KKTC’de silahlı hücum sonucu Halil Falyalı ve sürücüsü Murat Demirtaş‘ın öldürülmesine ait soruşturma tamamlandı. İddianamede, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşlerin “Tasarlayarak öldürme” ve “Suç işlemek maksadıyla örgüt kurma ve yönetme” cürümlerinden iki kere ağırlaştırılmış müebbet mahpusu ve 12’şer yıla kadar mahpusları istendi. Başka 4 şüphelinin ise “Tasarlayarak öldürmeye yardım” ve “Suç işlemek emeliyle kurulan örgüte üye olma” cürümlerinden ise 32 yıl 6 aydan 46 yıla kadar mahpusları talep edildi. İddianamede, Halil Falyalı’nın öldürülmesinin eylülde planlandığı lakin Falyalı cezaevinde olduğu için 6 ay sonra gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede, son derece planlı ve profesyonel bir halde işlendiği de kaydedildi.
8 Şubat 2022 günü saat 18.45 sıralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Girne kentinin Çatalköy mevkiinde bulunan 20 Temmuz Caddesi üzerinde, Halil Falyalı ve sürücüsü Murat Demirtaş uzun namlulu ateşli silahlarla akına uğramıştı. Murat Demirtaş olay yerinde, Halil Falyalı ise kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversite Hastanesinde hayatını kaybetmişti.
EŞLERİ MÜŞTEKİ SIFATIYLA YER ALDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Halil Falyalı’nın eşi Özge Taşker Falyalı ile Murat Demirtaş’ın eşi Svetlana Gulua “müşteki” sıfatıyla yer aldı. Olayla ilgili olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Polis Genel Müdürlüğü’nce yapılan birinci çalışmalarda Mustafa Söylemez, Yusuf Güneş, Ahmet Naim Memiş, Gürsel Erkaya, Abdürrahim Çelik ve Abdurrahman Çelik’in atakla ilişkilerinin olduğu ve haklarında ilgili mahkemeden karar temin edildiği bilgileri İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile paylaşıldığı anlatıldı. Bu şahısların bir kısmının İstanbul’da olduğu bilgisi üzerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları ve KKTC ile isimli yardımlaşma kontratı uyarınca savcılıkça soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
2017 YILINDA ABD’DE KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILMIŞİddianamede, asıl gayenin Halil Falyalı olduğu vurgulanarak yaklaşık 20 yıl evvel KKTC kumarhane güvenliği olarak işe başladığı, birçok otel işletmeciliği ve casino yöneticiliği yaptığı, hakkında 19 Ocak 2017 tarihinde ABD yetkili makamlarınca kırmızı bülten çıkarıldığı, bülten içeriğinde maktulün ateşli silah sahibi olduğu, silahlı müdafaalar ve güvenlikle seyahat ettiği, 2012 yılı Mayıs-Eylül ayları ortasında Virginia’nın doğu bölgesinde kara para aklamak için çeşitli planlara iştirak ettiği, ABD, Avrupa ve Ortadoğu’da silah ve uyuşturucu dağıtan Kıbrıs’taki geniş çaplı bir silah ve uyuşturucu kaçakçılığı örgütünü yönettiği, bu örgütün Kıbrıs ve Türkiye’den Birleşik Krallığa eroin taşıdığı ve bu satıştan elde edilen geliri akladığı tarafında bilgilere yer verildiği tabir edildi. Falyalı’nın KKTC’de hakkındaki “Adam kaçırma, darp ve zorla alıkoyma” suçlamaları ile ilgili olarak 14 Ekim 2021 tarihinde polise teslim olup tutuklandığı, kendisi ve çalışanları aleyhlerindeki davalar geri çekilince 17 Aralık 2021 tarihinde cezaevinden tahliye edildiği kaydedildi.
VÜCUDUNDA 16 İSABET SAPTANDIOlay günü sabah saatlerinde Halil Falyalı’nın Çatalköy’deki ikametinden Murat Demirtaş’ın kullandığı araçla ayrıldığı, kendisine muhafazalarının eşlik ettiği, tıpkı gün saat 18.30’da Halil Falyalı’nın otelinden ayrılarak meskenine hareket ettiği, muhafazalarının da takip ettiği anlatıldı. Asil Ender’in meskeni olarak bilinen yerdeki dik yokuştan Çatalköy’e gerçek seyrettikleri, tam bu noktada gri renkli, kiralık, plakası ZL ile başlayan Mazda marka bir aracın yolun daralan yerinde park halinde durduğu, Murat Demirtaş’ın bu araca klakson çaldığı fakat aracın yoldan çekilmediği, tam bu esnada birkaç el tabanca sesi geldiği, çabucak ardından araçların bulunduğu pozisyona nazaran sol taraftan ağır formda seri atış yapan otomatik tüfeklerle Halil Falyalı’nın içerisinde bulunduğu aracın amaç alınarak ateş edildiği, bu esnada yolun ortasında duran ve Halil Falyalı’nın aracının durmasına sebep olan aracın Doğanköy istikametine hakikat hareket ederek kaçtığı belirtildi. Muhafaza vazifelilerinin Halil Falyalı’nın aracının yanına gittikleri ve sürücü Murat Demirtaş ve Halil Falyalı’nın kanlar içerisinde hareketsiz olduklarını gördükleri belirtildi. Halil Falyalı’nın otopsisinde bedeninden biri baş bölgesi olmak üzere 16 isabet aldığı, Murat Demirtaş’ın ise 6 isabet tespit edildiği anlatıldı.
