Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın son Kuzey Kıbrıs ziyaretinde Lefkoşa’ın kuzeyinde inşaatına başlanan Cumhurbaşkanlığı külliyesi için, “Külliye bir mühürdür, o mührü vuracağız. Çok önemli söylüyorum, karşılarında Türkiye Cumhuriyeti devletini ve KKTC devletini bulurlar” tabirlerini kullanması siyasi partilerin ve kurumların reaksiyonunu çekti.
Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) dün yaptığı yazılı açıklamada, “2020 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beridir Kıbrıs Türk halkının iradesine yönelik müdahalelerin artarak devam etmekte olduğu ve bu süreçlerden başta Kıbrıs Türk halkı olmak üzere tüm tarafların ziyan gördüğü ortadadır” görüşüne yer verildi.
Oktay’ın son Kıbrıs ziyareti çerçevesinde dillendirdiği iki devletli tahlile de karşı çıkılan açıklamada, “CTP, tarihî süreç içerisinde ortaya çıkan ve tüm dünyanın kabul ettiği unsurlara bağlı olarak Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, toplumların siyasal eşitliğine dayalı bir federasyonu tereddütsüz biçimde desteklemeye devam etmektedir” vurgusunda bulundu.
CTP külliye problemi ile ilgili olarak ise şu iletileri verdi: “CTP; Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılacak her türlü teşebbüsün Kıbrıs Türk halkının iradesine dayalı olarak yapılması gerektiğini savunmakta ve toplumumuzun iradesi hilafına yapılan işlerin ve açıklamaların karşısında durmaya devam etmektedir. Bu vesileyle Kıbrıs Türk halkının iradesi dışında ortaya atılan ‘külliye’ projesine hayır dediğimizi bildirir, Kıbrıs Türk halkının iradesini yok saymaya çalışanların, karşılarında CTP’yi bulacağını kamuoyu ile paylaşmak isteriz.”
‘ÖLÜLERDEN KORKSAYDIK, MEZARLIKTAN GEÇMEZDİK’
Oktay’ın kelamlarına bir reaksiyon de Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Lideri Avukat Mine Atlı’dan geldi. Kıbrıslı Türk hukukçu ve siyasetçi toplumsal medya aracılığı ile “Siz utanmıyor olabilirsiniz, tehditleriniz de bizi korkutmaz. Sizler minimum fiyatla hayata tutunmaya çalışan halkınızın vergileriyle, saray ‘hediye’ etmeye utanmıyor olabilirsiniz” sözlerini kullandı.
Bağımsızlık Yolu Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu ise Oktay’ın kelamları üzerine, “Çok net tabir edeyim; Ölülerden korksaydık, mezarlıktan geçmezdik” dedi.
Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan da Cumhurbaşkanı Yardımcısına yönelik olarak “Sizden korkmuyoruz. Gayrete devam edeceğiz” kelamlarını kullandı.
‘ADAYA ÖZGÜN OLMAYAN YAPILARIN YAPILMASI ANLAMSIZ’
Oktay’ın “külliye” projesi ile ilgili kelamlarına Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) da yazılı bir açıklama ile reaksiyon gösterdi.
Açıklamada “Öğretmenlerimiz toplumsallaşma ve kültürleme sürecinde öğrencilerimizin, gençlerimizin geleceğini laik, demokratik, bilimsel ve kozmik pahalara uygun formda inşa etmeye devam edecektir. Öğretmenlerimiz kimliğimize, kültürümüze, varlığımıza ve irademize hürmet duymayanların karşısında olmaya devam edecek, toplumsal haklarımızı ve kıymetlerimizi yaşatmak için uğraş edecektir. Öğretmenlerimiz toplumlararası barışa eğitim yolu ile katkı koymaya devam edecek, çocukların nitelikli eğitim hakkına kavuşması, okulların kapasitesinin artırılması için çalışmaya devam edecektir” denildi.
KTÖS ayrıyeten, “Sosyal ve siyasi problemler ile boğuşan Türkiye işçilerinin birikimlerinden kesilerek, külliye üzere adaya özgün olmayan yapıların yapılmasını anlamsız” bulduğunu vurgulayarak “Anadolu halklarının birikimlerini külliye denen ucube yapıya harcamak hem Fuat Oktay’ın sorumsuzluğu hem de binada prestij arayan Ersin Tatar’ın açgözlülüğüdür” eleştirisini öne çıkardı.
‘BU VE BUNA MİSAL PROJELER KESİNLİKLE HAYATA GEÇECEK’
Kıbrıs’ın kuzeyinde muhalefetin reaksiyonlarına karşın muhafazakar-milliyetçi çizgideki üçlü koalisyon hükümeti külliye projesini sahipleniyor. “Bugün Kıbrıs” isimli haber sitesinde yer alan ilgili habere nazaran, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy Oktay’ın, KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi ile Millet Bahçesi Yerleşkesi Projesi’ne ait kelamlarına takviye beyan ederek, “Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği düzeydeki bu ve buna misal projeler kesinlikle hayata geçecek ve Sayın Oktay’ın da dediği üzere hâkim ve iki eşit devlet siyasetinin ete kemiğe bürünmüş hali olarak bugün ve yarına dair bir mühür vuracaktır” değerlendirmesinde bulundu.