Hızlı alınan kiloları hızlı vermek mümkün! İşte sağlıklı ve hızlı kilo vermenin tüyosu…

Modern çağın bize getirdiği en büyük belalardan birisi de bütün hastalıkların yolunu açan ve hayatımızı olumsuz etkileme bağlamında ilk sıralarda yer alan fazla kilolar…

Teknolojinin getirdiği hıza ruhumuzun ne kadar alıştığı ayrı bir tartışma konusu ancak bedenimizin alışamadığı ortada. Oraya buraya yetişelim derken bedenimizin en temel ihtiyaçlarını görmezden geliyoruz.

“Fast-food” yani İngilizce ‘hızlı yiyecek’ modasının da bu çağın ürünü olması manidar. Hızlı yiyip içmenin bize kilodan başka bir şey kazandırmadığı da artık tartışılmaz bir gerçek.

HIZLA ALINAN KİLOLAR HIZLA VERİLEBİLİR! NASIL MI?

İnsanın ağzı yavaş yemeye ve midesi de uzun sürede sindirmeye programlı. İşte tam da bu noktada hızlı kilo almakla hızlı kilo vermek birleşiyor.

Yediklerimizi hızlıca eritebilmek için yavaş yemek ve doğru sayıda çiğnemek hayati önem taşıyor.

Hızlı yemek yediğinizde zamandan kazandığınızı düşünebilirsiniz. Oysa çok yanılıyorsunuz çünkü mideye kısa sürede aşırı yükleme yapıldığında bunun sindirilmesi için da aşırı enerji gerekiyor. Böylece beyniniz uzun bir süre uyuşmaya ve verimsizleşmeye mecbur kalıyor.

Yaptığınız her işin değerinden ve en önemlisi de hayatınızdan vakit çalıyorsunuz. Çünkü hızlı yemek sonrası kalp krizi riskinizi artırarak ömrünüzden onlarca yıl alabilirsiniz.

YEMEK SIRASINDA EKRANDAN UZAK DURUN

Son dönemin modası yemek yerken Instagram’da dolaşmak ve YouTube’da bir şeyler izlemek sizden megabayt olarak pek bir şey götürmeyebilir ancak ‘kilobayt’ olarak çok şeyler getiriyor.

Sadece yediğiniz şeye odaklandığınızda aslında yemek yemenin kısa bir süre sonra ne kadar sıkıcı bir şey olduğunu fark edecek ve yiyebildiğiniz kadarını yiyip ihtiyaç fazlası gördüğünüzü bırakmanıza olanak tanıyacaksınız.

Fakat YouTube’dan o ünlü ekonomisti ya da meşhur felsefeciyi ya da şahane vloggerı izlediğiniz zaman yemek yemeyi eğlenceli hale getirmiş olacaksınız. Sakın yapmayın! O eğlence hayatınıza mâl olabilir.

Yemek yerken ekrandan uzak durun ve sadece yediğiniz şeye odaklanın. Emin olun etkisini görmeye başlayacaksınız.

SİNDİRİM ÇİĞNEME SIRASINDA BAŞLAR

Ortaokulda gördüğümüz fen derslerini hatırlayacak olursak, sindirimin çiğneme esnasında başladığını ve tükürük enziminin sindirim için vazgeçilmez olduğunu da anımsarız.

Ne kadar sert bir parça olursa olsun yediğimiz yiyecekleri 15-20 kez çiğneyecek olursak ne kadar kolay yuttuğumuzu hepimiz keşfetmişizdir.

Uzmanlar bu sayının da iki katına çıkmamız gerektiği konusunda bizi uyarır.

Böylece hem yediğimiz ürünleri çok daha kolay sindiririz hem de tükürük enzimleri sayesinde yiyeceklerdeki mikrop etkilerinin en aza indirilmesini sağlarız.

DOĞRU SAYI ÇOK ÖNEMLİ

Beynin ve bağırsağın birbirinden bağımsız olmadığını duymuşsunuzdur. En kritik kararları verdiğimiz anda midemizde ve bağırsaklarımızda olanlar kararların yönünü ciddi ölçüde değiştiriyor.

Çok hızlı yersek organlarımızın ihtiyacı olan zamanlamayı karşılamasına fırsat tanımayız. Haddinden fazla yavaş yersek de hormonların görevlerini yerine getirmeleri için beynin sinyal vermesini geciktirmiş oluruz.

Ancak gerçek şu ki yapılan araştırmalar yiyeceklerin olduğundan 100 katı kadar daha fazla çiğnenmesi gerektiğini göstermiştir. En doğrusu orta yolu bulmaktır.

15-20 kez çok az. Öyleyse 40 kez çiğneyerek kendimize ve midemize neden bir iyilik yapmıyoruz? Konuyla ilgili çok sayıda araştırma da bizi bu noktada uyarıyor.

Araştırmalar aynı lokmayı 15-20 kez yerine 40 kez çiğnemenin toplam kaloriyi yüzde 12 oranında azaltabileceğini ortaya koyuyor.

Siz de kilo vermeye doğru bir başlangıç yapmak için çiğneme sayısından başlamaya ne dersiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir