Nature Food’da yayınlanan bir araştırmaya nazaran global besin tedarik zincirinin yarattığı emisyonların evvelce hesaplanandan daha yüksek olduğunu ve toplam besin sistemi emisyonlarının yaklaşık beşte birini oluşturduğunu gösteriyor.
Nature Food’da yayınlanan ve besinin üretildiği yer ile tüketildiği yer ortasındaki arayı dikkate alan “gıda mili” terimine odaklanan çalışma, global besin taşıma sisteminin karbon ayak izini kestirim ediyor. Geçmişteki araştırmalar, besin taşımanın, besin sisteminin geri kalanına kıyasla küçük bir karbon ayak izine sahip olduğunu gösteriyordu. Fakat birden fazla araştırmada, besin tedarik zincirinin tamamındaki emisyonlar hesaba katılmıyor. Yeni çalışma bu boşluğu doldurmayı amaçlıyor ve gübre, makine ve hayvan yemi nakliyesinden kaynaklanan emisyonların yanı sıra dünya çapında besin eserlerinin gönderilmesinden kaynaklanan daha besbelli nakliye ve araç emisyonlarını içeriyor.
Bu bakış açısıyla araştırma global besin nakliyatının 3 milyar ton CO2 muadili emisyondan sorumlu olduğunu hesaplıyor. Bu sayı, evvelki çalışmalardan 3,5 ila 7,5 kat daha fazla.
GELİŞMİŞ ÜLKELER SORUMLU
Araştırmada global besin taşıma sisteminin karbon ayak müsaadeden bilhassa gelişmiş ülkelerin sorumlu olduğunu gösteriyor. Çalışmaya nazaran ‘yüksek gelirli ülkeler’ dünya nüfusunun sadece yüzde 12,5’ini temsil ederken, milletlerarası besin nakliyatının yüzde 52’sinden ve bunun yarattığı emisyonların yüzde 46’sından sorumlu olduklarını hesaplıyor. Tüm milletlerarası besin nakliyatının sona ermesi durumunda besin nakliyatı emisyonları yalnızca yüzde 9 azalabilecek.