HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, parlamento seçimlerinde Millet İttifakı’yla bir birlikteliğin kelam konusu olmadığını belirterek cumhurbaşkanlığı için de muhalefete “ortak aday” davetinde bulundu. Sancar Cumhuriyet’in, sorularına şu cevapları verdi:
– Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yol haritası nedir?
2020’den bu yana önümüze koyduğumuz en değerli maksat, en geniş demokrasi ittifakını oluşturmaktır. Demokrasi İttifakı’nın önceliği “ortak mücadele” aslına dayanıyor ve yalnızca seçime dönük değerlendirilmemeli. Türkiye’nin acil sorunlarıyla ilgili süratli bir hal geliştirmek gerektiğine inanıyoruz. İktidarın baskıları ve zulmü, her tarafı saran çürümeyi, her alana yayılan talanı ve sömürüyü daima bir arada deneyimliyoruz. Bunlara karşı çabayı de her gün yine kurmak ve genişletmek gerekiyor.
“MİLLET’TEN DÖRT PARTİ”
– İttifak metnini Millet İttifakı’na da sunacak mısınız?
Demokrasi İttifakı’ndan kastımız, Cumhur ile Millet ittifakları dışında kalan kısımların en kapsayıcı birlikteliği. Genişlemesi için başvuracağımız yapıların içinde emek güçleri, meslek örgütleri, bayan hareketi, ekoloji hareketi üzere toplumsal ve siyasal bölümler var. Hedeflediğimiz genişliğe şimdi ulaşmış değiliz. İttifakta yer almayan sol-sosyalist, devrimci güçlerle de görüşmelerimizi sürdüreceğiz.
– İttifaklar ortası ittifak olabilir mi?
Bizim, Millet İttifakı’nı oluşturan 6’lı masadaki dört partiyle, yani CHP, SP, DEVA ve Gelecek Partisi ile diyaloğumuz var. Gereksinim duyulduğunda heyetlerimiz görüşüyor. Bu görüşmeler ittifaklar ortası ittifak kurma gayesini taşımıyordu; ortak demokratik gayret alanlarına dair davet niteliği taşıyan ziyaretlerdi. İttifak sorunu, ziyaretlerde hiç mevzu olmadı. Millet İttifakı’ndan beklentimiz ağır adaletsizlik uygulamalarına, yıkıcı ve ayrıştırıcı ataklara ve bütün bunları besleyen savaş siyasetlerine karşı ortak tavır almayı mümkün kılacak iradeyi göstermeleridir. Bunun ötesinde, parlamento seçimlerine yönelik Millet İttifakı’yla bir birliktelik kelam konusu değildir. Parlamento seçimlerine biz kendi ittifakımızla gireceğiz fakat cumhurbaşkanlığı seçimi için ortak aday konusunda müzakere, diyalog ve mutabakat metodunu öneriyoruz.
– ‘Ortak aday’ konusunda bir görüşmeniz oldu mu?
Bu bahiste şimdiye kadar rastgele bir partiyle bir görüşmemiz olmadı. Diyaloğumuzu sürdürdüğümüz partiler, 6’lı masadaki çalışmaların gidişatı konusunda kimi vakit bizi bilgilendiriyorlar. Bizim onlara yaptığımız teklifler oluyor ancak bunun bir ittifak müzakeresi olarak algılanması muhakkak yanlıştır.
“İSİM TARTIŞMASI TUZAK”
– Mansur Yavaş ve Meral Akşener’e şerh düşmüştünüz…
İsimleri hiçbir halde konuşmayacağımızı sürecin en başından bu yana söyledik. Bu, arabayı atın önüne koşmaktır, biz ise atı otomobilin önüne yerleştirmek için uzun müddettir hem demokratik olgunluğun gereklerine uygun bir tavır sergiliyoruz hem de prensipler konusunda kararlı bir yol izliyoruz. Seçimlerde başvuracağımız metot, yaklaşık 1.5 yıldır aşikardır. Eylül 2021’deki deklarasyon metnimiz de ortadadır. Muhalefete açık diyalog ve direkt müzakere usulüyle “ortak aday” konusunda mutabakat arayışı daveti yapıyoruz. İsim tartışması tuzaklarla doludur. Lakin deklarasyonumuzda ilan ettiğimiz unsurlarla bağı olmayan ve olamayacak bir isme dayanak vermemiz kelam konusu olmaz.
