Haksız tahrik indiriminden faydalanmak isteyen sanığın cezasında mahkeme indirim uygulamadı.
Olay, geçen yıl 26 Mart’ta saat 23.00 sıralarında Konak ilçesi Güney Mahallesi, 1158 Sokak’ta meydana geldi. 5 aylık gebe Sezen Ünlü, dini nikahla birlikte yaşadığı Anıl Yolum tarafından bıçaklandı. Bedenine aldığı bıçak darbeleriyle kanlar içinde yere yığılan Ünlü, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Ünlü’nün karnındaki bebeği de akında öldü. Gözaltına alınan Anıl Yolum, polisteki birinci sözünde, “2 aydır sıkıntılarımız vardı. Konuşmak için gittim. Toplumsal medya hesabında, öteki bireylerden gelen bildirileri gördüm ve sinirlendim. Bu nedenle ortamızda tartışma çıktı. Sonra bıçakladım ve olay yerinden kaçtım” dedi.
Tutuklanan Anıl Yolum hakkında, ‘gebe olduğu bilinen bayanı öldürme’ ve ‘çocuğu taammüden öldürmek’ hatalarından 2 sefer ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
MÜTALAADA İNDİRİM İSTENMEDİ
İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen mayıs ayında görülen davada açıklanan mütalaada savcı, Anıl Yolum’un Sezen Meşhur’un gebe olduğunu bildiği halde cinayeti işlediğini belirterek ‘gebe olduğu bilinen bayanı taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
Savcı, Anıl Yolum’un, aldatıldığı gerekçesiyle cinayeti işlediğini söyleyerek haksız tahrik indiriminden faydalanmak istediğine dikkati çekti. Savcı, haksız tahrik ve olayın toplumda yarattığı infial sebebiyle de takdiri indirim yapılmaması gerektiğini de vurguladı.
‘KARNIMDA ÇOCUĞUMU TAŞIYAN EŞİMİ HUNHARCA KATLETTİM’
Davanın karar duruşması bugün İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanık Anıl Yolum, duruşmaya Ses ve İmajlı Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme lideri mütalaa hakkında savunma yapması için sanık avukatına kelam verdi. Sanık avukatı, Sezen’in kimi kelamlarının tahrik ögesi oluşturabileceğini, Sezen ile Anıl ortasında resmi nikah olmasa bile sadakat bağı olduğunu savundu.
Mahkeme lideri, karardan evvel son kelamı sanığa verdi. Pişman olduğunu savunan Yolum, “Sezen bana çocuğun benden olmadığını söyledi ve hakaret etti. Ben de uğramış olduğum tahrik altında hareketi gerçekleştirdim. Kendimden utanıyorum. Bir anlık öfkeyle karnında çocuğumu taşıyan eşimi hunharca katlettim. Geceleri düşümde onları görüyorum. Sezen’in ailesinden de özür diliyorum. Keşke vakti geriye alabilseydik de bu olay yaşanmasaydı” dedi.
Tarafların dinlenmesinin akabinde mahkeme heyeti kararını açıklayıp, sanık Yolum’u ‘gebe olduğu bilinen bayanı taammüden öldürme’ hatasından indirimsiz olarak ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıp, duruşmayı bitirdi.