Hidrojenin geleceği

Yeşil hidrojen, Paris Anlaşması’nın karbon emisyonunun düşürülmesi zor sektörleri karbondan arındırma hedeflerine ulaşmak için çok önemli. Hedeflere ulaşmak için hidrojenin yüzyılın ortasına kadar dünya enerji talebinin yaklaşık yüzde 15’ini karşılaması gerekecek.

Danışmanlık şirketi DNV’nin raporuna göre bazı ülkelerde hidrojenin payı iki katına çıkmasına rağmen bu hızla gidildiği takdirde hidrojenin 2030’da küresel nihai enerji dağılımının ancak yüzde 0,5’ine ve 2050’de ise yüzde 5’ine ulaşabileceği hesaplanıyor.

2050’YE KADAR 6.8 TRİLYON DOLAR HARCANACAK

2050’ye kadar enerji amaçlı hidrojen üretimine yapılacak küresel harcamanın 6,8 trilyon dolar olması bekleniyor. Bunun 180 milyar doları hidrojen boru hatlarına ve 530 milyar doları da amonyak terminallerinin inşası ve işletilmesine harcanacak.

Şebekeye dayalı elektroliz maliyetleri, o zamana kadar ortalama kg başına 1,5 dolar olacak şekilde 2050’ye doğru önemli ölçüde azalacak.

Mavi hidrojenin küresel ortalaması kg başına 2030’da 2.5 dolara, 2050’de 2.2 dolara düşecek. ABD gibi ucuz gaza erişimi olan bölgelerde, maliyetler şimdiden 2 dolar.

Yeşil hidrojen ise çoğu bölgede giderek en ucuz üretim şekli olacak. 2050 yılına kadar hidrojen ve türevlerinin yüzde 72’si elektrik bazlı olacak ve fosil yakıtlardan elde edilen mavi hidrojenin payı 2030’da yüzde 34’e, 2050’de ise yüzde 28’e düşecek. Ucuz doğalgaza sahip bazı bölgelerin mavi hidrojen payı daha yüksek olacak.

HİDROJEN BORU HATLARI

Rapora göre doğalgaz boru hatlarının yüzde 50’den fazlası maliyet avantajı nedeniyle hidrojene ayrılacak. Bazı bölgelerde bu oran yüzde 80’e kadar yükselecek. Çünkü boru hatlarının yeniden kullanım maliyetinin, bu hatların yeniden inşasının sadece yüzde 10 ile yüzde 35’i kadar olması bekleniyor.

Hidrojen, ülkeler içinde ve arasında orta mesafelere kadar boru hatlarıyla taşınacak, ancak kıtalar arasında neredeyse hiçbir zaman taşınmayacak. Amonyak ise daha güvenli ve taşınması daha kolay. Örneğin 2050 yılına kadar amonyağın yüzde 59’u bölgeler arasında ticarete konu olacak.

Hidrojenin doğrudan kullanımına, yüksek sıcaklık süreçlerinde kömür ve gazın yerini alacağı imalat sektörü hakim olacak. Demir ve çelik gibi bu endüstriler, 2020’lerin sonlarında alımın ilk başladığı yerler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir