HaberTürk muharriri Sevilay Yılman, “Tek bir tanesi bile sokakta kalmayacak biçimde bu başıboş köpekleri toplayıp, barınaklara yerleştirmeli. Barınağa çekilen köpeğin sahiplenilmesi için bir vakit dilimi belirlenmeli, şayet sahiplenilmiyorsa ve de barınağın da tertibini bozuyor ve bakımı daha fazla devam ettirilmiyorsa da uyutulmalı” görüşünü savundu.
Yılman yazısında, “Bir hayvansever olarak da inanılmaz hicap duyuyorum ancak başıboş sokak köpekleri sorunu sahiden vahim bir noktaya evrilmiş durumda. İnsanlara saldırıyorlar.- Çocukları parçalıyorlar ve vefatlarına sebep oluyorlar. Birtakım bölgelerde o denli çeteleşmişler ki… Neredeyse bize hayat hakkı bırakmayacaklar. Ayrıyeten yalnızca insanlara değil. Öteki canlılara da ziyan veriyorlar. Geçen gün bir haberde gördüm. 3 köpek, zavallı bir kediyi ortalarına almış vahşice parçalıyorlardı. İçim kıyıldı o kediciğin çırpınışları karşısında. Velhasıl… Sorun büyük kıymetli okurlarım ve lakin çok şükür ki tahlili de belli!” fikrini lisana getirdi.
Yılman şu tabirleri kullandı:
“Ya sahiplenilecek bu hayvanlar… Ya da barınaklara alınacaklar. Kâfi ki kararlı olunsun. “Aman Panter Emeller bizi yerin tabanına sokar! Aman gelirler belediyenin önünde, ‘Katiller, caniler!’ vs diye slogan atıp, aksiyon yaparlar” falan filan demeden…. Yani beşerden çok hayvan sevmeyi prensip edinmiş bu tiplerin reaksiyonlarına aldırış etmeden… Derhal harekete geçilmeli.
Hemen kapsamlı bir hareket planı hazırlanmalı ve tüm Türkiye’de uygulamaya konulmalı… Başta belediyeler olmak üzere… Hangi kurum ve kuruluşun bu hususta sorumluluğu varsa artık… Tek bir tanesi bile sokakta kalmayacak formda bu başıboş köpekleri toplayıp, barınaklara yerleştirmeli. Zira daha fazla insan ziyan görsün istemiyoruz artık. Bir çocuğun onlar tarafından parçalandığını ya da bir yaşlının saldıracaklar diye kaçayım derken düşüp beyin kanaması geçirdiğini ya da kimseye ziyanı olmayan zavallı bir kediciğin yaşama hakkının elinden alındığını bir daha duymak istemiyoruz artık.
Bu ortada bir noktaya bilhassa dikkat çekeceğim. Sokaktaki her köpeğin başıboş olduğu da söylenemez. Sokaktadır köpek lakin o sokakta yaşayan beşerler tarafından sahiplenilmişse eğer… Katiyetle öteki başıboş köpeklerle tıpkı muameleye doğal tutulamaz. Artık sadede gelelim. Biliyorum ki bu teklifim üzerine kıyamet kopartılacak. Ve pek olağan denilecek ki; “Sen barınağa götürün diyorsun lakin o köpekler o barınaklarda öldürülüyor sonrasında!” Gerçek. Bu türlü bir mümkünlük maalesef var. Keşke gereğince barınak olsaydı ya da gereğince ekonomik güç. Ve köpekler ömürlerinin sonuna kadar barınaklarda barınabilselerdi.
(Gerçi “insan sevmez” hayvanseverler ona da karşı. Onlara nazaran yırtıcı de olsa saldırgan da olsa köpeklerin yaşama hakkı olan yer sokaklar çünkü!) Lakin değil Türkiye’de… Hiçbir memlekette tüm köpeklerin bakımı ömürlük olmuyor. Avrupa ya da Amerika’da barınak sonrası izlenen yol malumunuz. Bizde de tıpkı formül bir mecburiyet maalesef. Barınağa çekilen köpeğin sahiplenilmesi için bir vakit dilimi belirlenmeli. (Ki, Avrupa’da bildiğim kadarıyla bu en fazla 3 ay oluyor.) Şayet sahiplenilmiyorsa ve de barınağın da sistemini bozuyor ve bakımı daha fazla devam ettirilmiyorsa da… Uyutulmalı… Zira öbür dermanı yok!”