– İkinci cinse Erdoğan ile Millet İttifakı’nın adayı kalırsa…
Bunu da tehlikeli, riskli ve önemli tuzaklar içeren bir tartışma olarak değerlendiriyorum. Açık söyleyeyim, bu türlü bir soruyu ortaya atmak ve bunun etrafında gürültü koparmak, mevcut iktidara karşı güçlü bir demokratik alternatif yaratma arayışlarını baltalamaktan diğer bir işe yaramaz. Ben bu mevzuda bir tek söz dahi söylesem, yaratacağı spekülasyonların ve yapılacak manipülasyonların ne olabileceğini öngörebiliyorum. Bizim temel maksadımız seçimi birinci çeşitte kazanacak ve Türkiye’yi bu yıkımdan, çöküşten, felaketten ve sefaletten kurtaracak ortak bir program ve bu programı yürütebilecek aday üzerinde mutabık kalmaktır. HDP olarak şunu söylüyoruz: Gelin, bu ülkeyi demokrasiye, adalete ve barışa götürecek yolu açacak bir programın temel prensiplerinde uzlaşalım ve bu seçimi birinci çeşitte açık farkla kazanalım.
“CUMHURBAŞKANLIĞI VE PARLAMENTO AYRI”
– Emek ve Özgürlük İttifakı aday çıkarır mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimini, parlamento seçiminden başka tutuyoruz. Şayet Emek ve Özgürlük İttifakı, seçim ittifakına evrilecekse, bu, parlamento seçimlerine dönük olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde öbür muhalefet partilerine davetimizi yaptık. “Açık diyalog ve müzakere sonucunda bir mutabakata varılırsa ortak aday fikrine açığız” dedik. Ancak davetimiz, karşılık bulmazsa elbette öbür seçenekler üzerinde duracağız. Birinci seçeneğin de başka bir aday çıkarmak olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
“MANİPÜLASYONA BAŞVURACAKLAR”
– “İktidar kaybetse de gitmez” telaffuzunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seçimlerle ilgili her türlü manipülasyona başvuracakları konusunda bir tereddüdümüz yok. Ama seçimleri kaybetseler dahi gitmeyecekler formundaki algının yaygınlaştırılması ve yerleştirilmesi gayretlerini son derece tehlikeli buluyoruz. Bütün demokrasi, adalet ve özgürlük arzulayanlara çok net davette bulunuyorum: Bu tartışmaya asla prim vermeyin, bu tartışmanın içinde yer almayın. Tam bilakis, gücümüzü hem çaba alanlarında hem de seçimlerde en yüksek seviyeye çıkaracak çalışmalara odaklanmalıyız.
“YENİ TAHLİL SÜRECİ MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”
– ‘Yeni tahlil süreci’ tezleri ve “Muhalefet partileri Öcalan ile görüşsün” demecinizi açar mısınız?
AKP yahut iktidar bloku ile HDP ortasında bu mevzuda rastgele bir görüşme ya da temas olmamıştır. 2013-2015 şekli bir tahlil süreci, bu iktidarın zihniyeti ve uyguladığı siyaset göz önünde bulundurulduğunda mümkün görünmüyor. Teklifimiz iktidardan beklemeden, çok geniş bir toplumsal tabana dayanan, odağında Meclis’in olduğu bir barış ve toplumsal dönüşüm sürecini şimdiden örmektir. Burada da temel harekete geçmesi gereken güçler, bütün muhalefet partileri ve toplumun demokratik dinamikleridir. “İktidar, HDP ile görüşecek. İmralı devreye sokulacak” üzere bir varsayım, iktidarın tam da istediği usulde bir spekülasyondur. Bu hususta öbür muhalefet partilerinden de -bizimki kadar olmasa bile- daha açık, net ve geleceğe dair umut verici bir vaat duymak istiyoruz.