Türk Toraks Derneği’nin 25. Yıllık Kongresi’ne katılan Etraf Problemleri ve Akciğer Sıhhati Çalışma Konseyi Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Aykaç, hava kirliliğinin önemli manada bir halk sıhhati sorunu olduğunu, beşerler kadar tüm canlılar için ehemmiyet taşıdığını söyledi.
Hava kirliliğinde bir sonun olmadığını lisana getiren Aykaç, “Hava kirliliğinin her zerresi canlı sıhhati için değerlidir. Biz her yıl dernek olarak Türkiye’nin hava kirliliği haritasını çıkarıyoruz. DSÖ’nün 2021’de partikül husus için yeni yayınladığı referans bedeli 10’un altında olmasıdır” diye konuştu.
Hava kirliliği istasyonlarının bilgilerine nazaran, Batman, Iğdır, Ağrı, Muş ve Şırnak’ta önemli manada hava kirliliği olduğunu anlatan Aykaç, hava kirliliğinin insan sıhhatini düşünceye soktuğunu belirtti.
“HAVA KİRLİLİĞİNİN İKLİM KRİZİNE DE TESİRİ VARDIR”
Yapılan tahlilleri kıymetlendiren Aykaç, şunları kaydetti:
“Hava kirliliği anne karnından itibaren bebeği etkilemeye başlar. Hava kirliliği olan yerlerde bebek daha düşük akciğer kapasitesiyle doğar. Sonrasında da orada yaşamaya devam ederse, sık sık enfeksiyonlar, akut ataklarla acile başvururlar. Yalnızca kendimiz için değil, gelecek kuşaklarımız, çocuklarımız için hava kirliliğiyle önemli olarak uğraş etmeliyiz. Türkiye’de hava kirliliğinin çok olduğu yerlerde hala termik santrallerin olduğunu görüyoruz. Dünyada bilhassa gelişmiş ülkeler fosil yakıtları terk ediyor. Bizim de artık fosil yakıtlara ‘dur’ dememizin hava ve etrafa daha yenilebilir güçle devamını getirmemiz çok değerli.”
Hava kirliliğinin iklim krizine de tesiri olduğuna dikkati çeken Aykaç, dünyanın ısındığını bunun tüm canlılara ziyan vereceğini tabir etti.
“COVİD-19 RİSKİ DAHA YÜKSEK”
Koronavirüsün birinci görüldüğü Çin’in Vuhan kentinin hava kirliliğinin önemli manada görüldüğü yerlerden birisi olduğunu anlatan Aykaç, şöyle devam etti:
“Sonrasında İtalya’da ticari alakalarla daha sık görüldü. İkinci ülke İtalya oldu. Orada da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yer Kuzey İtalya’dır. Dünyada bununla ilgili çok fazla çalışma var. Bu çalışmalar gösteriyor ki hava kirliliği olan yerlerde Covid-19 riski daha yüksek. Hava kirliliği olan yerde yaşıyorsanız daha fazla hastalanıyorsunuz. Zira o partiküllerle taşınabiliyor. Ayrıyeten hastalığı daha ağır geçiriyorsunuz. Mevt oranları öbür yerlere nazaran karşılaştırıldığında daha yüksek.”
Aykaç, artık küçük yerleşim yerlerinde yaşamak, dikey yapılaşmaktan uzaklaşmak gerektiğini kelamlarına ekledi.