Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, ülkesini ziyaret eden Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, iktidar partisi Afrika Ulusal Kongresinin (ANC), Güney Afrika’nın UCM’den çekilmesine yönelik kararını desteklediğini bildirdi.
Ramaphosa, BRICS Başkanlar Tepesi’ne katılması planlanan Putin hakkında verilen yakalama buyruğunun bu kararda tesirli olduğunu, ayrıyeten UCM’nin “haksız muamelelerinin” tartışılması gerektiğini tabir etti.
ANC Genel Sekreteri Fikile Mbalula, daha erken saatlerde yaptığı açıklamada, partisinin Güney Afrika’nın UCM’den çekilmesinin sorumluluğunu üstlenme kararı aldığını duyurmuştu.
Mbalula, büyük devletlerin taraf olmadıkları bir mutabakat uyarınca Güney Afrika’dan, Putin’i yakalamasını beklemelerinin “iki yüzlülük” olduğunu belirterek, Putin’in doruğa katılmasından memnuniyet duyacaklarını kaydetmişti.
İLİŞKİLER APARTHEİD PERİYODUNA DAYANIYOR
ANC ile Moskova ortasında, soğuk savaş devrinden kalma derin bağlar bulunuyor. Bu bağlantıların temeli, Sovyetler Birliği’nin Güney Afrika’yı 1948-1994 yılları ortasında yöneten apartheid rejimine karşı gayrete olan takviyesine dayanıyor. O devir yasaklı bir siyasi hareket olan ANC ise 1994’ten beri iktidarda bulunuyor.
Öte yandan Güney Afrika’nın Rusya ile bağları ve Rusya-Ukrayna krizindeki tarafsız tavrı Batılı devletlerin yansısını çekiyor.
MUHALEFET KARARA TEPKİLİ
Ana muhalefet partisi Demokratik İttifak (DA) ise Putin’in doruğa katılması durumunda, UCM’nin kararının uygulamasını talep ediyor.
DA’nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Rusya’nın Güney Afrika’nın ticari bağlarının yalnızca yüzde 0,3’ünü oluşturmasına karşın, ANC ve Cumhurbaşkanı Ramaphosa, kelamda bir savaş hatalısını korumak ve oligarşik himayeyi desteklemek için Güney Afrika’nın çok değerli iç çıkarlarını hiçe saymaya istekli.” sözleri kullanıldı.