Bilim insanları Türkiye’nin de içinde bulunduğu kuzey yarım kürede son derece makus bir grip dönemi yaşandığını, grip virüsünün bu yıl çok önemli bir artış ve süratli bir yayılım gösterdiğini açıklayınca, vatandaşlar da grip aşısı olmanın yollarını aramaya başladı.
E-Nabız sisteminden risk durumunu sorgulayan binlerce kişi, grip aşısı olabileceği onayını alarak aile hekimliklerine aşıyı yazdırdı. Reçetesi ile eczaneye gidenleri ise bir sürpriz karşıladı. E-Nabız onayı, hekim reçetesi olduğu halde grip aşısının 65 yaş üstü, kalp hastalığı, kanser üzere hastalığı olanların dışındakiler için SGK’nın geri ödeme listesinde olmadığını öğrendi. Parası olan vatandaşlar 250 lira vererek grip ilacını alırken, binlerce vatandaş ise eczanelerden eli boş döndü.
“GRİBİ HAFİFE ALMAYIN”
Ülkemizde grip salgınlarının Kasım ayının sonlarına yanlışsız başladığını, bu yıl çok süratli ve önemli bir artış görüldüğünü belirten bilim insanları, “Grip maalesef bazen hafife alınıyor. Lakin grip kolay bir teneffüs yolu enfeksiyonu değil. Covid-19 üzere kalp, beyin, böbrekler dahil başka organlarda da kalıcı hasarlar yapabiliyor” uyarısı yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Aile Hekimliği Kolu’nun (AHEK) SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, grip aşısıyla ilgili olarak büyük bir kasvetin yaşandığını lisana getirildi, aşının tesirli olabilmesi için vaktin daraldığı belirtildi.
“VATANDAŞ 250 LİRA VERİP GRİP AŞISI ALAMIYOR”
Vatandaşların E-Nabız’da ‘aşı olabilirsiniz” iletisini gördüğünü, fakat eczanede aşı geri ödemesinin olmadığını belirtilen TTB AHEK açıklamasında, “SGK’nın geri ödeme listesinde yalnızca 65 yaş üstü olanlar, yaşa bakmadan SGK’da tarifli aktüel raporu olan kalp hastaları, kanser, bağışıklık sistemini baskılayan tedavi görenler, muhakkak akciğer hastalığı olanlar bulunuyor. Bunun dışındakiler E-Nabız’da aşı olabilecekleri uyarısı görünse bile SGK geri ödeme yapmıyor. Vatandaşlar da 250 lira verip aşıyı alamıyor” denildi.
“GECİKMEDEN AŞI KÜMELERİ GENİŞLETİLMELİ”
Grip döneminin başladığı ikazını yapan TTB-AHEK şu tabirleri paylaştı: “Aşının tesirli olması için 4-6 hafta müddet gerekiyor. Bu nedenle gecikmeden aşı kümeleri genişletilmeli. Bilhassa astım, diyabet üzere hastalara, gebelere yaş hududu olmadan aşı hakkı açılmalı.
Çocuklar birinci kere aşı olurken iki doz aşı olmaları gerekiyor, lakin onlarda da SGK yalnızca tek doz aşıyı karşılıyor. Bu tıp kısıtlamalar sırayla kaldırıldıkça hastanın takip etmesi güç. Aşıyı almak için reçete yazılması gerekiyor. Buna da gerek yok. Pek çok hastanın bulunduğu koridorlarda yalnızca aşı reçetesi için beşerler beklemek zorunda kalıyor.
Hem bize gereksiz iş yükü hem de hastaya gereksiz risk. Direkt eczaneden alabilir. Aşıyı zati sıhhat çalışanları yapıyor. Zatürre aşılarında olduğu üzere aşı bizde olsa gelip direkt aşısını da olabilir. Gereksiz bir bürokrasi var.”