Geçmeyen öksürük tehlikeli: Akciğer kanserinin habercisi olabilir

Grip döneminin açılmasıyla birlikte konutta, sokakta, toplu taşımada çabucak hemen herkesin öksürdüğüne şahit oluyoruz. İlaç kullanımına karşın haftalarca geçmeyen dirençli öksürüğün altından farklı hastalıkların çıkabileceğine dikkat çeken İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Erkan Kaba, dirençli öksürüğün akciğer kanserine işaret edebileceğini belirterek, “Burada kıymetli olan öksürüğün olağan dışı bir seyir göstermesi. Bilhassa 2 haftadan fazla süren inatçı öksürük varsa tabibe başvurarak altta yatan sebebin ortaya konması ehemmiyet taşıyor” dedi.

GENETİK GEÇİŞLİ DEĞİL

Akciğer kanserinin tıpkı yüksek tansiyon ve şeker hastalığı üzere kronik bir hastalık olarak düşünülerek, tedavi sürecinin sabırla sürdürülmesini isteyen Doç. Dr. Kaba, hastalığın genetik geçişli olmadığına da vurgu yaptı. Tüm kanserler ortasında yüzde 15’lik bir orana sahip olan akciğer kanseri, erkeklerde en sık görülen kanser tipi olma özelliği taşıyor. Akciğer kanseri görülme oranının son yıllarda azaldığını hatırlatan Kaba, “Bu durum tütün eserlerinin kullanımındaki azalmaya bağlayabiliriz. Tedavi formüllerinde gelişmelerle birlikte erken teşhis sayesinde kanser hastalarının tedavi edilebilirliği de arttı. Sigara kullanımı tüm dünyada akciğer kanseri hadiselerinin ana nedenidir. Sigara dışında radon gazı, hava kirliliği, asbest ve arsenik üzere kimyasallar akciğer kanseri nedenleri ortasında sayılabilir” diye konuştu.

Erkan Kaba

İLK SORUMLU SİGARA

Sigara içenlerin yanı sıra dumanına maruz kalan şahısların de akciğer kanseri olabileceğini kaydeden Doç. Kaba, “Sadece sigara içmemek değil sigara içilen ortamlarda bulunmamak da akciğer kanserine yakalanmamak için çok kıymetli. Sigara kullanımının önüne geçerek akciğer kanserinin görülme sıklığını azaltabiliriz” halinde konuştu.

EVİ HAVALANDIRMAK KAİDE

Sigaradan sonra en değerli ikinci akciğer kanseri nedeni olarak kabul edilen radon,renksiz ve kokusuz radyoaktif bir gaz olarak biliniyor. Toprak, kaya ve sudaki uranyum nedeniyle ortaya çıkan bu gaz, üst gerçek hareket ederek, konutların taban ya da duvarlarındaki çatlak ve boşluklardan içeri sızabiliyor. Günlük hayatta radon gazından korunmak için meskenleri çok uygun havalandırmak gerekiyor. Endüstrileşmenin artmasıyla birlikte insanların radon gazına maruziyeti artarken, bu gazın tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 10-15 kadarından sorumlu olduğu varsayım ediliyor. Amerikan Etraf Muhafaza Dairesi, üçüncü kat altı konutların radon gazı tarafından araştırılmasını öneriyor.

ROBOTİK CERRAHİ TESİRLİ

Akciğer kanserinin nefes darlığı, göğüs, sırt, kol ve omuz ağrısının yanı sıra, balgamda kan, parmak uçlarında bombeleşme, eklemlerde şişme ve göz kapağı düşüklüğü üzere belirtilerle ortaya çıktığını hatırlatan Kaba, hastalığın evresine nazaran tedavi yollarına dikkat çekti. Erken evre akciğer kanseri hastalarının teknolojik gelişmeler tesirli bir halde tedavi edildiğini söyleyen Kaba, “Teknolojik gelişmeler sayesinde ameliyatın hastalar üzerindeki olumsuz tesirleri önemli oranda ortadan kalktı. Artık kapalı ameliyat teknikleriyle hastalar 5-7 gün içinde taburcu olup 10 gün içinde de işlerinin başına dönüyor. Kapalı ameliyat tekniklerinin en yüksek teknolojiye sahip olanı robotik cerrahi olurken, robot yardımıyla yapılan akciğer ameliyatlarında hastalara büyük kesiler yapılmadığı için hastalarda daha az ağrı hissi oluşuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Akciğer için her gün yürüyün

Genel akciğer sıhhatini korumak ve güçlendirmek için kesinlikle taze meyve ve zerzevat tüketilmesini öneren Kaba, “Antioksidanlardan güçlü vitamin ve mineralleri gereğince almalı, bol sıvı tüketmeli ve ülkü kilomuzu korumalıyız. Bununla birlikte günde 20-30 dakika sistemli yürüyüş yapmalıyız’’ dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir