Türkiye’de cezaevi doluluk oranlarında son yıllarda büyük bir artış yaşandığı bilinen bir gerçek.
Koğuşlarda olması gerekenin çok üstünde mahkumun kaldığı, hijyen ve beslenme konusunda büyük meselelerin yaşandığı belirtiliyor.
Bu noktada maske yasağı dahi tüm tedbirlerin gündemden düştüğü yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle açık cezaevlerindeki mahkumlara verilen müsaadelerin 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıldığını, birçok kişinin cezasını dışarıda doldurduğunu/dolduracağını hatırlatalım.
İktidarın seçime giden süreçte af ilan edebileceği bir müddettir kulislerde konuşulan bir bahisti.
KULİS: MHP AF TALEPLERİNİ İNCELİYOR
Geçen günlerde NTV’de yayınlanan haberde MHP’nin af taleplerini incelediği kaydedildi:
“Yapılacak çalışmada öncelikli kriterin devlete yönelik işlenen cürümler olması bekleniyor. Misal bir hassasiyeti daha evvel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da lisana getirmişti. ‘Suç devlete karşı işleniyorsa af olabilir lakin şahıslara karşı işlenen hatada af yetkisi devlette değildir’ değerlendirmesini yapmıştı.
Çalışmada ikinci olarak da cezasızlık algısının oluşturulmaması dikkate alınacak. Çalışma tamamlandıktan sonra AK Parti ile de paylaşılacak. Gerekirse ortak komite kurulup teklife son formu verilecek.
‘SEÇİMLER ÖNCESİNDE BU AFFIN KIYMETLİ OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKİLİYOR’
MHP kulislerinde bir çok mevzuda af getirildiği, lakin kapsamlı bir ceza affının 23 yıldır çıkmadığı konuşuluyor. Cumhuriyet’in 100. yılında yapılacak seçimler öncesinde de bu affın kıymetli olduğuna dikkat çekiliyor.”
CHP KANADINDAN AÇIKLAMA: DAİMA BİRLİKTE ÇALIŞALIM
Bu sav, Halk TV’de yayınlanan ‘Açıkça’ programında CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek’e de soruldu.
Konuyla alakalı rastgele bir bilgiye sahip olmadıklarını lisana getiren siyasetçi, şunları söyledi:
“(…) Herhalde bize sormazlar. Aslında biz devlete karşı işlenen hataları affedebilirsiniz. Şahıslara karşı işlenen hataları affedemezsiniz. Bir anne babanın evladı öldürülmüş. O aile affetmediği sürece siz affedebilir misiniz? Bugüne kadar birçok kusur yapıldı bugüne kadar.
‘DÜŞÜNCELERİ YÜZÜNDEN İÇERİDE OLANLAR BEŞERLER ZATİ İÇERİDE OLMAMALI’
Devlete karşı işlenen cürümler, fikri sebebiyle içeride olan cürümler… Natürel ki, getirsinler birlikte çalışalım. Hakikat bir teklif gelirse… Önümüzde bir metin olması lazım. Her kabahatin affedilmesi mümkün değil. Çocuklara karşı işlenen kabahatleri affedebilir misiniz? Biri taammüden öldürülmüş, affedebilir misiniz? Kabahatin iki tarafı var. Bir yargılanan sanık, bir de mağdur taraf. Bu dengeyi çok uygun kurmak zorundasınız. Siyasi sebeplerle içeride olan beşerler, kanıları yüzünden içeride olan beşerler zati içeride olmamalı. Getirsinler samimi bir formda, muhalefet olarak önemli bir katkı sunmaya hazırız. (…)”