Kucağında, bebeğinin mavi bir beze sarılmış cansız vücuduyla yürürken çekilen fotoğrafı toplumsal medyaya yansıyan Barini, yaşadıklarını anlattı. Barini’nin bebeği, doğduğundan beri yaşadığı sıhhat meseleleri nedeniyle Lübnan’ın kuzeyindeki Akkar’da bulunan Halef el-Habtur Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Hastanenin kendisini telefonla arayarak bebeğin öldüğünü bildirdiğini söyleyen Barini, “Oğlumun naaşını almak için hastaneye gittim. Muhasebedeki bayan bana hastane masraflarının 2 bin 400 dolar olduğunu söyledi. İtiraz etmedim lakin 400 dolardan öteki param yoktu. Naaşı almak için parayı verdim lakin bayan (param yetmediği için) kefil bulmadan çocuğu alamayacağımı söyledi.” dedi.
“BAŞININ DEVASINA BAK”
Muhasebedeki bayanın kendisine arabası olup olmadığını sorduğunu söyleyen Barini, şöyle devam etti: “İlk başta otomobilim olduğunu söylemedim. Fakat arabayı rehin bırakma karşılığında bebeğin naaşını vermeyi önerince düşündüm ve otomobilin anahtarlarını ona verdim. Odasından çıktı ve dışardaki bir hekimden otomobile fiyat biçmesini istedi. O da ona, 2 bin ya da daha az eder dedi. Bayan bana çocuğu almam için bir doküman verdi. Faturanın kalanını ödeyince de otomobilin anahtarlarını geri verecekti. Naaşı alıp yanına gelince ‘çocuğu meskene nasıl götüreceğim’ diye sorduğumda ‘başının devasına bak’ yanıtını aldım. Çocuğu alıp yürümeye başladım. Sonra da bir taksi tuttum.
HASTANE “YANLIŞ ANLAŞILMA” DEDİ
Halef el-Habtur Hastanesi Genel Müdürü Rava el-Ahdeb ise Lübnan’daki ekonomik krizin ve liranın dolar karşısında yaşadığı paha kaybının, vatandaşları sıhhat konusunda bile büyük bir ihmalle karşı karşıya bıraktığını tabir etti. Barini’nin yaşadıklarının, Akkar bölgesi başta olmak üzere ülkedeki krizden kaynaklı “büyük bir yanlış anlaşılma” olduğunu savunan Ahdeb, babanın sıkıntı durumda olduğunu ve bebeğin hastanede ağır bakımda kaldığı 25 gün boyunca da hayır kurumları aracılığıyla ona yardımda bulunduklarını aktardı. Muhasebedeki bayanın, Barini’den yalnızca paranın geri kalanını ödemesi için teminat istediğini söyleyen Ahdeb, bu olayın toplumsal medyada bu kadar büyük yankı yaratacağını düşünmediğini kaydetti. Ahdeb, olaydan haberdar olunca Barini’yi arayıp başsağlığı dilediğini ve hastaneye gelip arabasının anahtarlarını almasını söylediğini ayrıyeten muhasebe görevlisinin davranışını da tasvip etmediğini kendisine ilettiğini tabir etti.
TİCARETLE UĞRAŞTIĞI İÇİN SORMUŞ
Arabaya fiyat biçen acil servis kısmı tabiplerinden Muin Mahmud ise “olayın yanlış anlaşıldığını, muhasebe görevlisinin kendisine ‘arabanın kaç lira edeceğini’ sorduğunu, ek iş olarak otomobil ticaretiyle uğraştığı için de soruya karşılık verdiğini” söyleyerek kendisini savundu.