Ayşegül Kahvecioğlu – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da gerçekleştirilen 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. AK Parti’nin geleneksel kampında 20 yılda yapılanları anlatarak konuşmasına başlayan ve hizmetlerin her yerde anlatılmasını isteyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
RANDEVU ŞİKÂYETLERİ: Hastanelerde randevu gecikmeleriyle ilgili şikâyetler gelmeye başladı; çözüm için süratle adımlar atmaya başladık. Merdiven altı adaletçiliğe son verdik. TOKİ eli ile toplam 1 milyon 100 bin konut yaptık. İnşallah yakında yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız.
YENİ HAREKÂT: Güney sınırlarımızdaki güvenlik hattımızın eksiklerini yeni harekâtlarla tamamlayacağız. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ve Pençe-Kilit’le güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu darmadağın ettik. Hem güney sınırlarımızdaki güvenlik hattımızın eksiklerini yeni harekâtlarla tamamlayacak hem de karası, denizi, havası ile tüm kuvvetlerimizi her türlü göreve hazır hale getirecek çalışmaları titizlikle yürütüyoruz. Güvenlik endişelerini yeni harekâtlarla gidereceğiz. Buradaki güvenlik alanımızdan biz artık rahatsız edilmek istemiyoruz.
TALİHSİZ CİLVE: Biz kendi işimize bakacağız. Türk siyasi tarihinin en ağır, en eziyetli, katlanması en zor cilvesi maalesef bize, bizim dönemimize denk geldi. Bu talihsiz cilvenin adı Kılıçdaroğlu’dur. Karşımızda öyle bir karakter var ki ciddiye alsak ciddiye alınacak tarafı yok, gülüp geçsek gülünecek tarafı yok. Biz de yok saymayı tercih ediyoruz.
10 SORU POLEMİĞİ: CHP’nin başındaki zat, güya AK Parti grup toplantımızda sorduğumuz sorulara yanıt vermiş; güya 10 soru sormuş. Yüreği yetip 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ise sorumda zaten belli olan seçim tarihinin açıklanması bahanesiyle yüreksizliğini, çapsızlığını, iradesinin ve ipinin başkalarının elinde tutulduğunu bir kez daha göstererek cevap vermiştir. Seçim tarihi belli olduğuna göre sen şimdiden Haziran 2023’e hazırlan. Sen kendin sıkıysa aday oluyor musun olmuyor musun, önce bunu açıkla. Altılı masa da bunu bu kadar uzatmasın artık; kararını bir an önce versin. Altılı masanın altında olanlar varsa onlar da meydana çıksın.
MİLLET DİLİYLE KONUŞTUK: Gezi olayları ağaç ve çevre kılıfı altında Türk demokrasisine kurulmuş bir pusu, sokak terörü üzerinden milletin iradesini gasp etme girişimi, azgın azınlığın sessiz çoğunluğu sindirme teşebbüsüdür. Bu olaylar Türkiye’nin IMF defterini tamamen kapattığı tarihi günlerde doğrudan ekonomik bağımsızlığımızı hedef alan, mandacı bir eylem. Gezi olayları konusundaki öfkemizin sebebi kişisel değil; ülkemizin ve milletimizin hâlâ ödediği ağır faturaların önümüze sürülmeye başlandığı ilk hadise olmasıdır. 17/25 Aralık girişimiyle 15 Temmuz ihanetiyle Gezi kalkışması arasında amaç olarak zerre kadar fark yoktur. Çukur eylemleri ile Gezi olayları arasında niyet olarak hiçbir fark yoktur. İşte biz bunun için Gezi olaylarında haftalarca sokakları mesken tutarak, her türlü çirkefliği sergileyenlere hak ettikleri teşhisi koyduk. Onların meşrebinde bu söz neye karşılık geliyor onu bilmiyorum ama bizim neyi kastettiğimiz gayet açıktır. Biz bugüne kadar hep milletimizin diliyle konuştuk. Bay Kemal ve şürekası ne derse desin vandala vandal, haine hain, çapulcuya çapulcu demekten geri durmayacağız.
BAŞ PEHLİVAN BİZİZ: Daha cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyen, birbirlerine güvenemeyen daha gerçekte kim olduklarını, niçin bir araya geldiklerini, seçimden sonra ne yapacaklarını anlatamayanlara milletimiz itimat etmez. Milletimizin desteğiyle siyaset meydanının baş pehlivanı 20 yıldır biziz. İnşallah 2023’te de yine biz olacağız.
YANLIŞA DÜŞMEYİZI: NATO terör güvenliğini sağlayacak bir teşkilât değildir. Şu anda İsveç de Finlandiya’da terör örgütleri cirit atarken, terör örgütünün başının posterlerini Finlandiya, Alman, Fransız ve Hollanda polisinin güvencesi altında taşırlarken, Yunanistan 9 Amerikan üssünün kurulmasına müsaade ederken ve yine Yunanistan’da terör örgütleri cirit atarken kimse bizden aynı yanlışa düşmemizi beklemesin.
FARKI KAPATACAĞIZ: Petrol fiyatlarının 2-3 kat arttığı bir dönemde dünyada neyin nereye geldiğini hepiniz buradan takip ediyorsunuz. Ücretliler başta olmak üzere her kesimden vatandaşımızın gelirlerini artırarak aradaki farkı kapatacak programları hazırlıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat tüm bunlarla beraber inşallah bu yıl sonuna çok daha farklı ve güçlü bir şekilde geleceğiz.
PANKART TEPKİSİ: “Üç sözde milletvekilinin orada polisimize nasıl zulmettiğini görmüşsünüzdür. Bu milletin polisine el kaldırandan milletvekili olmaz. Bunların parlamentoda da yeri olmaz. Bunların bir an önce parlamentodan silip atılmasının adımlarının atılması lazım.”
Kılıçdaroğlu’na SADAT yanıtı
“Kendi kendine SADAT diye bir öcü uydurup bizim şirketin kurucusuyla evinde konuştuğumuzu söyleyecek kadar hayal alemine dalmış. Her gün boş yalanlarla insanları tehdit ederek haysiyet cellatlığına soyunan birisinin, bizi toplumsal çatışma çıkarmaya kalkmakla itham etmesi trajikomik bir çırpınıştır. Kılıçdaroğlu sen yalancısın, cambazsın. SADAT’ın kurucusu denilen tuğgeneral ile göreve getirdikten sonra benimle çalıştığı süre içerisinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüşmelerim var ama evinde herhangi bir görüşmem söz konusu olmamıştır, bunu da bilesin.”
Erdoğan Kızılcahamam’a helikopterle geldi
Kızılcahamam’a helikopterle gelen Erdoğan’ı çok sayıda vatandaş ellerinde bayraklarla karşıladı.
Otele giriş yapan misafirlere, Emine Erdoğan öncülüğünde hazırlanan ve 28 çevre gönüllüsünün ilham veren hikâyelerinin yer aldığı “Dünya Ortak Evimiz” kitabı hediye edildi.
Toplantı “Genel Merkez ve TBMM Parti Grup Çalışmaları”, “ekonomi”, “güvenlik ve dış politika” konularında parti kurmayları ile bakanların yaptığı sunumla devam ediyor.Toplantıya eski Meclis Başkanları İsmail Kahraman, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ve Bülent Arınç da katıldı.