel sanatların etkisine de değindi. Yenişehirlioğlu konuyla ilgili, ‘’Sizin bir tarihi, bir gerçekliği ya da bir dönemi yeni neslinize anlatmanız için belki yüzlerce cilt kitap okutmanız gerekiyor. Ama görsel sanatlar o kadar etkili ki… Ben hatta hep, nükleer silahlardan daha etkili diyorum. Müspet ya da menfi, nasıl kullanırsan. Bunun etkisi çok oluyor ve insanları okumaya ve araştırmaya teşvik ediyor.’’ dedi.
Çocukların kitapla olan ilişkisinin, ailenin de kitap okumasıyla ilgili olduğunu belirten Bahadır Yenişehirlioğlu ‘’Kitap fuarlarında imza günlerimde birçok aile, evlatlarının okumadığından bahsediyorlar ve üzüntülerini dile getiriyorlar. Diyorum ki ‘’Siz okuyor musunuz?’’ En önemlisi o. Çocuklar eve geldiğinde, babalarını televizyon seyrederken, anneleri de akıllı telefonun başında görüyorlarsa ve evde kütüphane yoksa o çocukların okumaması normal.
28 yıl avukatlık yaptıktan ve iyi bir kariyer edindikten sonra, bir gecede gemileri yaktığını söyleyen Bahadır Yenişehirlioğlu ‘’Hayatın bana biçtiği rolü mü oynayacağım, yoksa bütün gemileri yakıp kendi serüvenimi mi başlatacağım?’’ diye kendime sordum. Öyle olunca bir gecede çok iyi bir kariyerim varken, bitirdim her şeyi. Bütün gemileri yaktım. Manisa’da yaşıyordum ve bütün gayrimenkullerimi bir gecede sattım.’’ dedi.
Yenişehirlioğlu ‘’Gerçek aktörlerin, gerçek aktrislerin, gerçek yazarların, derdi olmayan, gerçek manada acıyı hissetmeyen ve özünde bunu duymayan birinin bir şey üretmesi mümkün değil. Dolayısıyla bütün sanatçılar, gerçek sanatçılara saygım hep sonsuz oldu. Yazarlar açısından o kadar çok okumamın sebebi oydu. Bir anlamda bir yazarın romanını okurken romancıyı tahlil ediyordum. Benim için bir keşifti o ve hiç yazamayacağımı düşünüyordum saygımdan ötürü. Ama ellili yaşlarda güvenim kendine geldi.’’ dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı