Hz. Peygamberin: “Ayların efendisi ramazan, saygıya en lâyık olanı da zilhiccedir” buyurarak önem arzettiği zilhicce ayı, Hac ve kurban ibadetlerini içinde barındırır.
Sözlükte “hac ayı” anlamındaki zilhicce (zülhicce, zülhacce) kamerî yılın zilkadeden sonra gelen son ayıdır. Yani Hicri yılın 12. ayı olan son ay. Dolayısıyla bu aydan sonra, hicri yeni yıl başlayacaktır. Zilhicce, Haram ayların da ikincisidir.
İslam dininin beş temel ibadetinden biri olan hac bu ay yapılır. Mübarek Aylar’ın ikincisidir. Ayrıca haccın bir parçası ve tamamlayıcısı olan kurban kesme ibadeti de bu ayda yapılır. İslam aleminde bugün Kurban Bayramı olarak kutlanır.
Her Müslümanın imkanları el verdiği müddetçe hayatında en az bir kez hac ibadetini yapması farzdır.
Hac, yılın her hangi bir vaktinde yerine getirilmesi mümkün olmayan, yalnızca zilhicce ayına mahsus bir ibadettir. Yine her Müslümanın hacca gitmiş olsun olmasın, imkanı oldukça kurbanını kesip bayram sevincini dünyanın dört bir yanında yaşadığı aydır zilhicce…
Zilhiccenin sekizinci günü “terviye”, dokuzuncu günü “arefe” ismiyle anılır. Kurban bayramı zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder.
Zilhicce ayı ile ilgili ayet
Müfessirlerin çoğunluğu, Fecr sûresinin 2. âyetinde üzerine yemin edilen on gecenin zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu görüşündedir. İbn Abbas’ın, “Bilinen günlerde Allah’ın ismini zikretsinler” âyetinde geçen (Hac suresi- 22/28) “bilinen günler” ifadesini de zilhiccenin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir.
Zilhicce ayı ile ilgili Hadis-i Şerifler
Hz. Peygamber’in, “Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Buhârî) “Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurduğu nakledilir.
Peygamberimiz (s.a.s), zilhiccenin ilk dokuz günü sürekli oruç tuttuğu için bu günlerde oruç tutmak müstehaptır. Yorgun düşmeleri ihtimali bulunan hacıların zilhiccenin sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, özellikle vakfenin yapıldığı arefe gününde oruç tutmaları mekruh sayılmıştır.
Peygamberimiz (s.a.s)’den nakledilen, “Kesecek kurbanı olan kimse zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiçbir şey kesmesin” meâlindeki hadisini (Müslim) dikkate alan Mâlikî, Şâfiî ve bir kısım Hanbelî fakihine göre kurban kesecek kişinin zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçlarını ve tırnaklarını kesmesi mekruhtur.
Zilhicce ayının faziletine dair Hz. Peygamber’den nakledilen, “Ayların efendisi ramazan, saygıya en lâyık olanı da zilhiccedir” şeklindeki rivayetin (Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī, Şuʿabü’l-îmân, III, 355) sahih olmadığı ifade edilmiştir
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ‘dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Başka günlerin hiçbirinde, -zilhiccenin ilk on gününü kastederek- şu günlerde işlenecek amel-i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur.”
– Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Rasûlallah? dediler.
– “(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka.(O, bundan üstündür), buyurdu. (Buhârî, Îdeyn 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 61; Tirmizî, Savm 52; İbni Mâce, Sıyâm 39)
Zilhicce ayında yapılacak ibadetler
“Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur”
Hz. Peygamberin, “Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; Elhamdulillah, Lailahe illallah ve tekbiri (Allahu ekber) çok söyleyin” buyurduğu nakledilir.
İbni Abbâs’tan -radıyallahu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Başka günlerin hiçbirinde, -zilhiccenin ilk on gününü kastederek- şu günlerde işlenecek amel-i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur.”
– Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Resûlallah? dediler.
– “(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka. (O, bundan üstündür)” buyurdu.
Hac ibadetinin yerine getirileceği günlerin içinde bulunduğu zilhicce ayının ilk on günü hakkında rivayet edilen bu hadîs–i şerîf, başta oruç olmak üzere bu günlerde yapılacak ibadetlerin, senenin diğer günlerinde yapılacak ibadetlerden üstün olduğunu müjdelemektedir.
Oruç açısından meseleye bakıldığı zaman ramazan ayının bu “diğer günler’e dahil olmadığı anlaşılır. Çünkü ramazanda oruç tutmak farzdır. Ayrıca bu on günün onuncu günü kurban bayramı günüdür. O gün oruç tutulmaz. Bu durumda hadiste söz konusu edilen fazilet, zilhiccenin ilk dokuz gününe yönelik olmaktadır.
Öte yandan hac ibadetini yerine getirmek üzere Mekke’de bulunan müslümanların, zilhiccenin sekiz ve dokuzuncu günleri (terviye ve arefe) oruç tutmamaları daha uygun bulunmuştur. Çünkü o günler vakfe için Arafat’a çıkma ve orada bulunma yani yolculuk günleridir. Hacca gitmemiş olanlar arefe günü oruç tutabilirler.
Bu farklılıklar dikkate alınınca, hadisimizin müjdesinin genel anlamda zilhiccenin ilk on gününü kapsadığı sonucuna varılır.
Zilhiccenin ilk on günü, bilindiği gibi Beytullah’ı ziyaret günleridir. Yani namaz, oruç, sadaka ve hac gibi temel ibadetlerin bir araya geldiği günlerdir. Bu sebeple o günlerde yapılacak farzlar, diğer günlerdeki farzlardan, nâfileler de diğer günlerde yapılacak nâfilelerden daha değerlidir.
Hatta bu on günü, ramazanın son on günü ile mukayese eden bazı âlimler olmuştur. Bu on günün, senenin bütün günlerinden üstün olan arefe günü dolayısıyla; ramazanın son on gecesinin de senenin bütün gecelerinden faziletli olan Kadir gecesi sebebiyle üstünlük arzettiği görüşünü benimsemişlerdir.
Zilhiccenin ilk on gününün kendi içinde en faziletlisi ise, hiç kuşkusuz arefe günüdür.