EYLEM MUSTAFA SÖYLEMEZ VE ÖMER TUNÇ TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLDİÖldürme aksiyonunun Mustafa Söylemez ve birebir hatadan KKTC’de tutuklu bulunan Ömer Tunç tarafından gerçekleştirildiği, yeniden KKTC’de tutuklu olan Veysel Sare’nin Mustafa Söylemez ve Ömer Tunç’u olay yerine kiralık araçla götürdüğü, bu aracı yolun daraldığı noktada park halinde bekleterek maktullerin içerisinde bulunduğu aracın geçişini engelleyerek durdurduğu anda taarruzun gerçekleştiği anlatıldı. Musa Çiçek’in sokağın başında gözcü olarak beklediği, maktullerin aracı sokağa girdiği anda Ömer Tunç’un bunu haber verdiği, bu cinayette kullanılan iki telefon çizgisinin Seçkin Yıldız tarafından alındığı ve Ömer Tunç’a verildiği, çizgiler alınırken Abdurrahim Çelik’in kimliğinin kullanıldığı, Cengiz Şener’in Veysel Sare’yi bulup tertibe dahil eden, Kıbrıs’a gönderen, uydurma şoför dokümanı temin eden, kaçak yollardan Kıbrıs’a gitmesini sağlayan, para veren kişi olduğu kaydedildi. Cürmün işlenmesine ait sürecin 24 Aralık 2021 tarihinde Veysel Sare ve Musa Çiçek’in Alanya’ya gitmeleri ve burada bir otele giriş yapmaları ile başladığı vurgulanan iddianamede, Sare ve Çiçek’in 18 Ocak 2022 tarihine kadar Alanya’da otellerde konaklamış, akabinde kaçak yoldan KKTC’ye geçtikleri, Mustafa Söylemez’in 16 Ocak 2021 tarihinde, Ömer Tunç ve Seçkin Yıldız ise 25 Ocak 2022 tarihinde uçakla KKTC’ye gittikleri anlatıldı. Öbür şüphelilerin de Ocak ayı sonlarında Kıbrıs’a gittikleri söz edildi.
“SON DERECE PLANLI VE PROFESYONEL HALDE İŞLENDİ”İddianamede, “Son derece planlı ve profesyonel bir biçimde işlenen ve muhakkak bir sürece yayılan bu aksiyonun, evvelce detaylı biçimde planlanmasının ve bu planlama için de şüphelilerin bir ortaya gelip birtakım görüşmeler yapmalarının kaçınılmaz olduğu ortadadır” denildi. Ortak bazların tamamına yakınının Şişli, Büyükdere Caddesi, Abide-i Hürriyet Caddesi ve Halaskargazi Caddesinde ağırlaştığı ve kuşkulu Mehmet Faysal Söylemez’in sözünde eşinin hukuk ofisinin bu bölgede olduğunu ve kendisinin de buraya sık sık gittiğini beyan ettiği belirtildi. İddianamede, “Bir kısmının başkalarını hiç tanımadığını argüman ettiği bu kadar sayıda şüphelinin, hem de hatanın işlenmesine yönelik planın icraya konmasından çabucak evvelki günlerde, tıpkı gün, saat ve dakikalarda birebir baz noktalarında, tam da Mehmet Faysal Söylemez’in sık sık gittiğini beyan ettiği eşinin hukuk ofisinin bulunduğu noktada bir ortada bulunmalarının tesadüf olmasının mümkün olmadığı kanaati oluşmuştur” tabiri kullanıldı. Şüpheliler ortasında somut bir iş kısmı olduğu kaydedildi.
FALYALI CEZAEVİNDE OLDUĞU İÇİN CİNAYET 6 AY SONRA İŞLENDİ
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, şüpheliler Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez’in, “Tasarlayarak taammüden öldürme” cürmünden 2’şer defa ağırlaştırılmış müebbet mahpus, “Suç işlemek gayesiyle silahlı örgüt kurmak yahut yönetmek” hatasından 5 yıldan 12’şer yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener, Metin Süs ve Seçkin Yıldız’ın “Tasarlayarak taammüden öldürmeye yardım” ve “Suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olmak” cürümlerinden 32 yıl 6’şar aydan 46’şar yıla kadar mahpus cezası istendi. İddianame, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.